AKP’nin kazanması durumunda yaşanacaklar prova ediliyor
Merkez Bankası'nın, bireysel nakit avans kullanımını ve kredi kartlarındaki nakit avans kısıtlamasını Prof. Dr. Murat Birdal değerlendirdi.
Fotoğraf: Ali Balıkçı/AA
Nisa Sude DEMİREL
İstanbul
Merkez Bankası bireysel kullanımdaki nakit avans kullanımına kısıtlama getirdi, ardından bireysel kredi kartlarında nakit avansı 15 bin TL ile sınırlayan karar iptal edildi. Kararın iptalini bildiren açıklamada “Başkanlık makamı talimatı kapsamında, bireysel kredi kartları vasıtasıyla yapılan kuyum harcamaları ve nakit çekimlerinin kredi türüne göre menkul kıymet tesisinden hariç tutulmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir” denildi. Son zamanlarda yurttaşların kredi çekmekte zorlanmasını takiben Merkez Bankasının bankalara bildirip ardından iptal ettiği bu kararın altında yatan sebepleri, seçim öncesi oy kaygısının ekonomik müdahaleleri nasıl etkilediğini ve yaratacağı sonuçları Prof. Dr. Murat Birdal’la konuştuk.
BU DÜZENLEMELERİN SEBEBİ NE?
Kredi bulmadaki zorluğun ve nakit avansa getirilen kısıtlamanın temel sebebinin seçim sonuçlarının ikinci tur sonuçlarına dair bir yön göstermesi olduğunu söyleyen Murat Birdal, “Erdoğan’ın seçimi kazanacağı beklentisinin güçlenmesiyle birlikte istikrarsızlığın artacağı ve döviz kurunun tırmanışa geçmesi bekleniyor. Bunun doğal sonucu da tabii ki enflasyonun artması. Bu da döviz cinsinden varlıkların değer kazanması, TL cinsinden varlıkların ise değer kaybetmesi ve TL’nin ucuzlaması anlamına geliyor” dedi. Bunun sonucunda vatandaşların doğal olarak TL cinsinden borçlanıp dolar veya avro cinsinden varlık tutmaya yöneldiğini söyleyen Birdal, “Hal böyle olunca vatandaş krediye ulaşmaya çalışıyor, ulaşamayınca da nakit avansa yöneliyor. Oradan borçlandığı parayı da döviz ya da altına yatırıyor. Bunun önünü kesmek için nakit avansa yönelik düzenlemeler yapıldı” ifadelerini kullandı.
"BUNLAR OY KAYGISININ SONUÇLARI"
Bugün sabah itibarıyla bu düzenlemelerden geri adım atılmasının AKP iktidarı süresince alışılan tutarsız tutumlardan biri olduğunun altını çizen Birdal, “Burada para otoritesi siyasi otoriteden bağımsız hareket edemiyor, problemimiz bu. Bu dönemde seçim kaygısı ön plana çıktığı için de AKP’ye yakın isimler Merkez Bankasının bu kararına tepki gösterdiler ve buradan geri adım atıldı. Benzer uygulamaları önümüzdeki dönemde de göreceğiz” dedi.
"PİYASADA ANORMAL BİR LİKİDİTE SIKINTISI VAR"
Piyasada ciddi bir likidite sıkıntısı olduğunu ifade eden Birdal, “Piyasaya sürülen Türk lirası doğrudan dövize dönüştüğü için kredi piyasasını baskılamak zorunda kalıyorlar. Bu normal bir durum değil. Şu an piyasada yaşanan likidite sıkışıklığı çok anormal bir durum. Bankaların hesaplardaki kadar döviz likiditesine sahip olmaması gibi bir problem de var. Vatandaşlar o hesaplara yüklense o da bankacılık sistemini çok ciddi oranda sarsacak. Bu ikili kur sistemini de Merkez Bankası kuruyla piyasa kuru arasındaki marjı açarak vatandaşı oradan kaçırıp dolara dönmesini engelliyor” şeklinde konuştu.
Birdal’a göre tüm bu adımların bir başka sebebi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim öncesi döviz kurunun 20 TL’yi geçmesini istememesi. Bunun doğal aygıt olan faiz yoluyla değil de başka yan yollarla yapılmaya çalışıldığını vurgulayan Birdal, durumu “Normal faiz aracını kullanmazsanız kuru bu şekilde yan yollardan baskılamaya çalışıyorsunuz ve çok daha olumsuz sonuçlara yol açıyor. Ekonomiye ne kadar zarar verirse versin bu tür yan yollarla tedbir almaya çalışıyorlar. Bunlar da ekonomik aktiviteler üzerinde son derece daraltıcı etkileri olan tedbirler ama bunlardan vazgeçmiyorlar” dedi.
"YURTTAŞLAR SEÇİM SONRASI TL’NİN DEĞER KAYBEDECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR"
Yurttaşların kredi ve nakit avansa yönelik ciddi talebinin sebeplerinden birinin sürekli artan enflasyon olduğunu ifade eden Birdal, bir diğer sebebinin ise birikimlerini önemli ölçüde döviz cinsinde tutan vatandaşın bunlara ulaşmakta zorluk çekmesi veya düşük kurdan bozmak istemiyor oluşu, önümüzdeki dönem açısından TL’nin ucuzlayacağı ve değerinin düşeceği beklentisinin hakim olmasından dolayı enflasyonun çok altındaki faiz oranıyla TL cinsinden borçlanmak istemesi olduğunu belirtti.
"ERDOĞAN TEKRAR KAZANIRSA KRİZ DERİNLEŞMEYE DEVAM EDECEK"
Birdal geleceğe yönelik öngörülerini sorduğumuzda ise “Aslında şu an AKP hükümeti bir şekilde seçimi kazanırsa nasıl bir ekonomiye kavuşacağımızın provasını yaşıyoruz. Bizi kısa vadede kurda ciddi yukarı yönde bir hareket ve enflasyonun tırmanışa geçtiği bir süreç bizi bekliyor. Vatandaşın üzerindeki etkisi de yakın zamanda gördüğümüz gibi alım gücünün daralması, gelir eşitsizliğinin artması ve beraberinde getirdiği pek çok sosyal problemler olacak. Erdoğan hükümeti seçimi kazanırsa bu politikalardan geri adım atması mümkün fakat uluslararası piyasaların güvenini kazanması son derece zor, bu da bu yıkıcı sonuçları sadece politika değişikliği ile yıkamayacağımızı bize gösteriyor” dedi.