Abdurrahman (Muhtar) Tekinalp anısına
Yüreği sevgi ile dolup taşan Abdurrahman Tekinalp yoldaşımızın mücadelesine, harekete olan katkılarına, emeğine saygıyla…
Fotoğraf: Evrensel
Ali ÇARMAN
Türkiye işçi sınıfı ve ezilenlerin, sömürülenlerin tarihinde; mücadeleleriyle, fedakarlıkları ve devrime bağlılıklarıyla önemli bir deney-tecrübe bırakmış bir dönem, bir kuşaktan söz edildiğinde ilk elde akla gelen TİP ve 68 hareketidir.
Geçtiğimiz günlerde (3 Mayıs 2023) kaybettiğimiz Abdurrahman Tekinalp de bu dönemin sıra neferleri arasında yer almıştı.
23.07.1943, Urfa/Suruç doğumlu Tekinalp, ezilen bir ulusun baskı altında tutulan unsuru olarak haksızlıklara ve baskılara karşı örgütlenmek için arayışlar içine girdi. Dönemin İşçi Partisi çalışmalarını ilgiyle takip edişinin ardında kısa bir süre sonra Doğu Devrimci Kültür Ocakları adı altında çalışmalar yapan gençlerin yanında buldu. Eşitlik ve özgürlük isteme temelinde kurulan dernek bir iki yıl sonra 1971'de egemenler tarafında yasaklandı.
Tekinalp’ın yüreğini kaplayan mücadele ateşi bu kez onu; Deniz Gezmiş, Teslim Töre ve Atilla Keskin’nin arkadaşlarının yanına götürür. O artık, bir Kürt devrimcisi olarak kurtuluşa giden yolda Kürt ve Türk halkının ortak mücadelesini savunan THKO saflarına katılır.
Yurtseverliği sosyalizm mücadelesiyle birleştirerek Urfa’da önemli çalışmalara doğrudan katılan, kendisine verilen her görevi ikirciksiz yerine getiren Halkın Kurtuluşu’nun bir militanı olarak tanınmaya başlar.
1975'lerde kendi köyü Karadut/Areban’da muhtarlık yaparken köylülerin büyük sevgisini kazanır.
Sınıfsal temel üzerinde sorunlara yaklaşan ve özeleştiri vermekten çekinmeyen THKO yerini partili mücadeleye bırakır. Suruç ve çevresinde kolluk kuvvetlerin dikkatlerini üzerine çeker. Her an yakalanma ve bir kör kurşuna gitme olasılığı üzerine 12 Eylül faşist darbesinde kısa bir süre önce kendi olanaklarıyla Doğu Berlin’e gelir.
Burada istediği ortamı ve ilişkileri bulmayınca soluğu Batı Berlin’de bulur. Berlin’de hemen yoldaşlarını (Halkın Kurtuluşçuları) bulur ve görev ister. Burada yeteri kadar arkadaş olduğu için Abdurrahman Tekinalp, Saarbrücken’e gönderilir.
İnsanın doğup büyüdüğü topraklardan ve bütün sevdiklerin kopup bir başka yere gelmesi ve yeni bir hayat, göçmenlik hayatı sürdürmesi kolay olmasa gerek. Zira, insan tıpkı bir ağaç gibidir kökleriyle birlikte yaşar. Ailesini ve çocuklarını ancak 1985'de yanına getirmeyi başarır.
Kendi köyünde muhtarlık yaptığı için devrimci çalışmaları içinde onu herkes Muhtar lakabıyla tanır. Gerçek adını ise çok az sayıda yoldaşı bilirdi. Saarbrücken’de üç yıl DİDF’in çalışmalarına olanca gücü ve enerjisiyle katılır.
Ulusal özgürlüğüne kavuşmamış-kavuşturulmamış ezilen bir halkın sıra neferi olarak sosyalizm için mücadele etmenin kendisine yüklediği sorumluluklardan kaçmaz.
Muhtar ismi güney Almanya’da belli bir çevre arasında saygınlığıyla tanınan cisme bürünür. 1985 yılında, partisi ilk kez Almanya’nın Wüppertal şehrinde merkezi bir gece düzenlemektedir. 12 Eylül darbesi sonrası yapılan bu ilk gece her bakımda önemlidir. İnsanlar harıl harıl çalışırlar. Binlerce kişinin katıldığı gecede, partinin merkezi açıklamasını Kürtçe okuyan Abdurrahman Tekinalp yoldaştır.
Uluslararası bir mühtevası olan gecede; Nihat Behram Türkçe şiirlerini okurken aynı şekilde Kürtçe şiirleri okuyan ise Muhtar'dır.
Mannheim’da bir yanda Tekstil fabrikasında (14 sene) çalışrken diğer yanda devrimci mücadeleye katılmaya devam eder. Tekstil fabrikası kapanınca Heidelberg’de iş bulur ve oaraya taşınır. 2008 de emekli bir işçi olarak çok sevdiği memleketi Urfa-Heidelberg arasında gidip gelmeler başlar. Taa ki, ölüm gelip kapısını çalıncaya kadar bu böyle devam eder. Her fırsatta, yoldaşlarında emek hareketi ve çalışmaları hakkında bilgi alır.
Kim derdi ki, Urfa/Suruç’ta doğup büyümüş, Denizlere yoldaşlık etmiş Muhtar’ın Almanya topraklarında veda edecek... Naaşı çok sevdiği memleketi Suruç’ta toprağa teslim edildi.
Hayata veda eden yoldaşlarımız karşısında şimdi görevimizi daha fazlasıyla yerine getirme sorumluluğumuz var.
Yüreği sevgi ile dolup taşan Abdurrahman Tekinalp yoldaşımızın mücadelesine, harekete olan katkılarına, emeğine saygıyla…