İnşaat işçilerine seslenen Sevda Karaca: Alın terinin kazandığı bir ülkeyi hep birlikte kuracağız
Yeşil Sol Parti Gaziantep milletvekili adayları TOKİ’de çalışan işçilerle bir araya geldi. Milletvekili Adayı Sevda Karaca işçilere ; “Alın terinin kazandığı bir ülkeyi hep birlikte kuracağız" dedi.
Antep’te TOKİ’de çalışan işçilerle bir araya gelen Yeşil Sol Parti Gaziantep Miletvekili adayları, işçilerin TOKİ inşaatında çalışırken kaldıkları konteynerdaki yaşam koşullarına, inşaattaki çalışma koşullarına dikkat çekti. Yaklaşan seçimin tarihi önemde olduğunu ifade eden adaylara ise işçiler desteklerini açıkladı. Öte yandan burada işçilere seslenen Yeşil Sol Parti Gaziantep Milletvekili Adayı Sevda Karaca, “Bu ülkeyi işçilere cehennem etmek isteyenlere karşı hep birlikte alın terinin en yüce değer olduğu, alın terinin kazandığı bir ülkeyi; barışın, eşitliğin kazandığı bir ülkeyi hep birlikte kuracağız” dedi.
“GÜÇLENEN İŞÇİNİN EMEĞİNİ SÖMÜRENLER OLDU”
Fotoğraf: Dilek Omaklılar/Evrensel
Yeşil Sol Parti Gaziantep Milletvekili Adayı Sevda Karaca, iktidarın işçi ve emekçilere ‘dünyanın en büyük, en güçlü ülkesiyiz’ diyerek yalanlar söylediğini ifade ederek, “Biz ülkenin dört bir tarafında yükselen inşaatların üzerinde işçi kanı olduğunu biliyoruz. Bazen cenazelerimizi bile alamadığımız iş cinayetlerine tanık oldu bu ülke. İnşaatlar son sürat devam etsin diye ölülerimiz ortadayken üzerine üstüne iş önlüğümüzü örtüp bizden işe devam etmemizi istediler. Bunun üstüne bize yalan söylüyorlar. Dünyanın en büyük ülkesiyiz, en güçlü ülkesiyiz’ yalanını söylüyorlar. Güçlenen müteahhitler oldu. İşçinin, emeğini sömürenler oldu, taşeronlar oldu. Büyük bir havaalanı diktiklerinde orada yaşanan iş cinayetleri üst üste geldiğinde, adeta bir savaş bilançosu gibi işçi cinayetlerinin rakamları ortaya serildiğinde, inşaat işçileri 5 maddelik el yazısıyla bir ilanla patronların karşısına dikilmişti. Onu o büyük havaalanı inşaatında el yazısıyla böyle bir yemekhanede yazmıştı işçiler” dedi.
“BÜYÜK TÜRKİYE HİKAYESİNİ İŞÇİLER YERLE BİR ETTİLER”
İşçilerin yazdığı talepleri hatırlatan Karaca, “‘Kurtlu yemek yemekten bıktık. Akşamları sıcak yemek istiyoruz’ diyordu işçiler. ‘Banyomuz, tuvaletimiz yok. 60 kişi, 70 kişi bir tuvaleti kullanıyoruz. Hasta oluyoruz. Yeter. Konteyner sayıları arttırılsın, bize sıcak su verilsin’ diyorlardı. ‘Her gün bir arkadaşımız elini, kolunu, bacağını kaybediyor. Bir tek iş güvenliği önlemi alınmıyor. İş güvenliği önlemleri için teşvikler veriyorsunuz patronlarımıza. Yükseğe çıktığımızda bir kemeri bile çok görüyorsunuz. Ölmemek için iş güvenliği istiyoruz’ diyorlardı. Çocuklarımıza para gönderemiyoruz 3 ay, 5 ay çalıştıktan sonra parça parça ödüyorsunuz. Biz burada onlardan uzakta bu şantiyelerde onlara güzel bir hayat sunmak için çırpınırken, çocuklarımızı aç bırakıyorsunuz. Paramızı zamanında verin’ diyorlardı. Büyük Türkiye'nin gerçeğini bu maddelerle ortaya koydu işçiler. Bir araya geldiler, örgütlendiler; büyük Türkiye hikayesini yerle bir ettiler” diye konuştu.
“İNŞAATLARDA ÖLMEYELİM DİYE BİRLİKTE MÜCADELE ETMEK İSTİYORUZ”
Emek ve Özgürlük İttfakı’nın Türkiye yalanını 5 maddede el yazısıyla yazan işçilerin ittifakı olduğunu söyleyen Karaca, “O maddeleri her zaman her yerde dile getireceğiz. Çok daha ötesi; gençliğimiz bu koşullarda çürümesin diye, çoluğumuzla çocuğumuzla yan yana güzel bir hayat sürebilmek isterken bu inşaatların tepesinde ölmeyelim diye mücadele etmek istiyoruz birlikte. Ülkenin dört bir tarafında inşaat işçileri bir araya geliyor. Taşeron zulmünden, devletin zulmünden ancak bir araya gelerek kurtulacağımızı bilerek; ekmek derdi ile barış derdinin, ekmek derdi ile ana dili konuşma derdinin, ekmek derdi ile doğduğun yerde doyma, kimsenin Kürt olduğu için ezilmediği koşulları yaratabilme koşulları bugün iç içe geçmiş durumda. Biz emek ve özgürlük ittifakı olarak Türk, Kürt, Suriyeli tüm milletlerden tüm halklardan eşitliğin, özgürlüğün, ekmeğin, ekmekten en büyük payı almanın derdini buluşturmak için bir araya geldik” dedi.
“BU ÜLKEYİ İŞÇİLERE CEHENNEM ETMEK İSTEYENLERE KARŞI BURADAYIZ”
Antep'te ve ülkenin dört bir yanında iddialı olduklarını ifade eden Karaca, “Bizim siyasi irademizi ortaya koymamızın önüne geçmek için ellerindeki bütün olanakları seferber etmiş durumdalar. Bakın 14 Mayısı şimdiden darbe ilan ettiler. Biz darbenin ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Diyarbakır cezaevinden biliyoruz, şu an bir sürü yoldaşımız halen cezaevinde onların yaşadıklarından biliyoruz. Biz siyasi irademizi ortaya koyacağız, sizin de bu seçimde oy kullanabilmenizin önüne geçen bütün patronlara da söyleyelim; işçiler oylarını kullanacaklar. İşçiler oylarını partilerinin desteği ile kullanacaklar. O yüzden sizden ricam her koşul altında oy kullanmanın olanaklarını zorlamanız. Arkanızda, yanınızda, omuz başınızda biz varız. Bu ülkeyi işçilere cehennem etmek isteyenlere karşı hep birlikte alın terinin en yüce değer olduğu, alın terinin kazandığı bir ülkeyi; barışın, eşitliğin kazandığı bir ülkeyi hep birlikte kuracağız” dedi.
“100 YILDIR KÜRTLERE YAPILAN BİLİNÇLİ BİR POLİTİKA”
Fotoğraf: Dilek Omaklılar/Evrensel
İşçilere Kürtçe seslenen Yeşil Sol Parti Gaziantep Milletvekili Adayı Murat Sarısaç ise, “Bu önemli topraklar üzerinde saldırı var. Sadece fiziksel şiddet yok, ekonomik şiddet de var. O yüzden buralara gelip çalışmak zorunda kalıyorsunuz. O önemli ve tarihi şehirlerde iş bulamayıp buralarda gelmenizde önemli sorunlar var. Tesadüf o ki bu durum sadece Kürtlere var, 100 yıldır bu sıkıntılar bilinçli bir politikanın sonucudur. Hakkınızı alamadığınızı, hangi koşullarda çalıştığınızı da biliyoruz. Emek ve Özgürlük İttfakı da bunun mücadelesini verdiği için bu kadar bedel ödüyor. Bu tarihi bir seçim. Şuan kirli bir rejim var; değişmesi sizin elinizde, birlikte değiştireceğiz” diye konuştu.
İşçiler konuşmaları alkışlarla karşılarken destek vereceklerini belirtti. Ayrıca farklı illerden gelen işçiler oy kullanmak için gitmek istediklerini ancak imkanlarının olmadığını ifade ederken adaylar ise İttifak olarak da Yeşil Sol Parti olarak da ulaşım imkanı sağladıklarını anlattı. (Antep/EVRENSEL)
“Sınır hattı çok sıcak”
Amaç hakları genişletmek olsaydı...
'İç cepheyi güçlendirelim' çağrısı, muhalefet ve emek güçlerine arkamızda hizalanın çağrısıdır!
ABD medyasının ‘değerli ve değersiz kurbanları’
İsrail devleti terörü neleri örtüyor?
İsrail’le uzlaşıp anlaşma mı, mücadele mi?
