Dr. Can Ertuna: Kirli bir enformasyon ortamının herkesin aleyhine olacağı aşikar
Erdoğan'ın "montaj video" itirafının yankıları sürerken gazeteci ve akademisyen Dr. Can Ertuna'dan “Bu kadar kirli bir enformasyon ortamının herkesin aleyhine olacağı aşikar” değerlendirmesi geldi.
Erdoğan, TRT ortak yayınında | Fotoğraf: Mustafa Kamacı/AA
Gözde TÜZER
İstanbul
28 Mayıs seçimlerine günler kala, siyasi iktidar temsilcilerinin “montaj video” ısrarı devam ediyor. Son olarak Tayyip Erdoğan video için “Gençlerin kıvrak zekasının ürünü” derken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum “Montaj veya değil, bir video mu sorun” sözlerini sarf etti.
Gazeteci ve akademisyen Dr. Can Ertuna yaşanan yaşanan dezenformasyonun sonuçlarını şu şekilde yorumladı: “Dezenformasyonun ‘normalleşmesi’ kısa vadede belli bir zümrenin çıkarına uygun olabilir ancak orta ve uzun vadede bu kadar kirli bir enformasyon ortamının herkesin aleyhine olacağı aşikar.”
"GERÇEK OLUP OLMADIĞININ BANA GÖRE ÖNEMİ YOK"
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Murat Karayılan ile birlikte gibi gösterdiği videoyu miting meydanlarında izletmesine dair tartışmalar devam ediyor. Her ne kadar Erdoğan “Ama montaj ama şu ama bu” dese de yaşananların bir dezenformasyon olduğu gerçeği her gün bir kez daha ortaya çıkıyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, konuya dair değerlendirmesinde “Montaj, montaj değil. Gerçek, gerçek değil. E zaten gerçekleri herkes biliyor… Gerçekleri bildiğimiz ortamda videonun veya yayınlanan görüntülerin gerçek olup olmadığının bana göre bir önemi yok… Sonuçta görüntü montaj değil… Montaj veya değil, bir video mu sorun” sözlerini sarf etti.
ERDOĞAN: GENÇLERİN KIVRAK ZEKASI
Kemal Kılıçdaroğlu ise katıldığı canlı yayında kendisini "terörle ilişkilendiren" montaj video ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sert sözlerle yüklendi. Kılıçdaroğlu "Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan bir kişi nasıl sahtekarlık yapılabilir? Allah'a sığınıyorum. Bu kadar iftira, düzeysizlik cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman olmadı. Nedir bu rezalet” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından dakikalar sonra paylaşım yapan Erdoğan, “Şimdi çıkmışlar, tüm bu gerçekleri 5 saniyeye sığdıran, gençlerimizin kıvrak zekasının ürünü bir video üzerinde arsızca tepiniyorlar, hakaretler savuruyorlar” diye yazdı.
"BEKLEYENLERİ DAHİ ŞAŞIRTTI"
Yaşanan dezenformasyon ve montajlı videolara dair konuştuğumuz Dr. Can Ertuna, seçimlerin birinci turundan önce özellikle cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı “deepfake” (yapay zeka kullanılarak oluşturulmuş ses ve video içerikleri) üzerinden bir karalama kampanyası yürütülebileceği yönünde endişeler varken karşımıza çok eski usul bir montajlı kaset çıktığını söyledi.
Ertuna, “Üstelik böyle bir şeyin troller ve havuz medyası tarafından yaygınlaştırılabileceği bilinirken devletin en üst makamında bulunan kişi tarafından mitingde servis edilmesi, bu çekişmeli seçimde faullü mücadele görmeyi zaten bekleyenleri dahi şaşırttı” ifadelerini kullandı.
"EN ÜST KADEMEDEN SAVUNULMASI İLK VE YENİ BİR EŞİK"
Siyasal iletişimde dezenformasyonun farklı türleri; hiciv, hatalı ilişkilendirme, çarpıtılmış içerik, yanlış bağlam, sahte kimlikli taklit içerik, manipüle edilmiş içerik ve uydurma içeriklerin hem Türkiye’de hem de yurt dışında seçim süreçlerinde görünen yöntemler olduğunu belirten Ertuna, “Ancak bugüne kadar anonim hesaplar, isimsiz failler tarafından devreye sokulan bu araçların yönetimin en üst kademelerindeki isimler tarafından dolaşıma sokulması ve kurgu ortaya çıktığında da yeri geldiğinde savunulması yeri geldiğinde montajın kabul edilip ‘Neyse ne, biz yolumuza bakalım' duruşu sergilenmesi bir ilk ve yeni bir eşik” dedi.
DEZENFORMASYONUN NORMALLEŞMESİ
Ertuna şöyle devam etti:
“Varılan noktada sandık güvenliğini yurttaş çabasıyla savunmak zorunda kalmak adeta ‘normalleşti’. Kamu yayıncısının taraflılığı, resmi ajansın her seçimde psikolojik manevra aygıtı gibi çalışması da… Artık yurttaşlar ve işini hakkıyla yapma ısrarındaki gazeteciler, hakikati savunma görevini de üstlenmek durumda. Dezenformasyonun ‘normalleşmesi’ kısa vadede belli bir zümrenin çıkarına uygun olabilir ancak orta ve uzun vadede bu kadar kirli bir enformasyon ortamının herkesin aleyhine olacağı aşikar.”