Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube kongresini gerçekleştirildi

Nuray ÖZTÜRK
Emirhan DURMAZ
İzmir

Genel-İş İzmir 7 No’lu Şube’nin 3. Olağan Genel Kurulu, Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği İzmir Şube kongre salonunda gerçekleşti. Kongrede mevcut şube başkanı Özgür Genç’in başkan adayı olduğu Beyaz Liste ile Mert Albayrak’ın başkan adayı olduğu Mavi liste yarışıyor.

Kongreye DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Genel-İş Eğitim Daire Başkanı Aslı Oflaz, İzmir Şube Başkanları, Teksif, Gıda-İş yöneticilerinin yanı sıra siyasi parti temsilcileri de katıldı.

Kongre başlamadan önce saat ücretli çalışan hocaların da içinde yer aldığı Grup Yel Değirmeni sahne aldı. Şube faaliyetleri slaytlar eşliğinde delegelere izletilirken, salonda “Belediye işçilerine ayrımsız şartsız kadro”, “Saraylar saltanatlar yıkılacak özgür ve adil bir ülke işçilerle kurulacak”, “Yaralarımızı saran dayanışmadır”, “Doğa talanına dur diyeceğiz”, “Gücümüz birliğimizden gelir”, “İş yerlerinde şiddet ve tacize son İLO 190’ı onayla!”, “Vergide adalet istiyoruz”, “Deniz Yusuf Hüseyin'in izindeyiz” pankartları asılıydı. Kongreye tek adam rejiminin emek düşmanı politikalarına karşı sınıf mücadelesini yükseltme çağrıları damga vurdu.

DENİZLER VE DEPREMDE YİTİRİLENLER ANISINA SAYGI DURUŞU

Kongre divan seçimi ile başladı. Divanda Genel-İş Genel Sekreteri Şükret Sevgener, 3 No'lu Şube Başkanı Faruk Saral, 8 No'lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin yer aldı. Sevgene, “Bir demokrasi şöleni şeklinde yaklaşık 6 aydır devam eden kongrelerimizin sonuna geldik. Kongrelerimiz Türkiye işçi sınıfının geleceği adına umudu olmakta, yolunu açmakta, yeni önderler, yeni yönetimler mücadeleci arkadaşlarımızla yolumuza devam ediyoruz” diyerek kongreyi açtı. Ardından 6 Mayıs 1972 yılında idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve depremde yetirilenler anısına saygı duruşuna geçildi.

“TEK ADAM İSTEKLİ DEĞİL AMA GÖNDERECEĞİZ”

Genel-İş Sendikası Eğitim Daire Başkanı Aslı Oflaz, ekonomik, sosyal, siyasal açıdan işçi ve emekçiler için karanlık bir dönemden geçildiğine dikkat çekerek, “Şunu çok iyi biliyoruz ki bu tek adam rejimi gitmeye hazır değil ama biz de emekçiler olarak onu göndermeye çok istekli ve çok hazırız” diye konuştu.

Kongreye katılan Yeşil Sol Parti İzmir milletvekili adayı Erkan Gökber de söz aldı. Gökber, burjuva ittifaklar karşısında Emek ve Özgürlük İttifakıyla emekçilerin seçeneksiz olmadığını söyleyerek, işçileri birlikte mücadeleye çağırdı.

MAVİ LİSTE ADAYI ALBAYRAK: DEĞİŞİM İRADESİ VAR

Seçimlere geçilmeden önce başkan adaylarına söz hakkı verildi. İlk olarak konuşan mavi liste başkan adayı Mert Albayrak, “Kıymetli emekçi kardeşlerim sizlere bakınca ben neyi nerede ne zaman ve nasıl yapacağını çok iyi bilen işçi sınıfının, değişim iradesini görüyorum. Değerli kardeşlerim bir iş veren vekilinin, işçileri çağırarak kendi çıkarları doğrultusunda yön vermeye çalışması hiçbir zaman savunulamaz. İşte biz bunun gibi müdahalelere karşı yek vücut olmak için buradayız. Sizlerin hakkı hukuku kazanımları en kutsal davamızdır. Bu dava adına hep birlikte yol yürümek için adayız. Bizler örgütlenmek üzere yola çıkan emekçi arkadaşlarımızın işi ve emeğiyle oynanması durumlarına karşı kale gibi arkanızda durmak için adayız. Adayız çünkü bizler taşın altına elimizi koymak için değil gövdemizi koymak için adayız” dedi.

GENÇ: AKP 20 YILDA ENKAZ YARATTI

Beyaz liste başkan adayı mevcut şube başkanı Özgür Genç ise işçi ve emekçilerin giderek kötüleşen çalışma ve yaşama koşullarına, iş cinayetlerine, grev yasaklarına, hak gasplarına, kadın haklarına yönelik saldırılara, çocuk istismarına ve çocuk işçi sayısının artışına, işsizliğe, doğanın yalanına kamu hizmetlerinin özelleştirilme süreçlerine dikkat çekti. Genç, “İşsizlik fonu, deprem vergileri gibi kolektif birikimlerimiz sermayeye peşkeş çekiliyor. Yoksulluk ve sömürü artarken, patronların GSMH aldığı pay büyüyor. Sendikal örgütlenme, seçme ve seçilme hakkı, basın ve ifade özgürlüğü ayaklar altında, yargı tek adamın elinde oyuncak olmuş, konuşanın, soranın, sorgulayanın, tepki gösterenin, düşüncesini açıklayanın tutuklandığı 12 Eylül’ü geride bırakan bir karanlık dönemdeyiz. Depremde üzerimize yıkılan AKP’nin 20 yılda yarattığı işte bu enkaz. İnşaata dayalı büyüme ve rant uğruna onlarca şehrimizi yerle bir eden, on binlerce yurttaşımızın ölümüne sebep olan işte bu kapitalist hırs ve sermaye yanlısı politikalar” dedi. 

Cumhur İttifakının HÜDA-PAR gibi kadınların eşitlik hakları üzerinden girdiği pazarlığı eleştiren Genç, “Tek adam, her türlü yetkiyi elinde topladığı bir dikta rejimini tam olarak inşa etmenin peşinde. Bunun için toplumun yarısı olan kadınları daha çok şiddete mahkum edecek karanlık pazarlıkları seçim vaadi yapmaktan çekinmiyor” diye konuştu.

“TÜRKİYE’YE ÖRNEK BİR SÖZLEŞME İMZALADIK”

Şube olarak tüm bu saldırılara karşı sayısız mücadeleler gerçekleştirdiklerini söyleyen Genç şunları kaydetti; “696 sayılı KHK ile sözde taşerondan kadroya geçiş döneminde bizi mahkum ettikleri Yüksek Hakem sözleşmesini aşarak Türkiye’ye örnek olan bir sözleşme imzaladık. Aynı işi yaptığı, aynı sürelerle çalıştığı halde birbirinden farklı ücretlerimizi eşitlemek için iki dönemdir ciddi bir mücadele veriyoruz.  Sadece işverene değil, CHP’li belediyelerin kurduğu işveren sendikası SODEMSEN’e karşı da mücadele ediyoruz. Her bir aşamasına işçi iradesinin yansıdığı toplu iş sözleşmesi görüşmelerimizle SODEMSEN’i devreden çıkararak, sizlerin de onayıyla iyi diyebileceğimiz bir sözleşme imzaladık.

İş güvenliği tedbirlerinden, iş yerindeki cinsiyet eşitsizliklerine varana kadar ilkleri hayata geçirdik. Ücretli regl izni ve 8 Mart’ta ücretli izin hakkını kazanan, iş yerinde işlenen şiddet ve taciz suçlarına karşı iş yeri disiplin kuruluna özel hükümler ekleten, İLO 190 sayılı sözleşme hükümlerini toplu iş sözleşmemizle ilk güvenceye alan şubeyiz.”

“TEK ADAMA KARŞI DA BÜROKRATİK SENDİKAL ANLAYIŞA KARŞI DA SEÇENEKSİZ DEĞİLİZ”

Kıdem tazminatının gasbından, 1 Mayıs yasaklarına, geçinemiyoruz eylemlerinden, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmak istemesine varana kadar toplumsal mücadelelerinin de bir parçası, ilerletici gücü olduklarını kaydeden Genç, “Şubemizde kurduğumuz kadın komitemizle kadınların haklarına ve hayatlarına yönelik saldırılara karşı sadece iş yerinde değil meydanlarda da birleşik mücadeleyi yükselttik. 14 Mayıs’ta tek adam rejimine son verecek tutumu hep birlikte alacağız ancak sorunlarımız bitmeyecek bunu hepimiz biliyoruz. Yaşanan derin kriz karşısında haklarımızı koruma, daha iyi koşullarda yaşama ve çalışma için önümüzde zorlu bir yol var. Bu zorlu yolda işçi ve emekçiler nasıl ki tek adama karşı seçeneksiz değilse, bizi bölmeye, işçi iradesini kırmaya, sınıf sendikacılığı çizgimizi karalama yoluyla bertaraf etmeye çalışanlara karşı da seçeneksiz değiliz” dedi.

“1 MAYIS YÜRÜNECEK YOLU GÖSTERİYOR”

Genç konuşmasına şöyle devam etti; “Bir hafta önce gerçekleşen birlik, dayanışma, mücadele günü 1 Mayıs’ta başta İzmir olmak üzere ülkemiz ve dünyanın dört bir yanında kapitalist sömürüye, yoksulluğa karşı, hak ve özgülükleri için, adalet için sokaklara çıkan birleşik mücadeleden yana tutum alan milyonlar bu sınıf savaşımında yürünecek yolu gösteriyor. İşte bu yolu  hep birlikte daha ileriden örgütlemek için yeniden adayız. Bugüne kadar işyerlerindeki örgütlü birliğimize güvenerek, iş yerlerinin inisiyatifi ve işçilerin iradesiyle yol aldık. Temsilciler kurulu ve işyerlerinde kurduğumuz sözleşme komitelerimizle işçi demokrasisini işleterek, söz yetki ve kararın işçide olduğu şeffaf ve hesap verebilir bir sendikal anlayışı var etmeye çalıştık. Bundan sonrada böyle hareket edecek, sendikal bürokratik anlayışlara karşı sınıf sendikacılığı çizgimizde ısrar edeceğiz.”

“GERÇEK BİR KADRO, TAM ZAMANLI ÇALIŞMA İÇİN  MÜCADELE”

Konuşmasına önümüzdeki dönem sürdürecekleri mücadele başlıklarını sıralayarak devam eden Genç, 

“Gerçek bir kadro talebimiz hala mücadele maddesi olarak önümüzde duruyor. Saat ücreti ile çalışan arkadaşlarımızın tam zamanlıya geçirilmesi, esnek güvencesiz çalışmanın son bulması için, TİS maddelerinin uygulanmasında yaşadığımız zorlukları aşmak için bölünme değil birliğimizi güçlendirme zamanı. Gerçek bir toplumsal cinsiyet eşitliği için, sendikal hak ve özgürlükler için, parasız, bilimsel, nitelikli, eğitim hakkı ve okullarda bir öğün ücretsiz yemek hakkı için mücadele edecek, işyerinde kreş ve sığınma evi talebimizin takipçisi olacağız. Parasız, nitelikli ulaşılabilir sağlık hizmeti için günde 7 saat haftada 35 saati aşmayan, güvenceli çalışma için, ek işler yapmak zorunda kalmadığımız ücretler için mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

Genç son olarak, “Bugün 6 Mayıs 1972’de idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın mirasından aldığımız güçle sermaye düzenine karşı, tam bağımsız, demokratik, eşit, özgür, barış içerisinde, insanca yaşayacağımız Türkiye’yi hep birlikte inşa etmek için mücadele edeceğiz” dedi. Konuşmaların ardından seçimlere geçildi.

İki listenin yarıştığı seçimlerde 190 delegeden, 185 delege oy kullandı. 1 oy geçersiz sayılırken, beyaz liste 138 oy, mavi liste ise 46 oy aldı.