Şili’de yeni anayasa taslağını aşırı sağcılar hazırlayacak
Şili’de Pinochet diktatörlüğü dönemi anayasasını değiştirmekle görevli olacak kurucu konsey seçimlerini aşırı sağcılar kazandı.
Fotoğraf: Pixabay
Şili’de hâlâ yürürlükte olan Pinochet diktatörlüğü dönemi anayasasını değiştirmek için yapılan ikinci girişimde aşırı sağcılar zafer kazandı. Anayasa taslağını hazırlayacak olan 50 kişilik kurucu konseyin oluşturulması için pazar günü yapılan seçimlerde aşırı sağcı José Antonio Kast tarafından kurulan Cumhuriyet isimli parti 22 sandalye birden kazandı. Merkez sağ koalisyonu olan “Chile Vamos” da 11 sandalye kazandı. Böylece sağcılar, diğer siyasal ve sosyal kesimlerin taleplerinin anayasa taslağına girmesini engelleyebilecek çoğunluğu (3/5) elde etmiş oldular. Mevcut Başkan Gabriel Boric’in liderliğindeki sol koalisyon ise oyların sadece yüzde 29’unu (11 sandalye) alabildi.
Askeri diktatörlük (1973-1990) tarafından kurulan neoliberal modelin sadık bir savunucusu olan ve 2021 başkanlık seçimlerinde Başkan Gabriel Boric’e karşı kaybeden parti lideri José Antonio Kast, “Bugün biraz daha rahat nefes alabiliriz” dedi. Kast, Santiago’da yaptığı konuşmada “Bugün daha iyi bir geleceğin, Şili için yeni bir başlangıcın ilk günü. Şili başarısız bir hükümeti yendi” ifadelerini kullandı.
Kast bir sonraki seçimlerde ülkede iktidara ele geçirme yolunda önemli bir adım da atmış oldu. Kast’ın oyların yüzde 35.4’ünü alarak Şili’nin 16 bölgesinin çoğunu, güneydeki geleneksel kalelerini, kuzeyi ve hatta Valparaíso Bölgesi gibi sol tarafından yönetilen yerleri bile kazanması dikkat çekti.
Öte yandan merkez sağı temsil eden Chile Vamos açısından da sonuçlar gerilemeye işaret etti. Chile Vamos bileşenlerinden olan ve mevcut senatoda 11 senatörü olan RN (Ulusal Yenileme), kurucu konseyde sadece beş sandalye kazanarak, şu anda 9 senatörü olan UDI (Bağımsız Demokratik Birlik) ile aynı sayıda temsilci kazanırken, Evópoli (Politik Evrim) konseyde sadece 1 sandalye ile kaldı.
YENİ ANAYASA SÜRECİNDE NELER OLDU?
Şili’de Ekim 2019’da metro biletine yapılan zammı protesto eden lise öğrencilerine yönelik polis şiddetine karşı başlayan protestolar, dönemin sağcı hükümetine karşı kitlesel ve yaygın protestolara dönüşmüş ve “yeni anayasa” talebi bu süreç içinde gelişmişti. Dönemin Sebastian Pinera hükümeti yeni anayasa sürecini başlatmak zorunda kalmıştı.
Protestoların ardından Şilililerin yaklaşık yüzde 80’i, 2020’de yeni bir anayasa hazırlanması yönünde oy kullanmıştı. Bunun üzerine ülkenin diktatörlük döneminden kalma anayasasının elden geçirilmesi için yine seçimle bir Kurucu Meclis oluşturulmuştu.
Büyük ölçüde bağımsız ve sol, sosyalist kurucu meclis tarafından hazırlanan ilk taslak sosyal haklar, çevresel haklar, cinsiyet eşitliği ve yerli halkların haklarına odaklanıyordu. Dünyanın en ilerici anayasalarından biri olarak kabul ediliyordu, ancak referandumda taslak yüzde 62 ile reddedildi.
Geçtiğimiz mart ayında göreve gelen Boric de ülkede değişim talebi rüzgarıyla seçimleri kazanmıştı. Ancak Boric temel talepleri karşılamakta yetersiz kaldı ve destek kaybetti. Seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından Santiago’daki La Moneda başkanlık sarayından bir konuşma yapan Boric, birlik çağrısında bulundu ve muhalefeti bir önceki başarısız girişimden ders almaya davet etti.
"ANAYASA TARTIŞMASI DEĞİŞECEK"
Şili Üniversitesi Hükümet Fakültesi Direktörü Claudia Heiss EFE’ye verdiği demeçte, “Bu senaryoda, bu süreçten çıkan Anayasa büyük olasılıkla kolaylaştırıcı bir Anayasa olmayacaktır. Statükonun garantisi ve Cumhuriyetçilerin başkanlık seçeneklerinin güçlendirilmesi anlamına gelecektir” dedi.
Tech Global düşünce kuruluşundan Analist Kenneth Bunker de “Düşündüğümüzden farklı bir güç dağılımı var ve bu da her şeyi değiştiriyor: Anayasa tartışması değişecek çünkü Cumhuriyetçi Parti Anayasada yer alan ve hükümet için önemli olacak konulardan sorumlu olacak” dedi.
Toplum Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Rodrigo Pérez de yine EFE’ye yaptığı açıklamada, kilit noktalardan birinin aşırı sağcıların “daha gürültülü taraflarını mı vurgulayacakları yoksa müttefik arayışına yönelik bir politika mı belirleyecekleri” olduğunu söyledi.
Alberto Hurtado Üniversitesi’nden Siyaset Bilimci Federica Sánchez ise Cumhuriyetçilerin zaferini niteleyerek, aşırı sağın anayasa konseyinde veto yetkisi kazanmasına rağmen Kongredeki muhalefetin liderinin hala geleneksel sağ olduğunu savundu. (DIŞ HABERLER))