ODTÜ Öğrencileri: Seçim güvenliği sağlanmıyor, hakkımızı savunalım
ODTÜ öğrencileri, seçim güvenliği endişelerine dikkat çekerek, seçimlerin ikinci turunda sandıklara sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Fotoğraf: @OdtuSavunulmali/Twitter
İkinci tur öncesinde seçimleri konuştuğumuz ODTÜ öğrencileri, seçim güvenliği endişelerine dikkat çekerek, seçimlerin ikinci turunda sandıklara sahip çıkılması gerektiğini anlattı.
İlk olarak Matematik bölümü 3.sınıf öğrencisi Eda Kibar ve 4.sınıf öğrencisi bir genç ile seçimleri değerlendirdik. Seçim sonuçlarını olumsuz olarak değerlendirmese de bu sonuçların onu hayal kırıklığına uğrattığını söyleyen 3. sınıf öğrencisi Eda Kibar, bu hayal kırıklığının sebebini anket sonuçları ve seçim sonuçlarının uyuşmamasına bağladı. Yine de umudu kaybetmemek gerektiğini vurgulayan Kibar şunu ekledi: “Sonuç olarak yıllardır ilk turda hileyle ve usülsüzlükle kazanmış bir iktidarın karşısındayız, seçimi ikinci tura bırakmayı başardık. Muhalif kamuoyunda yaratılan kaybettik hissinin aksine bence bir kazanç sağladık ve kazanmaya bir adım daha yaklaştık. Hiçbir şey bitmiş değil, ikinci turdan umutluyum.”
HAREKETE GEÇMEK ZORUNDAYIZ!
AKP’nin oy kaybetmesini ve muhalefetin oyunun artışını değerlendiren 4. Sınıf matematik öğrencisi, “İnsanlar artık mevcut iktidarın politikalarının getirdiği yaşam koşullarından bıkmış durumda. Yaşam şartlarının her açıdan zorlaşması insanların fikir bakımından muhalefete kaymasına sebep oluyor” dedi.
Eda Kibar ise konu hakkında, AKP hükümetinin tedbirsizliğini, yaşama önem vermeyişini ve çirkin üslubunu yaşadığımız deprem dolayısıyla daha açık gördüğünü söylerken, her geçen gün daha da kötüye giden ekonominin, aç kalan çocukların hükümette ciddi bir sorun olduğuna insanları ikna ettiğini söyledi: “Tüm bu yaşadıklarımız, özellikle gençlere, değişim için harekete geçmek zorunda olduğumuzu gösterdi. Ne ile mücadele edeceğimizi iyi kavramamız gerek. Karşımızda adaylığı bile usulsüz olan birisi var. Bu adayın seçimi kazanmak için yapabileceklerini düşündüğümüzde, elimizi taşın altına hep beraber koymalıyız. Çok iyi organize olunup birlikte ve sağduyuyla hareket edilmesi gerekiyor. Yaratılan sivil örgütlenme hali de beni çok mutlu ediyor ve daha da ümitlendiriyor. İkinci turda kazanabileceğimize inanıyorum.”
Diğer yandan insanlara değişimin bir parçası olduklarının gösterilmesi gerekiyor diyen 4. Sınıf matematik öğrencisi, “Oy verenlerin vermeyenleri bu konuda ikna etmeleri lazım, bu sonuçtan ders çıkarılıp oy verilmeli” diye konuştu.
Kibar ise “Halk elini taşın altına koymalı, kaybettik ve bundan sonra geri dönüş yok düşüncesinden çıkmalı, çevremizi hiçbir şeyin bitmediğine ikna etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
KADINLAR VE LGBTİ’LER OLARAK BİRBİRİMİZE DAHA SIKI SARILMALIYIZ
Cumhur İttifakı’nın Meclis çoğunluğunu alması, özellikle de HÜDA-PAR ve YRP’nin milletvekili çıkarabilmesi konusunda oldukça mutsuz olduğunu belirten Kibar, “Biliyorum ki kadın ve LGBTİ düşmanı kararların karşısında yadsınamayacak bir kalabalık var. Bu kalabalığın ikinci seçimde görünür olması, oyunu kullanması bence çok önemli. Karşılarında olduğumuzu ve kız çocuklarının geleceğini ellerine bırakmayacağımızı bilmeleri çok önemli. Böyle bir dönemde kadınlar ve LGBTİ'ler olarak birbirimize daha sıkı sarılmalıyız. Daha örgütlü ve organize olmalıyız ki bu korkunç zihniyetin karşısında daha sağlam duralım” dedi. 4. sınıf öğrencisi ise, "İttifakları içerisindeki milletvekili sayısı fazla olduğundan fikirlerini hayata geçirme olasılıkları yüksek. Kadınlar, onların çıkardığı tüm kararlara rağmen seslerini yükseltmeli ve mücadelelerini sürdürmeliler” diye konuştu.
“KORKMADAN HAKKIMI SAVUNACAĞIM”
ODTÜ Psikoloji bölümü öğrencisi ise "Seçim sonuçlarının özellikle bu son 5 yılda ülkenin durumunu değerlendirecek olursak çok tutarsız olduğunu düşünüyorum. Seçim öncesi anketlerde de bu tutarsızlığı görüyoruz. Bu nedenle seçim sonuçlarının doğruları yansıttığını düşünmüyorum. Sandık güvenliğinin özellikle doğu bölgesinde sağlanılamamış olduğunu düşünüyorum. Çünkü medyaya yansıyan yanlış girilmiş veriler ve doğuda MHP gibi az oy alan bir partinin beklenilmeyen bir yüzdelik oy alması fakat Yeşil Sol Parti’nin tam tersine düşük bir oy alması seçmeni bu düşünceye itiyor" dedi.
Konuştuğumuz psikoloji öğrencisi, ekonomik çöküş gibi her vatandaşı etkileyen bir faktörün de oluşmasıyla tepki oylarının geldiğini düşündüğünü belirtiyor ancak deprem sürecinden sonra hükümetten muhalefete geçen oyların daha fazla olacağını düşündüğünü de ekliyor. İkinci turda seçim güvenliğinin sağlanabilmesi için "Oy kullanmayan herkese karşı açık çağrı yapılmalıdır. İkinci seçimde beklenilen oy kullanma düşüşünün önüne geçilmelidir. Aile reisinin veya muhtarın başka kişiler adına oy kullanmasının önüne geçilmelidir. Bu süreçte herkes hukukun üstünlüğüne inanarak hareket etmeli ve süreç şeffaf bir şekilde ilerlemelidir. Yapılan itirazlarda hukuka uygun şekilde değerlendirilmelidir. Kişi olarak ise yapılan yanlışlara susulmaması gerektiğini herkesin hakkını sonuna kadar savunması gerektiğini düşünüyorum. Ben de aynı şekilde bu süreçte gördüğüm yanlışları korkmadan dile getirerek hakkımı savunacağım" diyor.
MECLİS ÇOĞUNLUĞUNUN CUMHUR İTTİFAKINDA OLMASI ENDİŞELENDİRİYOR
ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Öğrencisi, sonuçların gerçekleri yansıtmadığını düşündüğünü ifade eederek, "Gerçek sonuçların ikinci tura kalmadan Kılıçdaroğlu’nun kazandığına inanıyorum" dedi. "En güçlü muhalefet bloğu olan Millet İttifakı'nı ve kararlarını destekleyeceğim" diyen öğrenci, parlamentoda çoğunluğun Cumhur İttifakı'nda olması nedeniyle endişeli olduğunu, Cumhur İttifakı'nın istediği yasaları geçirebileceğini söyledi.
“MÜŞAHİT OLUNMASI VE OY SAYIMININ İZLENMESİ GEREKİYOR”
ODTÜ İstatistik bölümü öğrencisi seçimlerin ilk turuna ilişkin: "Özellikle Hüdapar’ın 'her kadını sahiplendireceğiz' gibi çağ dışı sözü beni çok korkutuyor. Ülkeyi tek adam yönetiyor zaten ve bu kişi ikinci turda Kemal Kılıçdaroğlu seçilmezse Türkiye’nin kadınlar, çocuklar ve LGBTQ+ bireylerin bırak yolda yürümeyi nefes alabileceklerini bile düşünmüyorum. Eğer Kılıçdaroğlu kazanırsa da Meclis'te çoğunluk hâlâ onlarda olduğundan dolayı parlamenter sisteme geçilmesi için ısrar edeceklerini düşünüyorum. İkinci turda olabilenin müşahit, olamayanların da oy sayımını izlemeye gitmesini öneriyorum. Aynı zamanda yine müşahit olamayanların (benim gibi), müşahit olanlara su, yemek gerekirse motivasyon gibi maddi ve manevi, küçük büyük demeden destek vermesini diliyorum. İmkanı olanların da oy kullanmak için gidecek öğrencilere maddi yardım yapmasını öneriyorum" dedi.
ODTÜ İİBF öğrencisi ikinci turda Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması durumunda erken seçim beklentisi olduğunu söyledi. "Parlementer sisteme geçemeyecek, bastırılmış bir cumhurbaşkanı olur Kılıçdaroğlu kazanırsa. Seneye belediye seçimleriyle bir kez daha milletvekili seçimi yapmamız gerekebilir" dedi.
“FARKLILIKLARIMIZI BIRAKARAK BİRLEŞMEMİZ GEREK”
Konuştuğumuz Bilkent Hukuk öğrencisi de Erdoğan'ın gerilemesinin önemli bir gelişme olduğunu, muhalefetin ilk kez kazanan psikolojisine bu kadar yakın olduğunu söyledi. Bu gelişmenin toplumda gereken etkinin 2.tura geriden başlandığı için yansımadığını düşündüğünü ekledi.
Din ve milliyetçilik üzerinden yıllardır ülkede pompalanan propagandanın ve politikaların etkisinin oyların artışına neden olduğunu ifaden eden öğrenci; kadınlar, LGBT bireyler, Aleviler ve Kürtler olmak üzere halihazırda toplumda dezavantajlı durumda olan grupların üzerinde var olan baskının ve yaşanan hukuksuzlukların artacağını düşündüğünü ekledi. 2. turda ilk hedefin 'diktatörü devirmek' olduğunun unutulmaması gerektiğini belirten hukuk öğrencisi “Muhalefet kanadı olarak farklılıklarımızı bir kenara bırakarak Kemal Kılıçdaroğlu’nda birleşmemiz gerektiğini savunuyorum” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)