Sistem sağlık öğrencilerine düşman

Hacettepe Üniversitesi Sıhhiye Kampüsü’nden bir öğrenci

Üniversite yönetiminin bizleri içine dahil etmeden aldığı her karar Hacettepeli sağlık öğrencilerinin bugüne ve ileriye dönük kaygılarını sürekli artırıyor. Bunu alınan online eğitim kararıyla beraber yaşanan birçok aksaklıkta, öğrencilerin gerekli eğitim materyallerine ulaşamaması, ders kayıtlarının siteme yüklenmemesi ve mesleki hayatımız için çok kritik olan laboratuvar gibi pratik dersleri uzaktan ve niteliksiz bir biçimde almak zorunda kalmamız gibi birçok durumla deneyimledik. Ayrıca üniversitenin aldığı ve öğrencileri doğrudan etkileyen kararların hiçbir noktasında öğrencilere yer verilmemesinin süreçte yaşanan bütün sorunlarla doğrudan ilişkili olduğunu görüyoruz. Örneğin dönem açıldığında açıklanan vize takvimi bir anda sınavların 3 hafta erkene ve bulunduğumuz tarihten bir sonraki haftaya alınması kararında bunu gördük. Birçok öğrencinin itirazıyla bu karardan geri dönülse de her fırsatta öğrencilerin tutumları ve durumlarına bakılmaksızın alınan bu kararlar bugün hangi tutarsızlığa uyanacağız sorusunu büyütüyor.

FTR’de okuyan bir arkadaşımız yurtta kaldığını ve oda arkadaşlarıyla aynı sınıfta olduğunu söylerken aslında verilen bu kararların öğrencilerin içerisinde bulunduğu duruma ne kadar uzak olduklarını kanıtlar nitelikte olduğunu da ekliyor. FTR öğrencilerinin sınavlarına getirilen ayna gerekliliğinde yine sınavlara kütüphanede girememe, sınav esnasında odaya birinin girmesi halinde sınavın geçerli sayılmaması gibi kararlar bunlara örnek verilebilir. Bu dönem açısından online aldığımız laboratuvar ve uygulamalı derslerin telafilerinin yapılması, yüz yüze eğitimin koşullarının sağlanması ve demokratik üniversiteler sağlık öğrencilerinin en önde gelen taleplerini kapsıyor.

Kampüsümüzde birçok bölüm için stajyerlik çok erken sınıflarda başlıyor. Çok düşük veya hiç verilmeyen ücretler özellikle tıp ve diş öğrencilerine yüklenen iş yükü düşünüldüğünde stajlar bizim için cehenneme dönüşüyor. Yani hepimiz için ortak olan bir şey varsa o da staj koşullarının yıpratıcılığıdır diyebiliriz. Geleceğin sağlık çalışanları olarak yaşam ve çalışma koşullarını, insan değil kar odaklı sağlık sistemini ve eksiklikleri görüyoruz, bir yandan da böyle bir dünyayla nasıl başa çıkacağımızı tartışmaya başlıyoruz. Sağlıkta şiddetin son bulmasını istiyoruz, meslektaşlarımızı kaybetmek istemiyoruz, sağlığın parasız ve ulaşılabilir olmasını istiyoruz, bugün yaşanılan en büyük sorunlardan biri olan ilaç yokluklarının son bulmasını istiyoruz. Bunlar yalnızca buradan sayabildiklerimiz.

SAĞLIK ÖĞRENCİLERİNİN TALEPLERİ ORTAK

Sınıfımızdan kampüsümüzden birçok öğrenci tüm bu taleplerin karşılanması gerektiği konusunda hemfikir, bunun karşısında olan çok az öğrenciye rastlarız dersek abartmış olmayız. Ancak bu taleplerimizin 1 Mayıs’ta dile getirilmesinin önemi ve gerekliliği konusunda bir fikir birliği olduğunu söyleyemeyiz. Aslında baktığımızda niteliksiz ve bilimsel olmayan bir eğitimi, antidemokratik uygulamaları dayatan bir sistem ve onun temsilcisi tek adam iktidarı tarafından korunan kar odaklı kurulmuş bir sağlık sistemi var karşımızda. Bu büyüyen sistem, hayatı üretenlerden ve onun genç kuşaklarından yana olmuyor hiçbir zaman, tam tersine karşısında oluyor. Yani 1 Mayıs, gençliğin neden tek adam iktidarının karşısında konumlanması gerektiğini göstermekle birlikte, kapitalizmin bize stajda sömürüden, güvencesiz bir gelecekten, niteliksiz bir eğitimden başka hiçbir şey vaat etmediğini ve bu nedenle gençliğin işçi sınıfının yanında yer alması gerektiğini anlatan bir gün olduğu için önemli.

Her ne kadar tek adam iktidarının yarattığı politik iklim gençliği pasifize etmeye yönelik olsa da yakın zamanda yüz yüze eğitim için gösterdiğimiz örgütlü mücadelenin kazanımlarını online eğitim kararının geri çekilmesiyle gördük. Bu 1 Mayıs’ta da sistemin hayatlarımızda yarattığı bütün yıkımlara karşı mücadeleyi taleplerimizi birlikte büyütelim.