Depremzede eczacılar nakil hakkı bekliyor
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası binasında depremzede eczacıların sorunlarıyla ilgili açıklama yapıldı. Depremzede eczacılar ivedilikle deprem bölgesindeki eczacılara nakil hakkı tanınmasını talep etti
Fotoğraf: Kübra Kırımlı/Evrensel
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında depremzede eczacıların sorunları kamuoyuna açıklandı. Açıklamaya katılan depremzede eczacılar ivedilikle deprem bölgesindeki eczacılara nakil hakkı tanınmasını talep ediyor. TEİS Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Nurten Saydan ise mevcut avro kurunun hala ilaç avro kuru hızına ulaşmadığını dikkat çekerek, ekonomik gerçeklere uygun bir düzenleme yapılması çağrısını yineledi.
TEİS binasında kahvaltılı basın toplantısında depremzede eczacılar basın mensuplarıyla bir araya geldi. Sendikanın 17. yılına girdiğini ifade eden TEİS Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Nurten Saydan, 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremlerden dolayı bir kez daha başsağlığı dileyerek deprem bölgesinde çeşitli sorunlardan dolayı eczacı meslektaşlarının hizmet veremez hale geldiğini ifade etti.
Eczacıların deprem bölgelerinden nakil hakkı talep ettiklerini ifade eden Saydan, “Meslektaşlarımız konuya dair CİMER’e başvuru yapıyorlar. Ancak başvurularına yanıt verilmiyor.” dedi. Açıklamada depremzede eczacıların hayatlarına devam edebilmeyi istediklerini dikkat çeken Saydan, “ Deprem felaketi sonrası eczanesi yıkılan, yağmalanan veya ilaçlarıyla dolapları sağlam kalmasına rağmen ailesinden, arkadaşlarından, meslektaşlarından kayıplar yaşadığı ve bölgesinde nüfus kalmadığı için farklı bir bölgeye gitmek isteyen eczacılar, acılarını hafifleterek hayatlarına devam edebilmek, ailelerini geçindirebilmek ve depolara olan borçlarını ödeyerek çalışanlarına istihdam sağlamak, kısacası normal hayatlarına dönebilmek için nakil hakkı taleplerinin bir an önce hayata geçirilmesini istiyorlar.” diye konuştu.
“BAHANELER İLAÇ YOKLUĞUNA ÇARE OLAMAZ”
“Başka bir ilde veya ilçede nefes almak isteyen, kaybettiği meslektaşlarının ve çalışanlarının yüreğinde taşıdığı acısını hafifletmek isteyen, yaşadıkları için canları bize hediye olan meslektaşlarımız depremin üstünden bugün 80 gün geçmesine rağmen yasal düzenlemedeki; amir hükmü gereğince Sağlık Bakanlığınca henüz bir tespit ve ilan yapılmadığından, hak kaybı yaşamamak için il ya da ilçe dışına eczane nakli yapamamakta olup, ciddi mağduriyetler yaşamaktadırlar” diyen Saydan; yaşanan felaketin büyüklüğü nedeniyle nüfustaki azalmanın sayısal tespitinin zaman alacağı için ivedilikle çözüme kavuşturulmasını istediklerini ifade etti.
“Birliğimiz ve Bölge Eczacı Odaları temsilcilerimiz, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nda konuyu Kurum yetkilileriyle görüşüyorlar. Yetkililerin sağduyulu davranarak, gerekli adımları atacaklarına inanıyoruz.” diye devam ettiği konuşmasında Saydan uzun süredir yaşana ilaç krizlerine dair de açıklama yaptı.
İlaç krizinin kronik bir hal aldığını ifade eden Saydan “İlaç avro kurunun gerçek avro kuruna göre güncellenmemesinden dolayı ülkemizde bulunamayan ilaç sorunu yıllardır hasta ve eczacıyı mağdur etmeye devam ediyor. Göz damlalarından tansiyon ilaçlarına, kanser ilaçlarından temel antibiyotik ilaçlarına kadar birçok ilaç piyasada yok. Eczacılar ellerinde ilaç olmadığından özellikle nöbetlerde hastalara hizmet sağlayamıyorlar. Hastalar ilaçlarını bulamadıkları için tedavi olamıyor ya da tedavileri yarım kalıyor.” diye konuştu. Bu uygulamadan acilen vazgeçilmesi, ekonomik gerçeklere uygun yeni bir düzenleme yapılması gerekmediğini vurgulayan Saydan, “Bahaneler üreterek ve geçici iyileştirmeler yapılarak ‘ilaç yokluğuna’ çare bulunamaz. Gerçekçi yaklaşımlarla sorunun acilen çözülmesi ve vatandaşın ihtiyacı olan ilaçların eczanelerimize gelmesi sağlanmalıdır. İlaç bulunabilirliği Sosyal Güvenlik Kurumunun bilimsellikten uzak tasarruf tedbirlerine ve firmalara uygulatamadığı ‘Kamu Kurum İndirimleri’ne bırakılmayacak kadar, ülkemiz ve vatandaşımız için önemlidir.” dedi.
“DANIŞTAY KARARLARI ÇEŞİTLİ BAHANELERLE UYGULANMIYOR”
SGK tarafından tedavi ve ilaç harcamasından tasarruf amacıyla bilimsel gerçekliğe aykırı bir takım yanlış uygulamaların hayata geçirildiğini, bunların en çarpıcı olanın da “Terapötik Referans” denilen ve kurum tarafından TR simgesi verilen uygulama olduğuna işaret eden Saydan şunları söyledi: “Vatandaşlarımız tarafından ‘muadil ilaç’ da denilen ilaçlar; ‘eşdeğer’, daha doğrusu biyoeşdeğer ilaçlardır. Aynı etkin maddeyi, aynı miktarda, aynı ya da benzer farmasötik formda içeren, uygulandığı vücut bölgesinden kana geçiş hızı ve miktarı belli sınırlar içinde aynı olan iki ilaç, birbiriyle biyoeşdeğerdir. SGK’nın Terapötik Referans uygulaması; ‘eşdeğer ilaç’ uygulamasına büyük zarar vermektedir. Bir eşdeğer ilaç, referansıyla aynı etkinlik, kalite ve güvenilirliktedir. SGK’lı vatandaşlarımız tarafından gayet iyi bilinen, zamanında SSK eczanelerinde eşdeğerliliğe bakılmaksızın stokta ne varsa verilen ilaçlar gibi; SGK, TR gurubu ilaçlar için kendi başına yasal düzenlemeler çıkarttı. TEİS olarak hukuksal mücadele ile 2 kere yürütmeyi durdurma aldığımız Danıştay kararları kurum tarafından uygulanmamak için çeşitli bahaneler üretilmeye çalışılıyor. Bu uğraşlar sonucunda da yeni referans gurubu kuran ve adlandıran Sosyal Güvenlik Kurumu yüzünden vatandaşlarımız daha fazla ilaç fiyat farkı ödemek zorunda kaldıkları gibi istedikleri ilaçlara da ulaşamıyorlar.”
“ALTERNATİF GERİ ÖDEME GİZLİ SAKLI ÖDEMEDİR”
Saydan son olarak “Alternatif Geri Ödeme” konusunda dair de açıklama yaptı ve “Sakın isminde yer alan ‘alternatif’ kelimesine aldanılmasın… Konu ‘Alternatif Geri Ödeme’ değil, adeta ‘Gizli Saklı Ödeme’dir. Kurum bu uygulama ile bazı ilaçlar için firmalarla tek tek fiyat görüşmeleri yapmakta, Sağlık Bakanlığınca belirlenip yayınlanan resmi fiyatları dikkate almayarak yetkisini aşmaktadır. Bu uygulama için de Sendika olarak Danıştay’da dava açıp kazandık. Çünkü bu tip devletin finans kurumları şeffaf olmak zorundadır; gizli anlaşmalar yapıp firmalardan yeminli ifadeler alamaz, kamunun bilgisi dışında iş ve işlem yapamazlar.” dedi. Alternatif Geri Ödeme uygulamasının ilginç bir duruma evrildiğini ifade eden Saydan; “Bu ilaçların listesi bile yayınlanmıyor. Kurum tarafından hangi ilaçlarda bu fiyat karmaşasının yaşandığı belirtilmediği için sendikamıza hasta ve eczacı mağduriyetleri sonucu bize ulaşan bu ilaçların listesi, daha doğrusu bize ulaşan sorunların listesini sizlerin de dikkatinize sunuyoruz. Zira ciddi ve ağır maliyetli hastalıklarda kullanılan bu liste kapsamındaki ilaçlarda oluşan farklar yüzünden hasta vatandaşlarımız perişan oluyor, kutu başı binlerce lira ödemek zorunda kalıyorlar. SGK’nın bu hatalı uygulaması neticesinde hem eczacılarımız hem de hastalarımız çok ciddi bir mağduriyet yaşıyor” dedi. (AnkaraEVRENSEL)