30 Nisan 2023 03:45

‘Turan Emeksiz, 1960’ta başlayan değişim hareketinin ilk kıvılcımıdır’

Yazar Nihat Emeksiz, hazırladığı "Turan Emeksiz" kitabını anlattı.

Turan Emeksiz büstü (Fotoğraf: Evrensel), 28 Nisan eylemlerini anlatan bir gazete kupürü (Kaynak: Millyet) 

Paylaş

Halil YENİ

Nihat Emeksiz tarafından yazılan “Turan Emeksiz” kitabı Doğu Kitabevi tarafından 2022 yılında yayımlandı. Yazar Nihat Emeksiz kitabında gençliğin hürriyet ve demokrasi mücadelesini anlatırken, Cumhuriyet tarihimizin ilk öğrenci cinayeti olan Turan Emeksiz’in öldürülüşünü de detaylarıyla ele alıyor. Kitabında 28 Nisan’ı, öncesi ve sonrası olayları, 27 Mayıs askeri darbesinin siyasal, toplumsal ve kültürel etkilerini kaleme alan Nihat Emeksiz, Turan Emeksiz’le ilgili yazılan yazılanları ve şiirleri de derleyerek okurlara kapsamlı bir kaynak sunuyor.

Eseriniz, Turan Emeksiz hakkında yazılmış ilk kitap olma özelliği taşıyor. Emeksiz hakkında bir kitap yazmaya hangi duygu ya da düşünceyle karar verdiniz?

O dönemin gençliğinin nasıl bir vatan sevgisi ile büyüdüklerini, Turan Emeksiz’in de bu gençlerden biri olduğunu anlatarak, günümüz gençlerinin 1960 ve 1968 gençliğini daha yakından tanımasını istedim.

"ÖĞRENCİLER BASKIYA KARŞI ÇIKTILAR"

Turan Emeksiz 28 Nisan 1960 günü Demokrat Parti hükümetinin oluşturduğu Tahkikat Komisyonuna karşı gerçekleşen eylemde polis kurşunuyla öldürüldü. Komisyonun kurulmasına karşı çıkan öğrencilerin talepleri nelerdi?

Üniversite gençliği dünyada gelişen olayların da etkisinde kalarak siyasallaşmaya başlamıştı. Gençlerin çoğu o günün CHP’sinde yer almaktaydılar. Dolayısıyla siyasetteki tartışmalar ister istemez gençleri de etkiliyordu. Gençler demokrasinin yalnız sandığa gidip oy atmak olmadığını kavramaya başlamışlardı. Değişim istiyorlardı. DP iktidarı da bu değişimi baskılıyordu. Öğrenciler baskıya karşı çıktılar.

Turan Emeksiz’in ölümünün “Seken bir kurşunla” gerçekleştiğini yazan sahte bir otopsi raporu hazırlandı ve cenazesi ailesine teslim edilmediği gibi hastaneden kaçırılarak gizlice defnedildi.

Doğru. Turan Emeksiz, hastaneye götürülürken yolda arkadaşlarının kucağında ölmüştür. Yani hastaneye gidinceye kadar polis olası durumlar karşısında önlemini almış, bu günün tabiriyle yandaş hastane personelini önceden ayarlamıştır. Ne yazık ki, herkesin gözü önünde meydana gelen olayı örtbas edebilmek için bazı kişiler buna alet edilmiş, sahte otopsi raporu düzenlenmiştir. Buna karşı, o dönemde de yurtsever doktorlar ve polisler gerçeği göstererek sahte rapora karşı gerçek raporlar düzenledikleri için 2013 yılında da olsa TBMM darbeleri Araştırma Komisyonunun da belirttiği gibi Turan Emeksiz’in seken bir kurşun sonucu değil, yukarıdan sıkılan bir kurşunun doğrudan isabet etmesi ile öldürüldüğü ortaya çıkmıştır. Buradan sahte rapor verenleri kınıyor, gerçek raporları yazanlara teşekkür ediyorum.

27 Mayıs askeri darbesinden sonra Emeksiz’in gizlice gömüldüğü yer bulundu ve 10 Ağustos 1960 tarihinde düzenlenen devlet töreni ile “Hürriyet şehidi” olarak Anıtkabir’e defnedildi.

Evet. Defin sırasında en önemli olay,  cenaze töreninin Atatürk’ün ölümü sonrası Dolmabahçe’den alınıp Ankara’ya götürülüşü sırasında uygulanan protokolün benzerinin uygulanmasıdır. Kitapta da bunu uzunca anlattım. Bu bir devlet töreniydi.  Ailemizden törene katılım oldu. Malatya’dan Ankara’ya Valiliğin tahsis ettiği araçlarla geldiler. Ancak, aile araçların yakıt giderlerini ve masraflarını kendileri karşıladılar. Devlete yük olmak istemediler.

Fakat 1980 darbesinden sonra Emeksiz’in mezarı Anıtkabir’den alınıp Kenan Evren’in dolaylı da olsa müdahalesi ile Cebeci Şehitliğine nakledildi. Bu 12 Eylülcülerin, 27 Mayıs’la hesaplaşması anlamına mı gelmekteydi?

Turan Emeksiz’in mezarının Anıtkabir’den taşınması bir benzerliği gündeme getirmektedir. Bilindiği gibi, tarihte padişaha karşı isyan eden Şeyh Bedreddin‘in mezarı da üç defa yer değiştirmiştir. Defin sırasında bulunmamız için aile olarak bizi ilgili kurumlar Ankara’ya çağırdılar. Ama gitmedik. Basında yazan “Kemiklerini torbaya koydular ailelerine teslim ettiler” sözleri yanlıştır. Böyle bir şey olmadı. Evet. Cenazenin Anıtkabir’den alınması 12 Eylülcülerin, 27 Mayıs’la hesaplaşması anlamına da gelmekteydi.

"TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE’ FİKRİNİ İLKE EDİNMİŞLERDİR"

Cumhuriyet tarihinin ilk öğrenci cinayeti olarak tarih sayfalarına adı yazılan Turan Emeksiz her dönem gençlik hareketinin önemli isimlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Sizce Turan Emeksiz gençlik mücadelesi için ne anlama geliyor?

1960’lara geldiğimizde, Dünyadaki değişmelerden etkilen gençlik, ilk defa hükümetin kontrolünden çıkarak ülke sorunlarını kendilerine dert edinmeye başlamışlardır. “Tam bağımsız Türkiye” fikrini ilke edinmişlerdir. Turan Emeksiz, tıpkı milli kurtuluş hareketimizin simgelerinden Hasan Tahsin gibi, Kubilay gibi, sonrasında Deniz Gezmiş gibi yurtsever gençlerden biridir. Onun unutulmazlar arasına girmesi 28 Nisan 1960’ta başlayan Türkiye’deki değişim hareketinin ilk kıvılcımı olmasındandır. Turan Emeksiz devrimci gençliğin yolculuğunda ilk kilometre taşıdır. Bu nedenle devrimci gençliğin İstanbul’daki tüm eylemlerinin başlangıç noktası her defasında, Beyazıt’ta şimdi yerinde olmayan Turan Emeksiz anıtı olmuştur. 1980 darbesine kadar Beyazıt Meydanı’nda olan daha sonra darbeci General Kenan Evren’ in “Kaldırın şu dikeni” talimatıyla yerinden sökülen anıt umarım tekrar İBB tarafından düzenleme yapılan Beyazıt Meydanı’ndaki eski yerine kavuşur.

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır merkezli operasyonda bilanço: 48 kişi tutuklandı 89 kişi serbest, 6 kişi gözaltında

SONRAKİ HABER

Ümraniye’de seçim havası parçalı bulutlu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa