09 Mayıs 2023 16:05

TTB 3. ay raporu: Depremin üzerinden geçen üç ayda toparlanma yok

TTB, 3. ay raporunda da bölgede 92 gündür mevcut tabloda çok az şeyin değiştiğini; can yakan barınma ve beslenmeye dayalı sorunların halen devam ettiğine bir kez daha dikkat çekti.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Maraş merkezli başlayan depremlerin üzerinden 3 ay geçti. Türk Tabipleri Birliği (TTB), ‘Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerine Erişim ve Sağlık Çalışanlarının Sağlığı’ isimli 3. ay deprem raporunu kamuoyuna açıkladı. Olağandışı durumlarda birinci basamak sağlık hizmetlerinin neden yaşamsal olduğu açıklanan raporda; depremin başından itibaren birinci basamak sağlık hizmetinin nasıl sunulması gerektiğine de yer verildi. Mayıs ayı sonu itibariyle bölgede sürdürülen esnek çalışma tarzına son verileceğinin duyurulduğu raporda, “Esnek çalışma, deprem bölgesinde henüz barınma ve çalışma koşullarına yönelik sorunlar çözülmemiş olduğundan sağlık çalışanlarının sürmesini istediği bir uygulamalıdır” denildi.

“HEKİMLER TÜKENME NOKTASINA GELDİ”

Depremin başından itibaren bölgede faaliyetlerini yürüten TTB; oluşturduğu koordinasyon merkezleri ile hem birinci basamak sağlık hizmeti sunuyor hem de çeşitli yardımları hekim ve yurttaşlara dağıtarak aksayan sağlık hizmetinin devamı konusunda ısrar edip; kamu otoritesini göreve çağırıyor.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) ile özellikle Adıyaman ve Hatay illerinde faaliyetlerine devam eden TTB, 3. ay raporunda da bölgede 92 gündür mevcut tabloda çok az şeyin değiştiğini; can yakan barınma ve beslenmeye dayalı sorunların halen devam ettiğine bir kez daha dikkat çekti.

Açılış konuşmasını TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut’un yaptığı basın açıklamasında ilk sözü alan TTB MK Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı konuşmasında TTB’nin bugüne kadar bölgede yürüttüğü faaliyetleri (Kızılay Başkanı Kınık hakkında soruşturma açılması talep etmek, Hatay’da molozların deprem alanına dökülmesine karşı dava açmak, Kadınlar için hijyen kiti dağıtımı, Hekimlere kıyafet desteği ve stetoskop gibi acil kullanım araçlarının dağıtımı) hatırlatarak, halen bölgede mevcut sorunların devam ettiğine değinerek; bölgedeki hekimlerin mevcut şartlar altında tükenme noktasına geldiğine dikkat çekti.

“TEB SAHADAN ÇEKİLDİ İLAÇLARA ERİŞİMDE SIKINTILAR YAŞANDI”

Türk Eczacıları Birliği’nin (TEB) de sahadan çekilmesi üzerine kimi bölgelerde bazı ilaçlara erişimde sıkıntıların olduğu ifade edildiği raporda ayrıca özellikle BBSH (Birinci Basamak Sağlık Hizmeti) sunumunda laboratuvar olanaklarının kısıtlı olduğu da açıklandı. Raporda ayrıca; “Bölgede bebek, çocuk, 65 yaş üstü, kronik hastalığı ve riskli gebeliği olan, dezavantajlı grupta bulunanların saptanarak, bağışıklama, cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetleri, doğum öncesi ve sonrası bakım, bebek, çocuk takibi gibi temel BBSH’nin sunulması her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. Ancak gözlemlerimiz bu hizmetlerin bir kısmının sunulmadığı, bir kısmının da beklenenin altında olduğu yönündedir.” ifadelerine de yer verilirken; sağlık hizmeti sunan depremzede sağlık çalışanları tükenmişliğe doğru sürüklendiği, bölgeye görevlendirildiği bir gün önce bildirilen sağlık çalışanlarının da hem bölgeyi tanımadıkları, hem kısa süreli geldikleri, hem de esnek çalışma yürütülmesi nedeniyle çalışma ortamına, hizmet verecekleri nüfusa hakim olamadıkları da açıklandı.

“ANTAKYA’DA TEK BİR ÖZEL HASTANEDE DOĞUM GERÇEKLEŞİYOR”

Barınma alanlarına dair de bilgilendirmenin yapıldığı raporda toplu yaşam alanlarından uzak barınma alanlarına dair şu tespitler yer aldı: “Bağımsız çadır alanları ile denetimli çadır alanları arasındaki eşitsizlik had safhadadır. Özellikle bağımsız çadır alanlarında yaşayan kadınların hijyen ürünlerine ve modern aile planlaması araçlarına ihtiyacının daha çok olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında kronik hastalığı olan kişilerin bir sağlık merkezine ulaşamamasından kaynaklı ilaca erişemediği de yapılan gözlemler arasındadır.”

Kamu binaların depremde yıkılmasıyla dezavantajlı grupların sağlığa erişiminde yaşanan sorunları Antakya’da yaşanan örnekler ile kamuoyuna duyurulduğu raporda, Antakya merkezde yalnızca tek bir özel hastanede doğum yapılabildiği, onun da depremin ilk günlerinde ücretsiz, artık ücretli olduğu ifade edildi. Açıklamada; “Gebe takiplerinin düzenli yapılamadığı, geçici hastanelerde kadın doğum uzmanı bulunmasına rağmen muayene edilen kişilerin devlete bağlı sistematik bir veri tabanına işlenemediği, doğum kayıtları pek çok verinin takibinin yapılamadığı saptanmıştır” ifadeleri de yer aldı.

“HEKİMLER 150-200 KİLOMETRE GEL-GİT YAPARAK ÇALIŞIYORLAR”

Raporun yazılmasına katkı sunan TTB Halk Sağlığı Kolu Başkanı Prof. Dr. Gamze Varol’da söz alarak şunları ifade etti. “Sağlık emekçilerinin başta barınma olmak üzere diğer sorunları da devam ediyor. Birçok meslektaşımız az hasarlı binalarda kalıyor. Kimi meslektaşımız ise 150-200 kilometre gel-git yaparak alışırken; kimi ise çocuğunu bırakma ihtimali olmadığından çocuklarıyla birlikte çadırlarda kalıyor. Şu an için bölgede esnek çalışma kurtarıcı ancak hakikaten çok esnek olan bu çalışma tarzı da başka sorunlar yaratıyor. Fahiş kiralar meslektaşlarımız açısından da büyük sorun iken bir başka sorun ise tek tip beslenme. Halen yaşamın normale dönemediği kentlerde lokanta vs. yok. Koruyucu sağlık hizmetleri, Cinsel Sağlık Hizmetlerinin verilmesinde halen büyük sorunlar yaşanıyor. Bağışıklama faaliyetlerinde sıkıntılar büyük. Bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz; Kızamık Salgınının gerçekleşmemesi için ayrıca dikkatli olunmalı! Bölgede depremin 3. ayında beklenen toparlanma ne yazık ki yok!”

“UYUZ VE İSHAL VAKALARI CİDDİ SEVİYELERDE”

Bir süre Hatay’da kalan ve oradaki faaliyetlere katılan TTB MK üyesi Dr. Adalet Çıbık, depremin en başında ifade edilen koordinasyonsuzluğun bugün de geçerli olduğuna dikkat çekti ve “ Kamu otoritesinin vermesi gereken hizmetleri biz Hatay’da birinci basamak sağlık hizmetleri alanında gönüllü hekimler ile veriyoruz. Halen kadın sağlığı ve koruyucu sağlığa dair hizmetler verilmiyor. Pandemide yönetemiyorlar ölüyoruz diyorduk; şimdi ise tükeniyoruz diyoruz. Umuyoruz bu çağrılarımız yetkilerce duyulur,” diye konuştu.

TTB MK üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğulları ise bölgede ciddi seviyelerde uyuz ve ishal vakalarının yaşanmaya başlandığına dikkat çekti. Bölgedeki asistan hekimlerin sayılarının 1.500 olduğunu düşündüklerini ifade eden TTB MK üyesi Dr. Ahmet Karer Yurtdaş, “Net sayıları bakanlıktan elde edemiyoruz. Bakanlık bu manada üzerine düşen hiçbir şeyi yapmıyor. Bu kelimenin tam anlamıyla böyle! Asistan eğitimi durmuş durumda. Tıpta Uzmanlık Kurulu’nun daha önce açıkladığı önerilere uyulmuyor. Asistan arkadaşlarımızın yazdıkları dilekçelere cevap dahi verilmiyor.” diyerek asistan hekimlerin yaşadığı sorunlara değindi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Bülent Arınç'tan Ali Yeşildağ ve Muhammet Yakut açıklaması: İddialar incelenmeli

SONRAKİ HABER

Sakarya'da Emine Ercandoğdu adlı kadın birlikte yaşadığı erkek tarafından katledildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa