Eğitim Sen: Eğitim emekçileri laik eğitimi tahrip eden politikalara karşı oy verecek
14 Mayıs seçimlerine ilişkin tutum belgesini açıklayan Eğitim Sen, “Eğitim emekçileri, kamusal, bilimsel, laik, parasız, cinsiyet eşitlikçi, anadilinde, demokratik bir eğitim için oy verecektir” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Eğitim Sen, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin tutum belgesini kamuoyu ile paylaştı. Kamusal eğitimin çöktüğünü belirten Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, “Eğitim ve bilim emekçileri bilimsel ve laik eğitimi tahrip eden eğitim politikalarına 'artık yeter' diyecek ve gerçek ve özgür laiklik ilkesinin geçerlilik kazandığı, tarikat yapılarına desteğin kesildiği, eğitimdeki dinselleşmeye son verilip bilimsel temelde eğitimin yaygınlaştığı bir eğitim için oy verecektir” dedi.
Eğitim Sen genel merkezinde yapılan basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, kamusal eğitimin çöktüğünü belirtti. Siyasal iktidarın uyguladığı eğitim politikaları ile okullar ve üniversitelerin, çocuklar ve gençleri geliştirmek yerine geleceğe etkin yurttaşlar olarak hazırlamaktan çok uzak durduğunu söyleyen Kurul, “Eğitim emekçileri dahil, yurttaşlar olarak uygulanan sermaye politikaları ile yoksullaşıyor, yoksunlaşıyor ve yüksek enflasyon koşulları altında eziliyoruz” dedi.
6 Şubat Maraş depremlerinden bu yana çadır kentler ve çadır okullardan öte bir adım atılmadığını belirten Kurul, “ Konteyner kentler ve prefabrik evler inşa edilebilmiş değil. Depremden etkilenen yurttaşlar, çadırlarda kışın soğuğu ve baharın seli ile karşı karşıya kaldılar ve şimdi yaklaşan yazın sıcağı ile çadırlarda yaşamak mümkün olmayacak. Bu koşullar hem öğrenciler, hem veliler ve hem de öğretmenler ile idari, teknik ve yardımcı eğitim emekçileri için geçerli. Deprem illerinde ne eğitim hakkı yaşama geçirilmiş durumda ne de eğitim emekçilerinin sağlıklı ve güvenli barınma ve beslenme hakkı karşılanmış durumda. Depremin etkilediği kentlerde eğreti bir yaşam sürdürülmektedir” diye konuştu.
“EŞİT, ÖZGÜR, PARASIZ, ANADİLİNDE BİR EĞİTİM İÇİN”
Eğitim ve bilim emekçilerinin eşit, özgür, parasız, erişilebilir, anadilinde adil bir eğitim için oy vereceklerini vurgulayan Kurul, “Eğitim ve bilim emekçileri, 100 yılı aşkın bir zamandır uğruna mücadele ettiği grev hakkıyla birlikte toplu iş sözleşmesi hakkını kullanmak, insanca geçim ve çalışma koşulları sağlamak için, okullarda ve üniversitelerde yaşamın çoğul akışını durduran tek adam rejimine, bu rejimin okullardaki kopyalarına 'artık yeter' diyecek, demokratik ve katılımcı bir eğitim sistemine, kamusal eğitimi ağır bir tahribata uğratan, bilimsel ve laik eğitimi yok sayan, cemaat ve tarikatların önünü açan, eğitimde özelleştirmeyi savunan, doğa sömürüsünün önünü açan eğitim politikalarına 'artık yeter' diyecek; kamusal, bilimsel, laik, parasız, cinsiyet eşitlikçi, anadilinde, demokratik ve ekolojik bir eğitim için oy verecektir” dedi.
“EĞİTİM EMEKÇİLERİ AYRIMCI DÜZENLEMELERE 'ARTIK YETER' DİYECEK”
Emekçilerin Öğretmenlik Meslek Kanunu başta olmak üzere ayrımcı düzenlemelere 'artık yeter' diyeceğini belirten Kurul şöyle devam etti: “Eşit işe eşit ücret ilkesini yaşama geçirecek yoksulluk sınırının üzerinde adil bir ücret sistemi için; yüzbinleri bulan öğretmen işsizliğine çözüm üretilmesi, özel sektör öğretmenlerinin kamuda istihdam edilen öğretmenlerle eşdeğer haklara sahip olması ve engelli öğretmenlerin sorunlarının ortadan kaldırılması için; KHK’ların yarattıkları tüm hak ihlalleriyle birlikte tasfiye edilmesi, haksız ve hukuksuzca ihraç edilenlerin işlerine iade edilmesi, hukukun ve adaletin egemen olduğu bir ülke için; bilimsel ve laik eğitimi tahrip eden eğitim politikalarına 'artık yeter' diyecek ve birlikte yaşamın güvencesi olan gerçek ve özgür laiklik ilkesinin geçerlilik kazandığı, tarikat yapılarına desteğin kesildiği, eğitimdeki dinselleşmeye son verilip bilimsel temelde eğitimin yaygınlaştığı bir eğitim için; üniversiteleri sessizleştiren, akademik özgürlüğü yok sayan, üniversite bileşenlerinin karar süreçlerine katılımını, sendikal örgütlenme haklarını engelleyen, üniversiteleri tarikat ve cemaatlere açan, eğitim ve bilim emekçilerini güvencesizleştiren üniversite politikalarına 'artık yeter' diyecek ve demokratik ve özerk üniversite için oy verecektir.” (Ankara/EVRENSEL)