28 Mayıs 2023 22:25

TKP: Karamsarlığa yer yok, mutlaka kazanacağız

Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçim sonuçlarıyla ilgili açıklama yayınlayan TKP, "Karamsarlığa asla yer yok. Bu memleket bizim ve mutlaka kazanacağız" dedi.

Fotoğraf: @tkpninsesi/Twitter

Paylaş

Türkiye Komünist Partisi, Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 52 oy aldığı Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleriyle ilgili açıklama yayınladı. "Erdoğan’ın yenilmesi gerçek bir ihtimaldi" denilen açıklamada, "Bu halkın mücadelesini sandığa sıkıştırmaya çalışanlar artık sussun" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamanın tamamı şöyle:

"Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçim sonuçları büyük oranda netleşmiş bulunuyor. Türkiye’nin kaderini belirleyeceği söylenen seçimlerin sonunda ortaya çıkan tablonun aydınlık yarınlar için umut olduğu elbette söylenemez.

Ancak,

Bütün siyasal hakları budanmış,

Grev hakkı elinden alınmış,

Örgütlenme araçları gasp edilmiş,

Mücadele azmi iktidar ve muhalefetin el birliğiyle kırılmış,

Diğer bir deyişle silahsızlandırılmış bir halkın bu büyük karanlık karşısında başarı kazanabilmesi mümkün müydü?

20 yıldır iktidarını işçi sınıfı ve yoksullara dönük baskıyla, cumhuriyet değerlerine dönük saldırılarla sürdüren bir iktidara karşı, o iktidarın üzerinde yükseldiği kolonlara dokunmadan, laiklik demeden, bağımsızlık demeden, devletleştirme demeden zafer kazanılabilir miydi?

Erdoğan’ın yenilmesi gerçek bir ihtimaldi. Bu ihtimal hayat bulmadıysa sebebi Erdoğan’ın yenilmezliğinde değil muhalefetin Erdoğan karşıtlığını kişiliksizleştiren siyaset tarzında aranmalıdır. Yalnızca sandığa sıkıştırılarak kötürümleştirilmiş bir siyaset atmosferinde emekçiler zafer kazanamaz.

Umut sandığa sığmaz. Bu halkın mücadelesini sandığa sıkıştırmaya çalışanlar artık sussun!

Bilinsin ki Erdoğan zayıftır ve yenilmeye mahkumdur. Yeter ki halkımız bundan on yıl önceki gibi kendine güvensin ve ayağa kalksın.

Türkiye Komünist Partisi emekçi halkı laiklik, bağımsızlık ve sosyalizm için yalnızca AKP iktidarına karşı değil tüm düzen içi çözüm arayışlarına ve sahte muhalefete karşı da örgütlenmeye çağırmaktadır. Karamsarlığa asla yer yok.

Bu memleket bizim ve mutlaka kazanacağız."

TKP GENEL SEKRETERİ KEMAL OKUYAN: ARTIK TÜRKİYE'DE İŞÇİ SINIFININ AYAĞA KALKMASI LAZIM

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan Evrensel'e yaptığı açıklamada ortada Türkiye tarihinin en gerici meclisinin olduğunu ve Cumhurbaşkanlığını yeniden kazanmış bir Erdoğan’ın olduğunu belirterek “Artık Türkiye'de işçi sınıfının ayağa kalkması lazım” dedi.  

Seçmen kayıtları ile ilgili sorunlar, mükerrer oylar, seçim sürecinde yapılan baskılar bir yana; bütün bunları da Türkiye'nin bir gerçekliği olarak görülmesi gerektiğini belirten Okuyan; “Biz bu seçim sonucunu aşağı yukarı bekliyorduk, dolayısıyla çok şaşırtıcı bir tablo çıkmadı bizim açımızdan. Elbette biz de farklı bir sonuç için uğraştık, çaba harcadık ama şu bir kez daha ortaya çıktı, bunun altını çizmemiz gerekiyor: Türkiye'de toplumu sandığa sıkıştırarak, toplumu sadece ve sadece seçimlerle kurtuluşun elde edilebileceğine inandırarak bir kurtuluş sağlamak imkânsız. Aslında dünya tarihi de böyle gösteriyor. Dünyanın hiçbir yerinde kalıcı ve gerçek bir dönüşüm sadece sandıktan çıkmamıştır. Dolayısıyla oturup şunu düşünmemiz gerekiyor: 10 yıl önce Gezi Direnişi'nde ayağa kalkmış bir toplum neden sadece sandıktan medet umar bir hale getirildi? Bunu iyi düşünmek gerekiyor. Bu 10 yıl içinde Türkiye toplumuna çok güçlü bir operasyon gerçekleştirildi. Türkiye toplumu sokakta hareketli, hakkını arayan, boğun eğmeyen bir toplumdan karamsar ve karamsarlığını sadece sandıkta aşmaya çalışan bir topluma dönüştürüldü. Bu dönüşümde rol alan herkes başarılı olmuştur. Bugün belki seçimi kaybetti Millet İttifakı ya da Kemal Kılıçdaroğlu ama Türkiye toplumunun dönüşmesine yardımcı oldu, bu açıdan başarılı oldular. Bu gerçeği söylememiz gerekiyor” dedi.

Üstlerine düşeni yaptıklarını ifade eden Okuyan şunları söyledi; “Biz Millet İttifakı'nı ya da Kemal Kılıçdaroğlu'nu benimsediğimiz için değil, Türkiye toplumunun karamsarlığa kapılmaması için bir de Erdoğan engelinden kurtulması için Erdoğan'ın karşısındaki adaya oy vermesi çağrısında bulunduk. Ama şunu biliyorduk ki bu zaten yeterli değil, önümüzde zorlu bir mücadele dönemi var. Bizim değerlendirmemiz şudur: Seçim geride kaldı, seçim hayalleri de geride kaldı. Ortada Türkiye tarihinin en gerici meclisi var. Ve Cumhurbaşkanlığını yeniden kazanmış bir Erdoğan var. Artık Türkiye'de işçi sınıfının ayağa kalkması lazım. Türkiye'de etkili grevler yapılmazken Erdoğan nasıl gidecek? Türkiye'de etkin bir öğrenci hareketi yok şu anda Türkiye'de emekçi halkın ayağa kalkması gerekiyor ki -seçim ya da değil- yeniden var olduğunu, Gezi ruhunun ya da Türkiye toplumuna yakışan direngenliğin yaşamaya devam ettiğini görelim. Yoksa saatleri bir sonraki seçime kurmak herhalde yapılabilecek en büyük hata olur. Bu seçim son seçim ya da bu seçim o seçim değil diyenler de kaybetti. Biz ülkemizdeyiz, mücadele etmeye devam ediyoruz. Mutlak karanlık diye bir şey yoktur, umudu asla yitirmemek gerekiyor. Ülkeden ve bu halktan umudu kesmemek gerekiyor. Umudu kolaycı ve düzen içi çözümlerden ümidi kesmek gerekiyor. Artık Türkiye toplumunun külahını önüne koyup 'Biz nerede yanıldık?' diye düşünmesi gerekiyor.”

AKP'ye oy verenlerin Erdoğan'dan çok mutlu oldukları için değil başka bir alternatif görmedikleri için oy verdileriklerini söyleyen Okuyan; “Bunu unutmayalım. İnsanlar güven arıyorlar, gelecek arıyorlar. Dolayısıyla bunu yerine getirmek biz devrimcilerin görevi olsun” dedi.

AKP’DEKİ DÜŞÜŞ

AKP’deki düşüşün ekonomik kriz ve üstüne gelen büyük bir depremle daha yüksek oranda olması gerektiğine dikkat çeken Okayın şu ifadeleri kullandı; “Mükerrer oylarla filan sağladıkları bir oy var ama bu seçim sonuçlarını ne kadar etkiler önemli değil. Şu anda AKP ve Erdoğan'ın yüzde 40 oy alması bile kendi açılarından bir başarıdır bu kadar ağır bir hayat pahalılığına rağmen. Bir düşüş var ama bu düşüşün radikal bir düşüş olmamasının kaynağında toplumun bir alternatif görmemesi var. Öyle bir muhalefet tarzı gerçekleştirildi ki bir seçenek yaratmaya çalışan biz devrimcilerin, komünistlerin üstüne bir baskıyla gelindi. Ne dendi? Şimdi zamanı değil. Biz de diyoruz ki şimdi yalan söyleme zamanı değil, gerçekleri söyleme zamanı. Türkiye'de herkes bugünden itibaren bu “Ülkede umudu nasıl yeşertiriz, bu ülkede doğruyu kim söyledi, bu ülkede AKP'ye ve onun temellerine, emperyalizme, gericiliğe, sömürüye kim karşı durdu?​” bunların düşünülmesi gerekiyor. Yalan söylemeye ve kendi kendimizi kandırmaya devam edemeyiz.”(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Selahattin Demirtaş: Asla teslim olmak yok, mücadeleye devam

SONRAKİ HABER

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: "Uzlaşıdan, ortak akıldan vazgeçmeyeceğiz"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa