Hatay'da kamyonun neden olduğu kazada 13 kişi hayatını kaybetti: İnşaat kamyonları denetlenmiyor
Fren ve Trafik Güvenliği Uzmanı, Makina Yüksek Mühendisi Alpay Lök, hafriyat kamyonlarının her gün yeni ölümlere ve kazalara davetiye çıkardığını söyledi.
Fotoğraf: DHA
Özlem Songül ABAYOĞLU
İstanbul
İskenderun-Antakya kara yolunun Topboğazı mevkiinde önceki gün, sürücüsünün kontrolünden çıkan kamyon, asker uğurlayan kalabalığın arasına daldı. Park halindeki araçlara da çarpan kamyon ve çarptığı 2 minibüs de alev aldı. Kazada 13 kişi hayatını kaybederken, 3’ü ağır 31 kişi de yaralandı. Fren ve Trafik Güvenliği Uzmanı, TMMOB Makine Mühendisleri Odası Motorlu Araçlar Komisyonu Üyesi, Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkan Yardımcısı, Makina Yüksek Mühendisi Alpay Lök, hafriyat kamyonlarının her gün yeni ölümlere ve kazalara davetiye çıkardığını söyledi.
"İNŞAAT SEKTÖRÜNE VERİLEN TAVİZ"
Kazaların birden fazla nedenin bir araya gelmesiyle meydana geldiğini belirten Lök, “Bu nedenlerden biri teknik olabilir ama mutlaka sürücü ile ilgili yorgunluk, dikkatsizlik gibi durumların da etkisi olur. Bu kazaların önlenmesi için de çok fazla denetlenmeleri gerekiyor. Maalesef ki siyasi iktidarın inşaat sektörüne vermiş olduğu bir taviz söz konusu. Bu şekilde inşaatla ilgili kamyonlar vs. denetlenmiyor. Şehir içinde bir sürü tehlikeye sebebiyet veriyorlar. Bir örnek daha vereyim şehir içinde özellikle kentsel dönüşüm nedeniyle damperli araçların girmesi çok tehlikeli. Bunlar yüksek araçlar ve kör noktaları var. 7 tane aynaları olsa da bu 7 aynanın göremediği noktalar var. Bunlarla ilgili elektronik sistemler var ve yakında zorunlu olacak.”
LONDRA’DA KAMYONLAR DÜŞÜK KABİNLİ
Yurt dışından örnekler veren Lök sözlerini şöyle sürdürdü: “Almanya’da hayatını kaybeden yaya ve bisikletlilerin birçoğu yaşlı. Bunlar da dönemeçlerde kamyonların, çekicilerin altında kalan insanlar. Aslında bu ağır taşıtların şehir içine sokulması büyük hata ve kesin düzenlemeler yapılması lazım. Örneğin Avusturya Viyana’da trafikte ağır kamyonların sağa sola sapmasını yasaklıyor ve düz gitmelerini söylüyor. Böylelikle kör noktalarda sorun yaşanmıyor. Londra ise şehir içine girecek kamyonların düşük kabinli olması zorunluluğunu getirdi bundan seneler önce. Bu da güzel bir çalışma. Kamyon şoförü çift katlı otobüs şoförü gibi alçak oturuyor. Keşke bu zorunluluk bize de getirilse. Özellikle İstanbul’da bu mesele siyasi iktidara bağlı olduğu için bizde böyle bir düzenleme getirilemiyor. Belediyenin bu konuda herhangi bir söz hakkı yok. Bu sebeple bu düzenlemelerin ülkemizde uygulanması çok önemli ama çok da zor.”
Lök, Hatay’daki kazaya dair de "Bunlar hep önlenebilir kazalar. Tedbirler en kötü ihtimaller düşünülerek alınıyor. Biz mühendislerin ve yöneticilerin görevi de en kötüsüne tedbir alınmalıydı. Örneğin o kazada asker uğurlaması yolda yapılmamalıydı." diye belirtti.
"SANAYİ BAKANLIĞI SORUMLUDUR"
Tüm kamyonlarda fabrika çıkışı takılı olan 90 km’ye ayarlı hız sınırlayıcılarının olduğunu, bunların iptal edildiğine ve denetlenmediğine dikkat çeken Alpay Lök şunları söyledi: “Gaz pedalına basılsa bile 90’ı geçmemesi lazım. Bu denetlenmediği için ve kalibrasyon ile ilgili mevzuat Sanayi Bakanlığı tarafından düzenlenmediği için iptal ediliyor. Araç muayenesi de bunu ‘hafif kusurlu’ olarak görüyor. Bu en önemli problem. Bir diğer problem ise tüm otobüsler için geçerli olan 100 km hız ile gitmeleri. Bunun da nedeni hız sınırlayıcının iptal edilmesi ve denetlenmemesi. Bunun sorumlusu da Sanayi Bakanlığı ile Meteoroloji Genel Müdürlüğüdür. Bu düzenlemeleri yapması gerekirken yapmıyorlar. Bunun yanı sıra bu araçlarda takograf zorunluluğu yok. Takograf, hız kaydedici bir düzenektir. Şehir içinde çalıştıkları için bu zorunluluğun olması lazım. Farika çıkışı hız sınırlayıcı iptal ediliyor ama hiç olmazsa bir takograf olsun ve denetlensin.”
Şoförlerin parça başı iş yaptığını, ne kadar çok git-gel yaparlarsa o kadar kazandıklarını belirten Lök, bu durumla ilgili düzenleme yapılması gerektiğini belirterek deprem bölgesindeki tehlikeye işaret eti: "Deprem bölgesinde kurallar tamamen bırakılmış durumda. Hem araçların durumu kötü hem de denetim yok. O bölgedeki araçların muayene süresinde de bir esneklik getirildi.”