06 Mayıs 2023 19:42

Deniz, Yusuf, Hüseyin, Dolmabahçe'de anıldı: "Burada 6. Filo'yu denize döken bizdik, sizi tarihe gömecek olan da biziz”

6 Mayıs 1972'de idam edilen 68 kuşağı gençlik önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan İstanbul'da anıldı: "Burada 6. Filo'yu denize döken bizdik, sizi tarihe gömecek olan da biziz.”

Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel

Paylaş

68 kuşağı gençli önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, idam edilişlerinin 51. yılında Emek Gençliğinin çağrısıyla 6. Filo'nun denize döküldüğü Dolmabahçe'de anıldı.

Emek Gençliği tarafından yapılan açıklamada, 14 Mayıs seçimlerinin önemine vurgu yapılarak, “Burada 6. Filo'yu denize döken bizdik, sizi tarihe gömecek olan da biziz” denildi.

İstanbul’daki anmanın adresi, 1968 yılının Temmuz’unda 6. Filo’nun denize döküldüğü yer olan Dolmabahçe’ydi. Emek Gençliği’nin çağrısı ile Taksim AKM önünde bir araya gelen yüzlerce genç buradan Dolmabahçe’ye yürüdü.

“Hiç heveslenmeyin bu ülke bizim”, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm” pankartının arkasında bir araya gelen gençler ellerinde Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in fotoğrafları ile “Memleketi satanın iktidarda yeri yok”, “Savaşa değil eğitime bütçe”, “Yanke go home” yazılı dövizler taşıdı. Ankara katliamı’nda hayatını kaybeden Şebnem Yurtman’ın da fotoğrafı taşındı.

“Yusuf, Hüseyin, Deniz sürüyor sürecek mücadelemiz”, “Emperyalistler, işbirlikçiler 6 Filo'yu unutmayın”, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” “Yaşasın devrim ve sosyalizm”, “Denizlerden Erdal’a gençlik emeğin saflarında” sloganları atarak yürümeye başlayan gençler, 6. Filo’nun denize döküldüğü Dolmabahçe sahili göründüğünde ellerinde meşalelerle koşmaya başladı.

Dolmabahçe’de 1 dakikalık saygı duruşuyla başlayan anma programında, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edilmeden önce ailelerine yazdıkları mektuplar okundu.

Mektupların ardından Rozerin Atça isimli genç, Rodrigo’nun gitar konçertosu eserini çaldı.

"HER GENCİN YÜREĞİ DENİZLERE ATIYOR"

Anmada açıklama yapan Emek Gençliği Merkez Yönetim Kurulu üyesi Hazan İlik, “Bugün 6 Mayıs. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında her bir sokak Denizlere çıkıyor, her bir gencin yüreği Denizlerle atıyor. Aradan yarım yüzyıl geçti ama işte tam da burada, yıllardan sonra Denizler için şarkılar söylüyoruz, onların sloganlarını atıyoruz, onların isimlerini taşıyoruz” dedi.

"HAYAL SATIYORLAR"

“Bugün her yerde güçlü Türkiye yazan billboardlar görüyoruz, Türkiye’nin yüzyılı diyenleri duyuyoruz” diyen İlik, “Oysa 'one minute' dedikten sonra İsrail ile tatbikat yapan da, Almanya’ya faşist dedikten sonra Suriyeli göçmenleri içeride tutmak için milyonlarca avro alan da, 'eyy Amerika' dediken sonra ABD ne derse onu yapan da bunları söyleyenlerin iktidarıydı. Denizlerin bize öğrettiği, emekçilerin emeğini kan emici beşli çetelere, ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarını tekellere armağan edenlerin antiemperyalist kılığına girmiş sahtekarlar olduğuydu. Şimdi 'damat' şirketin, bütün devlet olanaklarını arkasına almış teknoloji girişimciliğiyle övünmemizi istiyorlar. Bir de üstüne şirketleri teşviklerle, kayırmacılıkla, yandaşlıkla büyümemiş gibi, bize 'yapabilirsin, her şey istemene bağlı' diyerek hayal satıyorlar. Geleceğimizi burada görmemizi istiyorlar” dedi.

"YANINIZ EMEK GENÇLİĞİNİN YANI"

"İlik konuşmasının devamında "Bu ülkenin topraklarının karış karış sermayeye peşkeş çekilmesine karşıysanız, kapitalist sömürü altında ezilmeye, bugünün karanlık geleceğinin ipotekli olmasına karşıysanız, tarikatlar ve cemaatlerle kol kola girmiş gerici eğitim sistemine karşıysanız yeriniz Deniz’in Yusuf’un Hüseyin’in yanıdır! Emek Gençliğinin yanıdır” dedi.

"KARŞIMIZDA KARANLIK BİR İTTİFAK VAR"

Karşılarında karanlık bir ittifak olduğunu dile getiren İlik, “Yaşadığımız hayatı cehenneme çeviren; işsizlik, ayrımcılık, eşitsizlik, yoksullukla dolu bir gelecekten başka bir şey vadetmeyen bir ittifak var. Şimdi size soruyorum, bu meydanı dolduran her bir gence soruyorum, geleceğimizi bu sahtekarlara teslim edecek miyiz? Bizi insan yerine koymayan, meslek liselerinde, iş yerlerinde alın terimize göz diken kan emicilere yol verecek miyiz? Kar ve rant hırsları uğruna ülkeyi sürükledikleri felaketlerde hayatlarımızın darmadağın olmasına, tek bir sıra arkadaşımızın dahi ömrünün baharında yaşamının sona ermesine izin verecek miyiz? Yaşama arzumuzdan, insanca ve özgür yaşama arzumuzdan vazgeçecek miyiz? Vazgeçmeyeceğiz çünkü bu ülke bizim, biz buradayız. Ne bu toprakları sermayeye peşkeş çekmenize izin veririz ne de emperyalistliğinize maske takmanıza izin veririz” dedi.

"SİZİ TARİHE GÖMECEK OLAN BİZİZ"

“Burada 6. Filo'yu denize döken bizdik, sizi tarihe gömecek olan da biziz” diyen İlik sözlerini şöyle sonlandırdı: “Çünkü güçlü olan biziz. Mayıs ayı, halkların mücadelesinin ve yenilgilerinin ayıdır. 6 Mayıs ise eninde sonunda bir zafer günü olacaktır. Devrim ateşi hiçbir zaman sönmeyecek. Ve biz bu ateşi geleceğe taşıyacağımızın sözünü veriyoruz. Yarın bütün dünya bizim olacak. Yaşasın devrim ve sosyalizm!”

İSKENDER BAYHAN: GÖREVİMİZ TEK ADAM REJİMİNİ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GÖNDERMEK

Anmaya katılan Yeşil Sol Parti İstanbul milletvekili adayı ve EMEP MYK üyesi İskender Bayhan da bir konuşma yaptı. Denizlerin bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesindeki mirasını hatırlayarak anmak için buluştuklarını söyleyen Bayhan şu ifadeleri kullandı:

"Son günlerde ülkeyi yönetenlerin ağzında bir moda var, sürekli emperyalizme karşı oldukları gibi bir imaj yaratmaya çalışıyorlar, propaganda yapıyorlar. Hatta o kadar ileri gittiler ki Numan Kurtulmuş gibi, Binali Yıldırım gibi, Süleyman Soylu gibi ve tabii bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın danışmanı bir eski solcu müsvettesi Mehmet Uçum gibi çıkıp 14 Mayıs'ta seçimleri kaybederlerse 'Türkiye tam bağımsızlığını kaybedecek' diyorlar.

Ama onun öncesinde de bir şey oldu. AKP ve Cumhur İttifakı saflarında seçimlere girme kararı alan Demokratik Sol Parti'nin Genel Başkanı kalkıp bir televizyon programında dedi ki, Denizler yaşasaydı bugün AKP'ye oy verirlerdi. Yani anlayacağınız dün bu Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı olmakla övünenler, Libya'da ne işimiz var deyip kendisini ertesi gün NATO uçağında bulanlar, Finlandiya'nın NATO'ya girmesi için oy verenler ve NATO'nun en büyük en güçlü askeri kuvvetine sahip olmakla övünenler, şimdi antiemperyalizmi keşfettiler, tam bağımsızlığı keşfettiler.

Bu sebepsiz değil. İşçi sınıfına, emekçilere, halkına, ezilenlere verecek bir şeyi kalmayanlar son çareleri son sığındıkları liman hep böyle yerler olur, böyle sözler olur. Ama biz biliyoruz ki gerçek antiemperyalizm, gerçek tam bağımsızlık mücadelesini; Denizler hem kendilerinden önce hem de onların kendilerinden sonra bıraktıkları mirasın devamlılığı olan birçok değerli yoldaşımız, mücadele arkadaşımız ve dostumuz kendi hayatlarıyla kendi canlarıyla yazdılar.

Deniz'in burada okunan o sözlerindeki, o bağımsızlık, demokrasi, antiemperyalizm manifestosunun ilk ve en önemli cümlesini hatırlayalım. 'Yaşasın Türk ve Kürt halklarının tam bağımsızlığı. Yaşasın işçiler, yaşasın köylüler; kahrolsun emperyalizm' bugün bunu söylemeden hiç kimse antiemperyalist olamaz. Bunu bugün söylemeden hiç kimse tam bağımsızlık nutku atamaz. En fazla Erdoğan gibi ve onun tek adam iktidarının sözcüleri gibi artistlik yaparsınız. Caka satarsınız ama yalan söylersiniz. Asla işçilerin, emekçilerin, ezilen halkların emperyalizm karşısındaki bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm umudunun temsilcisi de olamazsınız. Bundan sizi men ederiz. Her yıl bu meydanda nasıl haykırıyor olduysak, bundan sonra da her yıl buna itiraz ederiz.

Şimdi önümüzde bir acil görev var. Nedir o? 14 Mayıs'ta yasakların, yoksulluğun ve yolsuzluğun; sermaye ve gericiliğin kapitalist sömürücüleri, en saldırgan, en vahşi egemenliğini kurmuş olan tek adam rejimine son vermek, onu tarihin çöplüğüne göndermek.

14 Mayıs'ta hem, kalan 8 gün boyunca gece gündüz çalışacağız hem de 14 Mayıs'ta halkın demokratik iradesine, halkın ve bizlerin oyuna sahip çıkıp onu ata alan Üsküdar'ı geçsin isteyenlerin kurbanı etmemek için örgütlü ve kararlı bir biçimde mücadeleye hazırlanacağız. 14 Mayıs akşamına her birimiz iş yerlerimizde emekçi mahallelerinde okullarımızda güçlü bir demokratik tepki ortaya koymak için halkın iradesini sahip çıkacağız. Bütün gücümüzle o zaman da işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin, sömürülenlerin ve gençlerin geleceği için örgütlü bir biçimde itiraz edeceğiz. Örgütlü biçimde karşı çıkacağız. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Sudan'da Türkiye'nin Hartum Büyükelçisinin aracına ateş açıldı

SONRAKİ HABER

Hepimizin davası: Ezgi Alya Yiğit için adalet

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa