Phaselis’teki inşaat durdurulmalı
Kültür ve Turizm Bakanlığının Antalya’daki Phaselis Antik Kenti sınırları içerisinde başlattığı iki ayrı halk plajı projesi inşaatı, yürütmeyi durdurma kararına rağmen sürüyor.
Fotoğraf: DHA
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından özel bir şirkete ihale edilen Phaselis Antik Kenti sınırlarındaki Bostanlık ve Alacasu Koyu’nda büfe, kafe ve tuvalet gibi ünitelerin inşaatı, mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına rağmen sürüyor. İhaleyi alan firma çalışanları tarafından iki koyda inşaat çalışmalarının sürmesine tepki gösteren Antalya Kent Konseyi İmar ve Planlama Çalışma Grubu yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, mahkemenin oy birliği ile aldığı yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle inşaatların bir an önce durdurulması istendi.
Proje alanının 1. derece arkeolojik sit alanı, milli park alanı ve kıyı mevzuatı kapsamındaki alanlar içerisinde olduğu hatırlatılan açıklamada, “Antalya Peyzaj Mimarları Odasının açtığı davada Antalya 3. İdare Mahkemesi, yapım işinin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracağına karar verdi. Bundan dolayı bilirkişi keşfine kadar da yürütmeyi durdurdu” denildi.
‘HER KIYI FİNANSAL BİR PLAJ OLMAK ZORUNDA DEĞİL’
Kültür ve Turizm Bakanlığının turizmi kültürden koparan sadece ekonomik bir sektörel faaliyet olarak gören anlayışının eleştirildiği açıklamada şunlar söylendi: “Bakanlığın, kıyılardaki beton yığınlarının yarattığı çevre ve kent sorunlarını alıp doğal ve kültürel miras alanlarına taşıması; kültür olgusundan koparılan turizm faaliyetlerinin sürdürülebilirliğinin mümkün olamayacağını hâlâ algılayamadığını göstermektedir. Ne yazık ki bunu anlatma çabamızın bu dava konusu proje ile halen karşılık bulmadığı görülüyor. Kültür ve turizm anlayışı içinde her kıyı finansal bir plaj olmak zorunda değildir. Sahip olduğu asli değerlerin bir paçası olarak görülmeli ve korunmalıdır.”
2634 SAYILI YASA YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ
Açıklamanın sonuç bölümünde ise şunlar vurgulandı: “Ortada yasal mevzuata aykırı bir proje, uygulanmayan bir mahkeme kararı var. Plajları ekonomik kaynak olarak gören anlayış değişmiyor. Bakanlığın yetkilerini oluşturan 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu, kültür ve turizm olgusunun esas belirleyici unsurlarını tehdit etmeye devam ediyor. Söz konusu yasa kapsamının önümüzdeki siyasal süreçte yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Bu yasanın Antalya özelinde yarattığı kimlik tahribinin kentlimiz açısından en büyük sorun olarak görüldüğünün bir kanıtıdır.”
Antalya Kent Konseyi İmar ve Planlama Çalışma Grubu, Phaselis Antik Kenti sınırlarında yapılmak istenen projeye dair şu hatırlatmaları yaptı:
1- Proje alanı, arkeolojik sitler, koruma ve kullanma koşullarına ilişkin 594 sayılı ilke kararı 1. madde ‘1. derece arkeolojik sit: Korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarıdır.’ Yine aynı maddenin (d) bendi ‘Bu alanlar içerisinde yer alan ören yerlerinde gezi yolu düzenlemesi, meydan tanzimi, açık otopark, WC, bilet gişesi, bekçi kulübesi gibi ünitelerin koruma kurulundan izin alınarak yapılabileceğine…’ Projenin içeriği ‘günübirlik’ kullanım kapsamında olup söz konusu ilke kararlarına tamamen aykırıdır.
2- Milli park ve sulak alanlar gibi alanlarda yapılacak planlara ilişkin ilgili yönetmeliğin 6. maddesi, milli park, tabiat parkları, sulak alanlar ve benzeri korunan alanlarda yapılacak her tür ve ölçekte planların uzun devreli gelişme planları onaylanmadan, proje olarak uygulanamayacağı açıkça belirtilmektedir.
3- 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve Yönetmeliği’ne aykırıdır. Yönetmeliğin 13. maddesi şu şekildedir: ‘Kıyılarda ayrıca uygulama imar planı yapılmadan; rekreatif amaçlı iskele, tonoz sistemleri, aralarında en az 150 metre mesafe olmak kaydı ile 6 metrekareyi geçmeyen büfe ve kirletici etkisi olmayan fosseptik yapımını gerektirmeyen seyyar tuvalet ile sabit olmayan duş, gölgelik ve soyunma kabini.’ Yapılabilecekler açıkça belirtilmekle birlikte söz konusu proje kapsamı gereği kıyı kanunu ve uygulama yönetmeliğine de aykırıdır. (HABER MERKEZİ)