Yeşil Sol Parti'nin Çerkes Adayı Metin Kılıç: 14 Mayıs’la ülkenin iklimi değişecek

Kübra KIRIMLI
İrem BAYRAKTAR
Ankara

Yeşil Sol Partinin Ankara 3. Bölge 1. Sıra Milletvekili Adayı Metin Kılıç, çocukluğunun bir kısmını Ankara’da geçirmiş. Çerkes bir kimliğe sahip olan Kılıç, lise yıllarından itibaren uzun süre Çerkes derneklerinde faaliyetler yürüttü. Kılıç’ın adaylığı bu nedenle Çerkesler arasında sevinçle karşılandı. 1959 Bilecik Bozüyük doğumlu Kılıç, kendini şöyle tanıtıyor: “1968’den beri Bursa’da yaşıyorum. 1977’den bugüne sol, sosyalist hareketler içerisinde yer aldım.”

7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde HDP’den aday olduğunu hatırlatan Kılıç, bu seferki adaylık sürecini şöyle özetliyor:

“Yeniden adaylığa başvurdum, Ankara 3. bölgede görevlendirildim. Ben daha Ankara’ya gelmeden Çerkesler çalışmalara başlamışlardı. Ben gelince bir toplantı aldık, şimdi çalışmaların daha geniş kitlelere ulaştığını ifade etmek gerekir. Hatta ‘Metin Kılıç Gönüllüleri’ adında Çerkeslerden oluşan bir gönüllü grup oluştu ve onlar da bu alanda faaliyetlerine devam ediyor. Ev ziyaretleri, bayram ziyaretleri gerçekleştirdik, yöre derneklerini ziyaret ederek iyi bir iletişim sağladık. Pazar yerlerini ziyaret ederek halkla bir araya geldik.”

‘ÇAĞRILARIMIZI ANA DİLİMİZ OLAN ÇERKESCE YAPTIK’

Geçtiğimiz süreçte Çerkes Dernekleri Federasyonu ve Ankara Çerkes Derneği ile bir araya geldiklerini, samimi bir karşılanmaya ile ağırlandıklarını ifade eden Kılıç, “Çerkesce hazırladığımız pankartları 3. bölgede birçok yere asarak yaptığımız çağrılar oldu. Çerkeslerin bizi sahiplendiğini söyleyebiliriz. Çerkesler genelde sağcı ve muhafazakar bilinir. Çalışma bölgemde bu kesimden de destek aldığımı söyleyebilirim” dedi.

Esnaf ziyareti sırasında yaşadığı bir anıyı da paylaşan Kılıç, “Bir pasajda terzilik yapan bir abimize kendimizi tanıtınca bizi Çerkesce içeri davet etti. İçeri girdik. Kendi dilimizde yaptığımız sohbetimiz sonrasında bu ağabeyimiz bize ‘Oyum sizindir’ dedi. Aslında İyi Partiye oy verecekti bu ağabeyimiz. Bunun gibi daha birçok örneğimiz var” diye anlattı.

‘İLK TURDA BİTMELİ’

Adalet mücadelesi yürütenlerin sesi olacağını söyleyen Kılıç, 14 Mayıs için de şu çağrıda bulundu: “Kritik bir eşikteyiz. Bulunduğum birçok toplantıda bu seçim varlık yokluk seçimi olarak ifade edildi. Sadece parlamento ile bu vaziyeti aşamayız. Işığı toplumun tüm kesimlerinde yürütülecek bir mücadelede görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda bitmesi, Yeşil Sol Parti gibi partilerin parlamentoda güçlü olması demokrasi mücadelesi açısından kıymetli.”

‘YENİ BİR ACI SÜREÇ YAŞAMAYALIM’

Metin Kılıç, IŞİD’in 7 Haziran-1 Kasım seçimleri arasında Suruç’ta düzenlediği canlı bomba saldırısında eşi Ferdane Kılıç ile oğlu Nartan Kılıç’ı kaybetti. Son günlerde yaşanan provokasyonlara ve iktidarın HÜDA PAR ile ittifakına değinen Kılıç, “Sürekli olarak ortamın gerilmeye çalışıldığı bir tablo ile seçime gidiyoruz. Hem genel muhalefetin hem de bizlerin burada yatıştırıcı ve sakin tutumu pek çok şeyi boşa çıkardı. Yine 2015 yıllarına dönülür mü diye düşünüyorum? Böylesine acı dolu bir süreci yeniden yaşamamayı temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

Milliyetçi ve muhafazakar kimliği ile bilinen Sincan’daki seçim çalışmalarına da değinen Kılıç, “Buradaki ev ziyaretlerinde Sincan’da adı geçen gerici gruplardan rahatsızlığını dile getiren yurttaşlarımız da var. 2018 seçimlerden bugüne bir fark gözlemleniyor Sincan açısından. Pek çok kişi ‘2018’de sokakta bildiri dağıtmaktan korkuyorduk. Baskı vardı’ diyor. İktidarın bu süre zarfında zayıflaması bize bir alan yarattı. Ancak esnaf ziyaretlerinde sıklıkla eski reflekslerle de karşılaştık. Bir kırılma oldu, bundan sonraki süreçte daha iyi şeyleri yapacağımıza inanıyorum. 14 Mayıs seçimlerinden sonra iklimin değişeceğine ve topluma kendimizi daha iyi anlatabileceğimiz bir alan açacağımıza inanıyorum” dedi.

ÇERKESLERİN TALEPLERİ NELER?

Çerkesler açısından en büyük sorunun asimilasyon olduğunu söyleyen Kılıç, Çerkeslerin güncel taleplerini “Haftada iki saat seçmeli ders ile yok olmak üzere olan dilimizi kurtaramayız. Sosyalist Çerkesler ana dili talebini önümüze koyuyor. Bu talebin toplumda ciddi bir karşılığı olduğunu bilmeliyiz. Çerkesce televizyon talebi var. 21 Mayıs bizim için önemli bir gün, bugün simgesel olarak sürgün ve asimilasyon olarak tanınsın istiyoruz. Çerkeslerin ana vatanla ilişkilere dair talepleri de var. Çifte vatandaşlığın tanınması, ana vatanına dönmek isteyenlere destek verilmesi… Abhazya ve Osetya’nın bağımsızlığının tanınması talebi de var. Tüm bunları kapsayan asıl talep ise hiçbir etnisiteye vurgu yapmayan demokratik bir anayasa” diye sıralıyor.