Emek Partili Münür Alikoç son yolculuğuna uğurlandı: Onun bayrağını düşmeden yakalayacağız

Geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Tüm Bel-Sen kurucu üyelerinden olan ve uzun dönem Aydın Şube başkanlığı yapan, Efeler Belediyesi Kültür Müdürlüğünde görevini sürdüren Münür Alikoç için iş yerinde ve doğduğu mahallede cenaze töreni düzenlendi.

1959 yılında doğan Münür Alikoç lise yıllarından beri örgütlü ve sosyalizm mücadelesinde yer aldı. Bir dönem Emek Partisi GYK üyeliği de yapan Aliloç, Aydın’da sendikal alan ve emek, demokrasi mücadelesinde yıllarca mücadele etti.

Geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Alikoç için sabah saatlerinde Efeler Belediye önünde yapılan törene ailesi, sevenleri, Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Altay, Tüm Bel-Sen Aydın ve İzmir Şubeleri yöneticileri, DİSK/Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, Emek Partisi MYK ve GYK üyeleri, Aydın, İzmir, Denizli yöneticileri ve çalışma arkadaşları katıldı.

Belediye önünde gerçekleştirilen tören sonrası Alikoç için Emek Partili yoldaşları doğdu yer olan Nazilli Atça mahallesinde tören düzenleyerek, son yolculuğuna uğurladı. Yapılan konuşmalarda Münür Alikoç’un yaşamı doyunca devrim ve sosyalizm için verdiği mücadele anlatıldı.

“İŞÇİ SINIFI İKTİDARI İÇİN MÜCADELE ETTİ”

İlk olarak konuşan EMEP Aydın İl Başkanı Muammer Kahraman, "Her yoldaşımızı toprağa gönderdiğimizde yaşamın ağrısı her gün artıyor, şu anda da aynı durum içindeyiz. Halkına adanmış bir 64 yılı bıraktı bize. Halkın derdini kendisine dert edinen ve bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan bir arkadaşımızdı. İşçi sınıfı emekçilerin hakları için en ileride saf tutmuş, sadece sendikal mücadelede değil işçi sınıfı iktidarı için örgütlenmede de yer almıştır” dedi.

Daha sonra söz alan Evrensel Gazetesi Başyazarı İhsan Çaralan ise, "Münür Alikoç yoldaşımız daha 16-17 yaşından başlayarak bu dünyayı daha iyi bir dünya yapmak, daha yaşanılır bir dünya yapmak ve insana yakışır bir ömür sürülmesi için mücadele edenlerdendi. Bu mücadele içinde yer aldı ve sadece bu kadarla kalmadı mücadele için bireyse olarak yer almakla kalmadı hep örgütlü olarak kaldı. Çünkü biliyordu ki ancak örgütlü bir mücadele ile değiştirilebilirdi bu dünya. Onun için gençlik mücadelesi içinde yer alırken aynı zamanda bir gençlik örgütünün üyesi olarak da çalıştı. Onun için emek mücadelesine katıldığında sendikal örgütlenmenin başında yer aldı ve kamu emekçileri sendikaları kurulurken en başından itibaren en önde yürüyen birisi oldu. Sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız bir dünya için aynı zamanda parti üyesi olarak da çalıştı. Onun için yarın 1 Mayıs alanına çıkacak Aydınlılar onun yokluğunu hissedecektir” diye konuştu.

"DEVRİM VE SOSYALİZM BAYRAĞINI İLERİYE TAŞIYACAĞIZ"

DİSK/Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan da “Devrim ve sosyalizm mücadelesi bir insanı daha kaybetti. Yarın 1 Mayıs, eğer Münür yoldaşımız aramızda olsaydı yarın parti bayrağımızı, parti mücadelemizi en ön saflarında yerini alacaktı, mücadeleye, 1 Mayıs’ta mitinge katılacaktı. Devrim ve sosyalizm mücadelesinin bir neferi olarak hep alanlardaydı, meydanlardaydı, sokaklardaydı, grevlerdeydi, direnişlerdeydi, sendikal örgütlenmedeydi, çevre mücadelesindeydi, hak ve özgürlükler mücadelesinde nerede bir ihlal varsa orada yerini aldı. Örgütlü bir insan olarak örgütlü bir mücadelenin bütün sorumluğunu taşıyarak da mücadelesini soluksuz bir şekilde sürdürdü. Yarın bütün dünya işçi sınıfı meydanlarda olacak. Münür yoldaşımıza sözümüz işçi sınıfının mücadelesini, onun partisinin mücadelesini, partimizin mücadelesini devrim ve sosyalizm bayrağını daha ileriye taşımak için daha çoşkulu ve kitlesel katılacağız” dedi.

"SOSYALİZM MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ"

Münür Alikoç’un kardeşi ve EMEP Muğla İl Başkanı Nuri Alikoç ise, "Münür yoldaşımızın, ağabeyimin Kâbe’si insandı, emekti, sevgiydi ve kuranın da kurtaranın da insan olduğunu biliyordu. Ve kurtuluşun işçi sınıfı önderliğinde emek mücadelesiyle halk iktidarıyla kurulacağını öğrendiğinde 15-16 yaşlarındaydı. Yaşamının her alanında, her yerde bunu yaymaya, bunun tohumlarını ekmeye çalıştı. Hayatı boyunca bu mücadeleden hiçbir geri adım atmadı. Aile içinde ektiği tohumlar Nuri olarak, Necla olarak, Sinancem olarak, Ilgın olarak, Özlem olarak yeşerdi ve sosyalizm mücadelesini bu yoldaşlarını da kattı. Aramızdan ayrıldı ama onun bayrağını bizler devraldık, bizler de devretmeye ve mücadeleyi sürdürmeye çalışacağız” diye konuştu.

Eşi ve mücadele arkadaşı Necla Alikoç da "Eşim, yoldaşım, evlatlarımım babası, güzel insan.. Doğru, dürüst, insanları çok seven bir insandı. Eşit, özgür bir yaşam istiyordu. Sürekli mücadele alanlarındaydı, hep dik durdu, hep ayaktaydı. Ama bu sefer hepimiz yıkıldık. Bir parti neferiydi eşim, yoldaşımdı. Onun bayrağını düşmeden yakalayacağız. Rahat uyu sevgilim, rahat uyu yoldaşım” dedi.

(Aydın/EVRENSEL)