24 Mayıs 2023 17:20

Kene kabusu 20 yıldır aşı bekliyor

Türkiye’de ilk kez ölümlere neden olan KKKA hastalığı 2003’te kayıtlara geçti. Bahar ve yaz aylarında artan kene ölümlerine karşı aşı çalışmasında ise 20 yıldır bir sonuç alınamadı.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Türkiye gündemine, 2003 yılında şüpheli ölümlerin araştırılmasıyla giren Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA), havaların ısınmasıyla yeniden kendini gösterdi. Aralarında Sivas Cumhuriyet Üniversitesinin (SCÜ) de bulunduğu kurulun aşı geliştirme çalışmalarında, 20 yılda henüz istenen sonuca ulaşılamadığı belirtildi.

Türkiye'de ilk kez 2002’de ölümlere neden olan KKKA hastalığı, 2003 mayıs ayında kayıtlara geçti. Tokat'ta SSK hastanesinde hemşire olarak çalışan 27 yaşındaki Esra Demir ile ardından 6 kişinin kaza zaman aralıklarıyla ölümü üzerine vakalardan alınan verilerin Fransa'daki Pasteur Enstitüsünün laboratuvarına gönderilmesiyle, hastalığın, ‘Kırım Kongo kanamalı ateşi’ olduğu belirlendi. Sağlık Bakanlığı, hastalığın adını, 30 Aralık 2003’te valiliklere duyurdu. Hastalığın kırsal kesimlerde, ‘Hyalomma’ türü kenelerden insanlara bulaştığı belirlendi. Genellikle Orta Anadolu ve Karadeniz illerinin bir kısmında görülen vakalar, her yıl ilkbaharda havaların ısınması ve kene popülasyonunun uyanmasıyla başlıyor.

"ÇALIŞMALAR ARZU ETTİĞİMİZ DÜZEYE GELMEDİ"

SCÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Bakır, aşı çalışmalarını anlatarak, “Dünya Sağlık Örgütü ve dünyanın birçok ülkelerinde koronavirüs aşısına kaynak ayrıldı ve hızlı bir şekilde aşı geliştirildi. Tabii ki burada da çalışmalar var. Şu ana kadar yapılan çalışmalar arzu ettiğimiz düzeye gelmedi ama ben aşı için umutluyum. Ancak biraz daha hızlandırmak gerekiyor. Bunun için de yatırım yapmak gerekiyor. Şu anda faz-1, faz-2 dediğimiz aşamada çalışmalar var. Bizim üniversitemizde de yurt dışı bağlantılı çalışmalar var. Umarım en kısa zamanda uygun bir aşı uygulanabilir bir hale gelir” dedi.

"BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ZAYIF OLANLARI ETKİLİYOR"

Hastalığın zayıf bağışıklığa sahip olanlarda ölümle sonuçlanabildiğini belirten Prof. Dr. Bakır, keneyle temasta hastaneye erken başvurunun önemli olduğunu vurgulayarak “Kene eğer erken tespit edilirse bunun uzaklaştırılması gerekiyor. Özellikle de kenelerin sevdikleri alanların dikkatli bir şekilde kontrol edilmesi, vücutta görülürse erken çıkarılması gerekiyor” dedi.  Vatandaşların, keneyi çıkarırken çıplak elle yapmamaları, keneyi patlatmadan tek hamlede çıkarmalarının yeterli olduğunu ama çıkartamayacaklarsa sağlık kuruluşlarına başvurmalarını öneren Bakır “Vatandaşların bu işlemden sonra ellerini yıkamaları, kenenin tutunduğu bölgeyi bir dezenfektanla silmeleri de gerekiyor. Bu vakalarda bağışıklık sistemi önemli. Bağışıklık sistemi zayıf olanlar veya diğer organ ve sistemlerle ilgili hastalıkları olanlar daha çok olumsuz etkileniyor” diye konuştu. Bakır, vakalarda can kayıplarının genellikle zamanında başvuru yapılmamasıyla vücutta kanamaların başlaması ve bunun durdurulamamasından kaynaklandığını dile getirdi. (Sivas/DHA)

ÖNCEKİ HABER

TTB Uzmanlık Dernekleri: Demokrasiye ve ülkemize sahip çıkıyoruz

SONRAKİ HABER

Gazeteci Batıhan’a 'deprem' soruşturması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa