Kağıtçılarla üçkağıtçıların kavgası

Fatih POLAT

1 Mayıs alanlarını izlerken öncelikle anlamaya çalıştığınız noktalar vardır. Hemen birkaçını sıralayalım: Hangi talepler öne çıkıyor? Bir işçi bayramı olarak işçi katılımı nasıl? Alanda nasıl bir bileşim var? Nedir bu alanın başlıca sözü?

Bu 1 Mayıs, herkesin zamlardan yakındığı, baskı ve gözaltı furyasının otomatiğe bağlandığı kritik bir seçimin öncesinde gerçekleşti.

Tüm bunların, Maltepe’de bu 1 Mayıs alanın pankart, talep ve sloganlarına rengini verdiğini söyleyebiliriz.

Kartal’dan başladığımız alan gözlemimizde, ilk olarak Kartal Belediyesi işçileri ve CHP üyelerini götürmek için bekleyen otobüslerin hemen yanındaki grupta küçük bir dövizde şöyle yazıyordu: “Eti geçti, duydun mu? Zamlar kemikte.”

Maltepe’ye doğru yürüyüşümüz sırasında, artık popüler hale gelmeye başlayan “Patates soğan, güle güle Erdoğan” yazılı dövizlere rastladık. Denk geldiğimiz bir dövizde de şöyle yazıyordu: “Bir oy Erdoğan gitsin diye, bir oy tenceremin kaynaması için.”

TMMOB kortejinde, Gezi tutuklularının çizimle oluşturulmuş resimlerinin olduğu ve üzerinde, “Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza. Gezi onurumuzdur” yazılı büyük pankart hemen hissediliyordu.

Bu 1 Mayıs’a, Kürt basın emekçilerini art arda ev baskınlarıyla gerçekleştirilen gözaltılar ve tutuklamalarla gidiyoruz. Bu baskılara ses yükseltmek isteyen gazetecilerin de gözaltına alındığı ve şiddete maruz kaldığı bir dönem. DİSK’e bağlı Basın-İş Sendikası “Gazetecilere, habere, emeğe özgürlük”, TGS de, “Zamlar, sansür, kovulma, Karşı çıkanlar yan yana” yazılı pankart ile alandaydı.

Yaşanabilir ücret talebi çeşitli işçi sendikalarının pankartlarında, zamlara tepki ile birlikte öne çıkıyordu.

Sosyalist Güç Birliğini oluşturan TKP, TKH ve Sol Parti Kartal’dan alana doğru gelirken denk geldiğimiz kortejlerdendi. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun konuşmasıyla 14 Mayıs seçimlerine çağrı yapılan CHP korteji de dikkati çekiyordu. 
Pek çok sol, sosyalist, parti ve hareket kortejleriyle alana giden yolun üzerindeydi. Emek ve Özgürlük İttifakı, bu ittifakı oluşturan Yeşil Sol Parti, EMEP, TİP ve diğerlerini ancak alana geldikten sonra, alana girişleri sırasında görebildik.

Alana kurulan sahnenin arkasındaki basın bölümünde bulunduğumuz sırada, cezaevinden çıkışından sonra görüşemediğimiz yazarımız, TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya denk gelmek de çok güzel bir sürpriz oldu. Varlığı moral her zaman.

Alanın henüz daha yarısı doluyken fotoğraf almak için sahneye çıktığımız sırada, Tarkan’ın “Geççek” parçası çalındı. Seçim öncesi gerçekleştirilen 1 Mayıs mitingi açısından anlamlı bir tercih olduğu kesin.

İşçi ve emekçi katılımı açısından bir canlılık olsa da bu 1 Mayıs’a karakterini siyasi parti katılımlarıyla birlikte 14 Mayıs tarihindeki seçimlere güçlü bir mesaj gönderme amacı olduğu söylenebilir.

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş, Genel-İş, Gıda-İş, Basın-İş, Türk-İş’e bağlı TÜMTİS, Tez Koop-İş, Sağlık-İş, DERİTEKS, T. Harb-İş, TGS ve Hak-İş’e bağlı Liman-İş alanda denk geldiğimiz sendikalardı. Konuştuğumuz bir sendika şube başkanı, alana örgütsüz olarak gelen işçiler olduğunu da söyledi. TMMOB, TTB ve KESK de alanda göze çarpan örgütler arasındaydı. Kuşkusuz burada sayamadığımız çok daha fazla örgüt de vardır.

Bu 1 Mayıs’ta Maltepe’deki en yaratıcı sözlerden biri ise Sevgili Şenay Aydemir’in çekerek Twitter’da paylaştığı fotoğrafla yansıdı. Geri dönüşüm işçileri imzalı pankart şöyleydi: “Bu kavga kağıtçılarla üçkağıtçılar arasındadır! Biji 1 Gulan.” Bu yazı da onlara gitsin.