Sandık kuyruğundan yansıyanlar: Çok inanıyorum, sonuç güzel olacak!

Serpil İLGÜN
İstanbul

Oy kullanacağımız okul çevresindeki araç trafiği, sağlı sollu kaldırımlarda her yaştan seçmenin yoğunluğu geride kalan seçimler için de tanıdık bir görüntü. Ancak 14 Mayıs seçimi için şaşırtıcı olan bu yoğun ilginin, saatlerin 09.45’i gösterdiğinde yaşanıyor olması. Genellikle öğlen ve öğlen sonrası saatlerde gördüğümüz kalabalığın, sabahın bu saatinde başlaması herkesin dikkatini çekmekle birlikte, memnuniyetle karşılanıyor. İlk oylarını kullanacak genç seçmenler dahil, sandık başlarında uzayıp giden kuyruklardan kimse şikayet etmiyor. “Sonuç güzel olsun da akşama kadar bekleriz” deniyor gülümseyerek.

Yaşlı, engelli ve bebek sahibi ailelerin sıranın önüne alınması nedeniyle bekleme süresinin daha da uzaması, kimsenin suratını ekşitmiyor. Zaten asık suratlılar, sohbetlere iştirak etmek istemeyenler azınlıkta. Kuyruğa yeni girenler, kendilerinden önce başlayan sohbetlere/yorumlara hemen dahil oluyor: “Heyecandan uyuyamadık!”, “Valla biz de!” “Oy kullanmadan kahvaltı etmek içimize sinmedi!”, “Biz de aynı şekilde!”, “Bu saatte ne kalabalık değil mi?​”, “Öyle gerçekten!”, “Beklediğimize değecek inşallah!”, “Ben çok inanıyorum, sonuç güzel olacak!”

30 santim mesafedeki yan kuyruktan orta yaşlı bir kadın neşeyle kalabalığın sırrını veriyor: “Erdoğan artık bizi bir sal kuyruğu bence!” Türban yerine bone takmayı tercih eden, orta yaş üstü bir kadının ifadeden canının sıkıldığı ses tonuna da yansıyor: “Belli olmaz, hayırlısı.” Kimse aldırmıyor ama, umutlu yorumlar, sıra kendilerine gelene kadar devam ediyor.

Oy pusulasının kalabalıklığı, uzunluğu, mührü vurduktan sonra doğru katlamak, zarfa yerleştirmek, hepsi bir zaman aldığı için bekleme süreleri uzuyor. Sohbetler bu süreyi de tolere ediyor. Erdoğan’ın ve partisinin gerilemekle birlikte oy oranlarındaki yüksekliğe hemen herkes hayret ediyor. İktidarın ekonomiden özgürlüklere, her alandaki pratiklerinin ne kadar katlanamaz hale geldiği çekince duyulmadan anlatılıyor. Genç bir seçmen, “Abi gerçekten artık çok saçmalandı” derken, bir diğeri, “Ya bi de bir kibir, bir teflonluk” diye destek atıyor bezmişlik hissiyatına.

EN GÜZEL ANNELER GÜNÜ HEDİYESİ!

Oy kullandığımız bölge İstanbul’un beyaz yakalı, seküler nüfusunun ağırlıkta olduğu, CHP’nin birinci çıktığı, muhalefetin diğer partilerinin de hatırı sayılı oylar aldığı semtlerinden. Dolayısıyla kullanılan oyların ağırlıklı adresinin nereler olacağı herkesin bildiği sırlardan. Yine de bu seçimlerde bu sırrın bunca açık edilmesi, bıkmışlığın, değişim talebinin gücünü göstermesi açısından önemli.

İlerleyen saatlerde, sandık başlarında erken saatlerde oluşan uzun kuyrukların memleketin genel manzarası olduğu ortaya çıkıyor. Seçime katılım oranın yüksekliği ile dünyada da dikkat çeken Türkiye seçmeninin bu en kritik seçime de ilgi göstereceği zaten bekleniyordu. Siyasete katılımı son yıllarda daha da fazla oy kullanmaktan ibaret kılınan milyonlarca seçmenin elindeki bu tek katılım aracına, günün erken saatlerinden itibaren sarılmaya başlamasını, 21 yıllık tek adam iktidarının sonu olarak yorumlayanlar fazla. Akşam açılacak sandıkların da bunu teyit edeceğine duyulan inanç, 5-6 yaşlarındaki dünya tatlısı kız çocuğuna, “Annene ne hediye aldın bakayım” diye sorulan genç annenin yanıtına da damga vuruyordu: “Akşam sandıklar açıldığında öyle bir hediye alacağım ki, başka bir hediyeye değişmem.”