10 Mayıs 2023 11:17

Umutsuzluklar mayısa sığmaz

Denizlerin Türkiye gençliği üzerindeki etkisinin bu denli büyük olmasının sebebi, onların bu tarihsel bilinçle hareket etmiş genç kuşaklar olmalarından gelir.

Umutsuzluklar mayısa sığmaz

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Hazan İLİK

İstanbul

Mayıs ayı, tüm dünyada işçi sınıfının ve halkların mücadelelerinin ve yenilgilerinin ayıdır. Fransa öğrenci hareketinin fitilini ateşlediği 68 devrimci gençlik kuşağının mücadelesinin başlangıcından İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’a, Türkiye 68’inin simgesi haline gelmiş Denizlerin idam günü olan 6 Mayıs’tan antifaşist ve antiemperyalist mücadelenin zafer günü olan 8 Mayıs (veya 9 Mayıs)’a uzanan sayısız mücadele deneyimini barındırır içinde. Bu sebeple önemlidir, başta Türkiye olmak üzere tüm dünya halklarının mücadelesinin seyri bakımından bir göstergedir.

Bu yılın 1 Mayıs’ı ve 6 Mayıs’ı da Türkiye’de yaşayan işçi ve emekçiler ile onların genç kuşakları açısından gücünü göstermenin, ekonomik kriz ve yoksullaşmanın karşısında insanca bir yaşam talebinin yükseltilmesinin, baskı ve yasaklar karşısında ise tek adam yönetimine son verme arzusunun öne çıktığı kitlesel buluşmalar oldu. 2023 1 Mayıs’ı, neredeyse her ilde geçmiş yılın 1 Mayıs’ından daha kalabalık biçimde kutlandı. Bunda kuşkusuz son bir yılda artan enflasyonun ve düşen alım gücünün yakıcı sonuçları ve bu doğrultuda artan sınıfsal talepler ile 2023 seçimlerinin yaklaşmasının etkisi büyük. Neredeyse tüm 1 Mayıs alanlarında yer alan o dövizde yazdığı gibi: “Patates soğan, güle güle Erdoğan!”

EN DOĞRU ANKET 1 MAYIS ALANI

1 Mayıs, işçi sınıfının burjuvaziye karşı sürdürdüğü asırlık mücadelenin, dünyayı yaratan sınıfın siyasal bir aktör olarak sahneye çıktığı en önemli gün. Tam da bu sebeple Türkiye gençliğinin kendi günlük talepleriyle 1 Mayıs meydanlarında yerini alması demek –bugünün en çok öne çıkan tartışmasının tek adam yönetiminin gönderilmesi olduğunu düşünürsek- yalnızca tek adam yönetimine karşı genel bir “muhalefet”in gücünü göstermesi anlamına gelmiyor. Aynı zamanda elinde tuttuğu dövizde yazan en küçük talebin dahi gerçekleşmesinin yolunun geleceğini işçi sınıfının gelecek mücadelesiyle bir tutmanın, işçi sınıfı ve burjuvazi arasındaki kavgada işçi sınıfından taraf olmanın, işçi sınıfının kurtuluş mücadelesinin bir parçası olmanın sorumluluğun da bilinciyle hareket etmek demek. Bu bilince sahip olmak, gençliğin hayatında yaşadığı sorunlara ilişkin taşıdığı değişim arzusunun gerçeğe dönüştürülmesinde büyük, küçük her bir buluşmayı da seçimlerde oy kullanmayı da eşit ve özgür bir dünya uğruna verilen büyük mücadelenin güçlenmesinin birer uğrak noktası, aracı olarak görmeyi gerektirir. Türkiye gençliğinin sorgulayan, ilerici ve aydın kesimlerinin üstüne alması gereken sorumluluk budur. Böyle bir tarihsel bilince sahip olmak, yenilgiler ve zaferler karşısında gerçekçi olmayan beklentiler edinip büyük hayal kırıklıkları yaşamanın, sonsuz umutsuzluklara kapılmanın, çaresizlik ve çıkışsızlık duygusuna saplanmanın panzehridir. Bunun günümüz dünyasındaki karşılığı, kapitalist emperyalist sistemin Türkiye’de ve tüm dünyada “vadettiği” insanlık dışı yaşam koşullarının üstü örtülemeyecek kadar ayyuka çıktığını, işçi sınıfı ve ezilen halkların bu koşullar karşısında sessiz kalmadığı gibi her geçen gün bu gürültünün arttığını görmektir.

Denizlerin Türkiye gençliği üzerindeki etkisinin bu denli büyük olmasının, 6 Mayıs anmalarının böylesine coşkulu geçmesinin sebebi de onların bu tarihsel bilinçle hareket etmiş genç kuşaklar olmalarından gelir. Denizlerinin gücünün kaynağı buradadır, yalnızca iyi ve dürüst insanlar olmalarından değil. Onlar da yaşadıkları kısa ömürleri boyunca en ufak kazanımlarda büyük zaferlerin nüvelerini görmüş, en küçük yenilgilerde baştan yelkenleri suya indirmemişlerdi.

14 Mayıs seçimlerini karşıladığımız şu günlerde 1 Mayıs ve 6 Mayıslardan bize kalan bu deneyimdir. İnsanlığın son bulmayan eşit ve özgür bir dünya isteğinin ve bu uğurda sürdürdüğü mücadelenin hangi koşullarda olursa olsun sürekli kılınmasının mutlaka zaferle sonuçlanacağını öğretmiştir bize mayıs ayı. Türkiye gençliğinin 2023’ün Mayıs’ından dileği bir ve ortak. Mücadele edelim ki bu dilek gerçek olsun.

Evrensel'i Takip Et