Elazığ Ovası "bozkurt yuvası" olmaktan çıkıyor mu?
Önceki dönemlerdeki adaylar Elâzığlılara ne vaatlerde bulunmuş? Önceki dönem, şimdiki dönemde nasıl bir değişime etki edecek, kısa bir göz atalım.
Fotoğraf: Evrensel
Özkan ZÜLFİKAR
Elazığ
Elâzığ, tüm seçimler boyunca AKP ve MHP’nin güçlü olduğu yerlerden oldu. Peki ama bu süreçlerde neler yaşandı? Önceki dönemlerdeki adaylar Elâzığlılara ne vaatlerde bulunmuş? Önceki dönem, şimdiki dönemde nasıl bir değişime etki edecek, kısa bir göz atalım.
“Beş sene de ben sizi dolandırayım”. Bu sözler Elâzığ’da bağımsız milletvekili adayı olan Muhammet Hacı Güneş’e ait. Neden milletvekili olması gerektiğini çok açık ifade etmiş. “Şimdi Ankara düşünsün” diye de eklemiş. Ankara da ne çekti bu söylemlerden ayrı bir konu tabii. Güneş, ne yapsın? Hayatı boyunca kimse böyle ‘açık ifadeyle’ dememiş ama gördüklerinden bu sonucu çıkarmış. Seçilenin üzerinden hep ‘Ankara’ düşünmüş.
"EKONOMİK KRİZ ÇEKEBİLİRİZ, NE OLACAK?"
Vekil de vekillik edeceği insanları "Dolandırıyor muydu?" Önceki seçimlerde de vaatler üzerinden oy isteyip vekillik yapmaya hak kazananlar vekilliği kullanıp "dolandırıcılık" mı yapıyordu?
Aklımıza AKP Elâzığ Milletvekili Zülfi Demirbağ geliyor. Elâzığ depreminin ardından Mecliste kurulan ve görevi depremzedenin derdini dinlemek, çözmek olan komisyona “Komisyon sizin sorunlarınızı çözmeye gelmedi” demişti. Elâzığlı, pandemi sürecinde “Elâzığ sahipsiz, kimse Elâzığ’ı düşünmüyor” diye kampanyalar başlatıp muhatap ararken yine Demirbağ, “Ne demek sahipsiz. Sahibimiz nasıl yok. Cumhurbaşkanımız var Allah’a şükür. Bunu diyenler kan tahlili yapsınlar. Bunlar Kovid-19 değil ihanet 19 tahlili yapsınlar” diyerek feryat figan bağırmıştı yerel bir kanalda. Bir açıklamasında ise ekonomik kriz için “Ekonomik kriz çekebiliriz. Eskiden ayda bir kilo, iki kilo et alabiliyorsak yarım kilo alırız. İki kilo domates alıyorsak dikkatli olmazsak yarısı çöpe gidiyor. Kış günü zaten turfanda sebze sağlığa da çok iyi değil. İki tane, üç tane alır yeriz. Ne olacak. Biber üç tane alırız bir kilo alacağımıza. Bunlara bu fırsatı vermeyelim. Bu tefecilere fırsat vermeyelim” ifadelerini kullanmıştı. Yine ekonomik kriz ile ilgili konuşmasında “Vekillik maaşımla geçinemiyorum. Vallahi danışmanlarımdan borç alıyorum” diye şikayet etmişti. Elâzığ’da 2018 seçimlerinde Cumhur İttifakı oylarıyla, yüzde 68 gibi bir rakamla kazandıklarını da belirtelim.
YEŞİL SOL PARTİ VEKİL ÇIKARABİLİR
2018 seçimlerine kadar deyim yerindeyse "silme" oy alarak bütün vekilleri çıkaran AKP, bir vekilini Millet İttifakı oylarıyla seçilen CHP Adayı Gürsel Erol’a kaptırmıştı. Erol, "Elâzığ’a hizmet benim işim" diyerek ve Elâzığ ismini sık sık zikrederek halkta "En azından ismimiz geçiyor. İktidar olsalar Elâzığ’a daha çok hizmet eder" algısının oluşmasına neden oldu. Elâzığ’dan kırk yıl sonra ilk kez vekil çıkarılmasına Kılıçdaroğlu da kayıtsız kalmayarak "Bakanlık vereceğim" sözü ile ödüllendirdi. CHP’nin Elâzığ’da vekil çıkarması sağ, muhafazakar kimliğin -azıcık da olsa- zedelenmesine sebep oldu. Sağ, muhafazakar partiler bu durumdan hoşnut olmazken bir de başlarına Yeşil Sol Parti "tehlikesi" çıkmış oldu. Emek ve Özgürlük İttifakının bileşenleri arasında olan HDP, son seçimlerde otuz beş bin küsür oy alırken 2023 seçimlerinde de oldukça iddialı. Görüştüğümüz hemen herkes "Yeşil Sol Parti Elâzığ’da sürpriz yapacak" diyor. Farklı partilere mensup, farklı partilerde yöneticilik yapmış ve yapmakta olan kişilerden bile bunu duymak mümkün. Yerel gazeteciler köşelerine bile taşıdı. Kimi insanların bu durumu "tehlike" olarak gördükleri olmuyor değil. Yılların en "sağ" görülen illerinden biri olan Elâzığ "Karizmayı çizdirirse vay halimize." Kolay değil. "Elâzığ ovası bozkurt yuvası" olmaktan çıkıp ovalarında tarım faaliyetiyle adından söz ettirecek gibi.
"NEDEN ŞİMDİYE KADAR BİR MEŞALE YAKMADINIZ?"
Zira yıllarca MHP’ye hizmet etmiş, her dönem "görev adamı" olarak milletvekili adayı olmuş, yeri gelmiş belediye başkan adaylığına koşmuş, Prof. Dr. Bilal Çoban bile bu seçimlerde aday gösterilmediğine içerlenip bağımsız adaylığını ilan etmişti. Sanki kentin siyasetinde ve yönetiminde hiç rol oynamamış gibi Elâzığlıya SMS’lerle vaatlerini aktarırken kendisinden "hiç görülmemiş bir performans" sergiliyor. Mesajlarında “Elâzığ’ın makus kaderini değiştireceğim. ‘İş için, tayin için gelmeyin’ diyenlerden olmayacağım” ifadelerini kullanarak destek istiyor. “Elâzığ’ı aydınlatacak bir meşale yakacağız” diyerek katılacağı programları duyuruyor. Ne var ki, "Elâzığ’ın karanlıkta" olduğunu biliyordunuz da "Neden şimdiye kadar bir meşale yakmadınız" diye sormak da lazım.
DENGELER DEĞİŞEBİLİR
Her seçim dönemi AKP’den aday adaylığı başvurusu yapan ve yine Prof. Dr. olan Yasemin Açık, liste dışı kalmasına "artık yeter" diyerek bağımsızlığını ilan etmişti. Açık’ın Elâzığ’da bağımsız milletvekili adayı olmasıyla AKP’nin oylarında bir düşüşün söz konusu olacağına vurgu yapılıyor. Bağımsız milletvekili adaylarının adaylıklarından vazgeçmemeleri halinde, Elâzığ seçimlerinde dengelerin değişeceği öngörülebilir. Sokaklarda gezerken görüştüğümüz insanlardan edindiğimiz izlenimlerden, farklı sohbetlerde yapılan yorumlardan elde ettiğimiz sonuç yorumlarına göre dağılım da göz önüne alınırsa Yeşil Sol Partinin bir vekil çıkarma ihtimali çok yüksek.