Yeşil Sol Parti Milletvekli adayı Altun KYK yurtlarında kalan kadınlarla buluştu
Yeşil Sol Parti Ankara 1. bölgeden milletvekili adayı ve Emek Gençliği üyesi Sıla Altun, KYK yurtlarında kalan üniversiteli genç kadınlarla bir araya geldi.
Sıla Altun | Fotoğraf: Evrensel
Yeşil Sol Parti Ankara 1. bölgeden milletvekili adayı ve Emek Gençliği üyesi Sıla Altun, KYK yurtlarında kalan üniversiteli genç kadınlarla bir araya geldi. AKP’nin 20 senelik iktidarında genç kadınların haklarının büyük bir çoğunluğunu törpülediğinin altına çizen Altun, ‘’Genç kadınlar olarak yakın zamanda İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması bizi daha büyük bir güvencesizliğe mahkum etti. Şimdi de 6284 sayılı kanunun kaldırılması ve bunun üzerinden çeşitli seçim pazarlıklarının döndüğünü görüyoruz. Bunlar çok yukarıdaki politikalar gibi görünse de biz genç kadınlara KYK’da sokakta ve kampüslerimizde yaşadığımız sorunlar olarak yansıyor. Bu noktada beraber taleplerimizi örgütleyip 1 Mayıs’ta alanlarda birlikte bir mücadele verelim’’ dedi.
Buluşmada, KYK’da kalan kadın öğrenciler sağlıklı ve nitelikli olmayan beslenme ve barınma koşulları gibi temel ihtiyaçlardan başlayarak yurt giriş saatlerinin çok erken olması gibi sosyal ve kültürel alanlarda sosyalleşmeyi engelleyen sorunlardan bahsetti. Bunun yanı sıra herhangi bir olumsuzluk ile karşılaşıldığında hemen eğitime ara verilmesi ve bunu takiben KYK’ların kapatılmasının doğru olmadığını düşündüklerini söyleyen öğrenciler, deprem sonrası dönemde yurtların çok az bir kısmının depremzedeler tarafında kullanıldığını belirtti.
“Üniversiteli kadınlar olarak yaşanan bütün sorunların bir seçimle çözülebilir mi?” sorusu üzerine tartışan öğrenciler, ‘’Seçimden sonra her şeyin rayına oturduğunu iddia edebileceğimiz bir ortamın oluşacağını düşünmüyorum. Çünkü şu anki iktidarın karşısındaki en kuvvetli aday olan altılı masanın düşünüldüğünde politik açıdan çok da aşırı uç noktalarda olmadıklarını görüyoruz. Örneğin altılı masa başta İstanbul Sözleşmesi’ni kesinlikle geri getireceğini söylerken sonrasında yayınladıkları mutabakat metninde bu konuya yer vermemişti. Bu noktada aktif bir şekilde taleplerimizi dile getirmemiz, konuşmamız, tartışmamız gerekir” diyerek düşüncelerini dile getirdi.
Konuşulan bir diğer konu ise en az Cumhurbaşkanlığı seçimi kadar önemli olan ancak çok fazla gündeme de gelmeyen parlamento seçimleriydi. Bu noktada Altun, yaklaşan seçimde Cumhur ve Millet ittifakının genel olarak daha çok göz önünde olduğunu ancak sadece iki seçenek arasında sıkışılmaması gerektiğini, bir diğer tercihin olarak Emek ve Özgürlük ittifakının olduğunu belirtti. Altun, "Cumhur ve Millet ittifaklarının yaklaşan seçim ile vaatlerini artırdı ancak bu vaatlerin halkın öncelikli ihtiyaçlarına yönelik ve çok gerçekçi vaatler olduğu söylenemez. Örneğin yaz aylarına doğalgazın ücretsiz olması veya gençliğe bedava internet gibi. Bu noktada geriye sadece senin kendi kararlarını alabileceğin, kendi iktidarını kurabileceğin bir ittifak olan Emek ve Özgürlük İttifakı kalıyor. Bu ittifak her kesime açık, her mücadeleyi destekleyen, gençliğin doğrudan düşünce ve isteklerini dile getirebileceği bir ittifak” dedi.
"GELECEĞIN İŞÇİLERİ OLARAK MÜCADELEYİ BÜYÜTMEK ÖNEM TAŞIYOR"
Altun, 1 Mayıs’ın işçi ve emekçilerin bir araya geldiği, birlikte aynı saflarda yer aldıkları bir gün olduğunu belirterek, “Bugün üniversitelerimizde talep ettiğimiz haklarımız doğrudan kendi taleplerimizle bağdaşıyor. 1 Mayıs aslında bu noktada alana çıkacağımız bir ortam oluyor. Geleceğin işçisi ve aslında öğrenci olarak da işçi sınıfında yer alıyor olmamız mücadeleyi büyütme konusunda önem taşıyor. İşçilerden sömürü yolu ile kar elde eden sistem diğer taraftan öğrencileri ileride sömürmek için daha nitelikli bir hale getiriyor ve bu sırada cebinden beş kuruş para çıkmıyor. Çünkü gerekli materyallerin öğrenciler tarafından alınması gerekiyor. Bu noktada genç kadınlar ve üniversite öğrencileri olarak kendi taleplerimizi işçi sınıfı ile birleştirmeliyiz. İşçi sınıfı üzerinde büyük bir sömürü düzeni olması, işçilerin kendi ürettikleri şeylere ulaşamamaları, bu düzeni yıkmak için yan yana gelmemiz gerekliliği 1 Mayıs temelinde yatan şeydir. Bununla beraber biz öğrencilerin yalnızca öğrencilerin de değil işçilerin de talep ettiği politikalarla beraber 1 Mayıs’ı beslediğimiz ve gerçekten ilerlettiğimiz bir ortam olmalı. Biz hem tek adam iktidarını göndermek hem de buna sebep olan sermaye iktidarını kendisini, sermayenin kendisini yıkmak zorunda olduğumuz bir durumdayız” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)