25 Mayıs 2023 22:21

“Kadınları tanımayan, kadın düşmanlığı üzerinden politika geliştiren bir zihniyet ile karşı karşıyayız”

Mersinli kadınlar HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin Meclis'e girmesine ilişkin "Gerici politiklarına devam edecekler ama kadınlarda kazanımları ve hakları için mücadele edeceklerdir” dedi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Paylaş

Mahsun KILIÇ
Mersin

14 Mayıs’ta gerçekleşen 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri ve Cumhurbaşanlığı seçimleri sonucu; cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kalırken milletvekili seçimleri ise Cumhur İttifakı’nın Meclis çoğunlunu elde etmesiyle sonuçlandı. AKP listelerinden Meclis'e giren HÜDA PAR ve Cumhur İttifak bileşeni olan Yeniden Refah Partisi'nin kadınlara yönelik söylemleri tartışmalara yol açtı. Bu durumu Mersin kadın hareketinden Emek Partisi İl Yöneticisi Derman Tarancı, Av. Ezgi Özkan, Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy ve Mor Dayanışma üyesi Ayşe Gül Temür ile konuştuk.

GERİCİLER KADIN DÜŞMANLIĞI ÜZERİNDEN İTTİFAK OLUŞTURDU

1992 yılında Hizbullah tarafından katledilen Namık Tarancı’nın eşi ve Emek Partisi’nin Yeşil Sol Parti listelerinden Mersin milletvekili adayı olan Derman Tarancı, demokratik ve eşit olmayan bir seçim sürecini yaşadıklarını söyleyerek şunları aktarıyor: “Eşit olmayan bir yarış vardı ancak kısıtlı imkânlar ile ördüğümüz çalışma stratejimiz benim açımdan çok değerli ve başarılıydı. Beklediğimiz sonuç olmasa da bizler sokakta iktidarın tutumunu halka anlatarak gerçekleri görmelerine ön ayak olmaya çalıştık. Bunu başardığımızı inanıyorum, AKP ilk defa düşüşü yaşadı.”

“Bu seçimde gericiler kadın düşmanlığı üzerinden bir araya geldiği bir ittifak oluşturdu” diyen Tarancı, “HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi kadınlarının adını bile ağzına almayarak, gerici propagandalarını sürdürüyor. 6284 sayılı yasanın ortadan kaldırılması söz konusu. Kadınları tanımayan, kadın düşmanlığı üzerinden politika yapan bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Mersin’den HÜDA PAR’ın Meclis'e milletvekili yollaması vahim bir durum. Gerici politikalarına devam edecekler ama kadınlarda kazanımları ve hakları için mücadele edeceklerdir” dedi.

“GEÇMİŞİN KARANLIK TABLOSUNUN MECLİSE TAŞINMASI HUKUKA VE DEMOKRASİYE YAKIŞMAZ”

“Binlerce faili meçhul cinayet var, yani 17 bin faili meçhul cinayetten bahsediliyor. Güney Doğuda tek kurşun, batıda ise domuz bağı ile işkence edilen ve öldüren binlerce insan var” diyerek Hizbullah’ın 90'lı yıllarda yaptıklarını anımsatan Tarancı, bu yapıyı terör örgütü olarak görmeyen bir anlayışın hesap vermesi gerektiği yerde Meclis'e girmesine tepki göstererek şunları söylüyor: “O dönem yaşananlar hafızamda yerini almış durumda. Bunlarla yüzleşmesi gerekenlerin parlamentoda olmaları üzücüdür. Geçmişin karanlık tablosunu tutup Meclis'e taşınması ne hukuka yakışır ne de demokrasiye yakışır, bu ülkeyi çıkmaza götürür. Milletvekili olmaları bizler açısından yok hükmündedir. Tek adam sistemi bu ülkeye, çevreye düşman, kadına düşman ve demokrasiye düşman o yüzden de örgütlü bir güce dönüşüp mücadele etmek gerekiyor.”

“DAHA ÇOK ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYE ULAŞMAK İÇİN UMUTSUZLUĞA YER YOK”

Kadın düşmanlığı üzerinden bütün topluma ayar vermek istendiğini ifade eden Tarancı şunları kaydetti: “Karanlıktan beslenenlere karşı, biz EMEP’li ve diğer kadın yoldaşlarla bu gerici sisteme karşı bir mücadele ağını örmeye çalışacağız. Meclis'e giren vekillerimizle birlikte işçi sınıfının mücadelesiyle bütünleşerek mahallerde, semtlerde ve fabrikalarda daha çok halk buluşmaları sağlamak, daha çok kadına ulaşmak için Meclis'i bir araç haline dönüştürmek olmazsa olmazımız olacak. Daha çok örgütlenmek ve örgütlü mücadeleye ulaşmak için umutsuzluğa yer yok, kendimize güvenelim. Tek adam ve saray rejimi var karşımızda. Sandığa çağrı yaparken topluma bu yönde çağrıda bulunuyoruz, ‘tek adama rejimine son verme çağrısı’ yapıyoruz, kadınlar kazanacak bu seçimi.”

“KADIN VE LGBTİ+’LARA YÖNELİK TOPLUMSAL CİNSİYET TEMELLİ ŞİDDETLE MÜCADELE EDECEĞİZ”

14 Mayıs’ta iktidara ve cumhurbaşkanlığına halk tarafından güvenoyu verilmediğini söyleyen Av. Ezgi Özkan ise, “21 yıldır iktidar olan Erdoğan’ın aldığı oy oranının düştüğünü görüyoruz. Kimi güvenlik kaygısıyla hareket ediyor ve terörizm argümanına önem veriyor, kimi ekonominin geldiği durumu önceliyor ve vaatlerden öte somut planlama arayışına giriyor, kimi de adalet ve liyakatin birçok yapısal soruna çözüm olacağını düşünüyor. Bu bağlamda, ikinci turun nasıl bir gelecek hayalini kurduğumuzla yakından ilişkili olduğu yadsınamaz” ifadelerini kullandı.

“6284 SAYILI YASAYI ETKİSİZLEŞTİRMEK İSTİYORLAR”

Yeniden Refah ve HÜDA PAR’ın ana akımlaştığını belirten Özkan şunları söyledi: “Bu partiler, bugüne kadar marjinal olduğunu düşündüğümüz ve belki de gündelik yaşamda etkisini hissetmediğimiz tehlikeli yapılar. Burada, İstanbul Sözleşmesi'nden hukuksuzca çıkılmasının ardından, 6284 sayılı yasayı da etkisizleştirmeye çalışan, daha da ileri giderek kadınların miras haklarını tartışmaya açan, bekâr kadınların sahiplendirilmesi gerektiğini dile getirebilen, hatta kadınların düşünceleri nedeniyle katledilmesinde payı olan bir siyasetten bahsediyoruz. Bu bakış açısı, hiçbirimizin sessiz kalamayacağı bir alan. Kadın ve LGBTİ+’lara yönelik toplumsal cinsiyet temelli şiddetle mücadele etmeye devam edeceğimizi bir kez daha hatırlatmakta yarar var. Meclis çoğunluğunu Cumhur İttifakı elde ettiği için burada muhalefetin tavrı önem taşıyor. Tüm toplum kesimleriyle temas etmek ve kadınların kazanımlarını ortadan kaldıracak bu tür düzenlemeleri bundan ciddi ölçüde etkilenecek her bir kadına anlatmak zorunda. Her ne kadar çoğunluğu elde etmişse de Cumhur İttifakının kendi tabanındaki kadınlar dahil toplumu daha da kutuplaştıracak ve eşitlik ilkesine aykırı tasarıları kolaylıkla yasalaştırmasının önüne geçmek elzem.”

“GONCA KURİŞ’İ HİZBULLAH KATLETTİ, HÜDA PAR TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK GÖRMÜYOR”

Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, gençlerin ve kadınların seçim zamanı dirençlerini gösterdiklerini, 1. turda kazandıklarını ama iktidarın manipülasyonlarla istedikleri noktaya çektiklerini söyleyerek şunları aktardı: “Alınan oylarda kadınların etkisi büyük, çok çalıştılar her yerde olduğu gibi Mersin’de de çalıştılar. Eşit temsiliyet açısından yeterli olmasa da Yeşil Sol Parti ve TİP gibi partilerin kadınları aday göstermelerinden dolayı kadınların temsiliyeti daha fazla oluyor. Mersin Türkiye’nin mozaiği, her yerden göç alıyor ve AKP İslami yönden oy alabileceği adaylar gösteriyor belirli şehirlerden. Gonca Kuriş’i Hizbullah katletti ve HÜDA PAR terör örgütü olarak görmüyor bu yapıyı. O dönemin cinayetlerini işleyenler bugün Cumhurbaşkanın kararıyla dışarıya çıktılar. O yüzden de aday belirlenirken stratejik davrandılar.”

“ŞERİAT GETİRMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Yeniden Refah Partisi’nin de “Ahiret” vurgusuna değinen Göksoy, şunları söyledi: “Yeniden Refah Partisi eğitime müdahale ederek ahirete yatırım yapacağını söylüyor. Bu söylemlerden çocukların da tehlikede olduğunu anlıyoruz. Kadınlar ve çocuklar üzerinden politika uygulayarak toplumu geriye götürmeye çalışıyorlar. HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi 6284 sayılı kanunu pazarlık yaptılar ve bundan sonrada politikalar geliştirecekler. ‘Sahipsiz kadınları sahipleneceğiz” diyorlar. Kadınları hukuksal anlamda savunmasız bırakmak için her şeyi yapıyorlar. Şeriat yönetimini getirmeye çalışıyorlar, biz kadınların Cumhuriyet tarihinden beri süregelen kazanımlarımızı almaya çalışıyorlar.  İslami-faşist yaklaşımları Türkiye halkları reddecektir. Yıllardır bedel ödüyoruz o yüzden de kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz İran ve Afganistan gibi olmayacağız. Sandıkların başında olacağız"

 “TEK ADAMA KARŞI MÜCADELE SÜRECEKTİR”

14 Mayıs seçimlerinde Mersin’den Yeşil Sol Parti milletvekili adayı olan ve aynı zamanda Mor Dayanışma Üyesi Ayşe Gül Temür, 21 yıllık AKP iktidarında işçilerin daha da çok yoksullaştığını söyleyerek şunları aktardı: “İşçiler rutinleri dışında bir şey yapamıyor hale gelmişken kadınların kazanılmış haklarına sürekli bir saldırı oldu, gençler geleceksizleştirildi. AKP iktidarı ve yeni bileşenleriyle Cumhur ittifakı uzun yıllardır söylem ve pratikleriyle kadınların kazanımlarına saldırıyorlar. Kadınların ‘Can yeleği’ olan İstanbul Sözleşmesine kaldıran yaşamın her alanında kadınları atmaya çalışan bir anlayış var. O yüzden de bu uygulamalara ve tek adama karşı mücadelemiz sürecektir.”

“HAKLARIMIZ İÇİN SOKAKTA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Yeniden Refah ve HÜDA PAR’ın Meclis'e girmesiyle birlikte kadınlara ve LGBTİ bireylere karşı saldırıların artacağını kaybeden Temür, "A,ma her zaman olduğu gibi kadınlar mücadele etmeye devam edecektir. Mersin’den de HÜDA PAR’lı milletvekili var. Buradan vekil çıkarmaları çok üzücü ancak Mersin aynı zaman kadın hareketinin çok güçlü olduğu bir şehirdir. Haklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Kadınlar her zaman sokakta olmaya devam edecektir” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Mermer ocağı işçilerinin kazasında ölü sayısı 6'ya yükseldi

SONRAKİ HABER

Kılıçdaroğlu: Hazine kredi kartı borçlarını devralacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa