TÜPRAŞ işçisi: Hedefsiz bekleyişimize bir son vermeli, bir yerden başlamalıyız
TÜPRAŞ işçisi yaşadıklarından ders çıkarıyor, bir kere denedik istediğimiz sonucu alamasak da birlik olabileceğimizi gördük.

Fotoğraf:TÜPRAŞ işçileri
TÜPRAŞ işçisi
Kocaeli
Herkese merhaba Türkiye’nin devlerinden TÜPRAŞ İzmit rafinerisinden yazıyorum bu satırları. Hatırlayacaksınızdır, ek zam talebimizle gündemi meşgul etmiş, sonra sendikamızın arkamızda durmamasından kaynaklı eylemlerimize son vermek zorunda bırakılmıştık. Bizleri ikna etmek için de “Temmuz ayını bekleyin” demişlerdi, Koç Holding’in sözü varmış. Boş sözlere karnımız tok, hepimiz biliyoruz ki oturduğumuz yerde temmuz ayını beklersek bizim istediğimiz sonuç olmayacak.
Geçtiğimiz günlerde işyerinde yapılan ankete bu yıl katılım yüzde 83 olmuş, hepimiz merakla bekliyoruz sonuçlarını çünkü TÜPRAŞ işçisi en kötü zamanlarını yaşıyor. Çoğumuz sadece servis şoförleri zora düşmesin diye servislerle ilgili soruya yüksek puan vermiş geriye kalan sorulara ise en düşük puanı vermişiz. Her ay bordroyu incelediğimde asgari ücretli olmaya daha fazla yaklaştığımı hissediyorum. Hatta Koç Holding’in kendi bünyesinde çalıştırdığı tüm işçileri aynı ücrette, en aşağıda birleştirmeyi hedeflediğini düşünüyorum. Bu gidişle TÜPRAŞ kendi bünyesinde çalıştıracak personel bulamayacak.
Peki tüm bu tehlike karşısında TÜPRAŞ işçisi ne yapacak? Hepimizin derdi ortak, çözüm yolumuz ise henüz ortaklaşmadı. Grev hakkımızın olmaması ciddi bir sorun, bir süredir CİMER’e toplu dilekçe yazarak grev hakkımızın tanınmasını talep ediyoruz. Sokakta üstelik büyük bedeller ödenerek kazanılan bir hak, böyle tek bir dilekçeyle kazanılmaz. Kimse bize gelip “80 anayasası grev hakkınızı elinizden almış, alın çocuklar şimdi geri veriyoruz” demeyecek çoğumuz bunun farkındayız ama en azından bu da bir adım diye bakıyoruz. Temmuz ayını beklemeden şimdiden bir adım atmamız gerektiğini düşünüyoruz. Belki de işe yüzde kaç ek zam isteyeceğimizi belirleyerek başlayabiliriz. Her bölümde, ünitede sadece bu oranın ne kadar olacağını tartışmalıyız bir süre. Aynı işkolunda olduğumuz diğer işyerlerindeki rakamlara ulaşmak hatta onları aşabilmek için, bizi tatmin edecek rakamı bulmalıyız. Sonra da 1989 bahar eylemlerinin nasıl başladığına bir bakmak, kendi tarihimizden öğrenmek bizler için yol gösterici olabilir. TÜPRAŞ işçisi yaşadıklarından ders çıkarıyor, bir kere denedik istediğimiz sonucu alamasak da birlik olabileceğimizi gördük. Durup beklediğimizde yüksek hakem kuruluna giden sözleşmemizi hatırlayalım, bizim için kapkara günlerin başlangıcı olan zamanları.
Evrensel'i Takip Et