30 Mayıs 2023 17:00

Umutsuz değiliz, sorumluluklarımız var

oylarımızı korumak ve irademize sahip çıkmak için de çok daha örgütlü olmaya ihtiyacımız var. Biz gençler olarak tek adam rejiminin er ya da geç yenileceğini, kazanacağımızı biliyoruz.

Paylaş

İlham DOĞMUŞ

Yeditepe Üniversitesi

 

Aylardır gündemimizde olan ve merakla beklenen o tarihi, 14 Mayıs’ı geride bıraktık. Özellikle biz gençlerin üzerine çok tartıştığı ve aktif rol aldığı bir seçim süreci geçirdik. Seçimlere doğru uzanan süreçte ve öncesinde, Yeditepe’de de her üniversite kampüsünde olduğu gibi henüz altılı masanın adayı belli olmamışken dahi hararetli tartışmalar yaşanıyordu. Adayın kim olacağından tutun, izlenmesi gereken stratejilere, ittifaklardan tutun seçim güvenliğine… Yıllardır tek adam yönetiminin boyunduruğu ve politikaları altında ezilen gençler 14 Mayıs seçimlerini bir çıkış noktası olarak görüyordu. Erdoğan yönetimi ve kurduğu gerici ittifakın kazanma ihtimali kadın arkadaşlarımız başta olmak üzere hepimizde haklarımız ve özgürlüğümüz açısından büyük kaygılar yaratıyordu. Bu sebeple bu seçimlerin kritik bir seçim olduğunun ve hayatımıza, geleceğimiz için öneminin farkındaydık. ‘’İlk turda bitiriyoruz’’ atmosferinin de etkisiyle büyük beklentilerle seçime giden gençler için Kılıçdaroğlu’nun ilk turda kazanamaması ve Erdoğan’a kıyasla daha az oy almasının yanı sıra ikinci tur stresi, meclis çoğunluğunu yakalayan Cumhur İttifakı ve şaibeli sonuçların büyük bir öfke yarattığı gibi, bir kısım genç içinse bir umutsuzluk atmosferinin hâkim olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan şunu görebiliyoruz ki, 2018 seçimlerine göre yaklaşık 5 milyon ilk kez oy kullanacak genç seçmen olmasına rağmen Erdoğan’ın oylarında %2’ye yakın azalma var. 2018’de ilk turda kazanan, Erdoğan bu sefer bunu başaramadı. AKP 2002’de iktidara geldiği oy yüzdesine geriledi. Görebiliyoruz ki bu oy yüzdeleriyle halk, rejime dair eğilimlerini gösterdi ve tek adam iktidarını karşı--- Seçim gecesinde yaşananlardan da hiçbir şeyin bitmediğini şuradan anlayabiliriz ki seçimden sonra balkona çıkıp ‘’kazandık’’ demeye cesaret edebilen bir Erdoğan ve iktidarı kalmadı. Halk günbegün iradesini gösteriyor, kapılarımızı çalmak üzere olan değişimde diretiyor ve bunu iktidar da biliyor.

‘’HİÇ UMUTSUZ DEĞİLİM’’

Hepimiz bu doğrultuda bir değişimin zorunlu olduğunu bilerek bu seçimlere gittik. Hem muhalefetin kendi içinde hem de seçmen kesiminde birçok tartışmanın sürdüğü bir ortam vardı, ‘’Kılıçdaroğlu aday olmasın’’ meselesi gibi. Ancak bu rejimi sonlandırmanın önem arz eden bir dönemeci olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde üzere tek adaya oy verme kararıyla hareket ettik ve Erdoğan’ın karşısındaki adayı destekledik, zorundaydık. 14 Mayıs’a geldiğimizdeyse muhalefetin başarısız olduğu ve geçmiş tecrübelerden ders çıkarmadığı bir şey gördük, sandık güvenliğinin sağlanması noktasında eksiklikler ve seçmen iradesine sahip çıkılamaması. Sonucunda seçimden sonra da elimizde şaibeli sonuçlarla karşılaşmamıza rağmen seçim ikinci tura kaldı.

Bana gelecek olursak, hiç umutsuz değilim. Çünkü biliyorum ki bu memleket ve gençliğin geleceği örgütlenmekten, Türkiye’yi yeniden inşa etmenin yolunun mücadeleden geçiyor. Bu motivasyonla ikinci turda bir şansımız daha olduğunu biliyorum. Ancak hata yapma, alanları boş bırakma şansımız yok. Her birimiz sandıkları evimiz gibi korumalı ve karşımızda her türlü bürokratik ve hukuki imkanı kullanarak yolsuzluk yapabilecek ve her şeyi göze alabilecek olanlara karşı durmalıyız. Biz de bu bilinçle, birbirimizden aldığımız güçle hareket etmeliyiz. Geride kalan seçimlerle birlikte HÜDA-PAR VE YRP gibi tarihin en gerici ittifak bileşenlerinin de mecliste olduğunu unutmamalı ve her şeye hazırlıklı olmalıyız. İkinci tur için özellikle değinmek istediğim, gençlik olarak umutsuzluğa kapılmadan Kılıçdaroğlu’na oy vermek ve sandıklara sahip çıkmanın hepimizin sorumluluğu olduğu. Bu bağlamda oy kullanmayı düşünmeyen arkadaşlarımızı ikna etmeli, birbirimizi bilinçlendirmeli ve ülkenin dört bir yanında sandıklara sahip çıkmalıyız. Geleceğimiz üzerinde etkisi olacak ancak geleceğimizi topyekûn belirlemeyecek olsa da ikinci tur seçimlerinin kaderinde önemli rol oynayacak olan yine biz gençlerdir. 14 Mayıs’ta sandık görevlisi veya müşahit olan arkadaşlarımızın da doğrulayacağı üzere karşımızda son derece hazırlıklı ve kalabalık bir güruh var. Bunu bilerek oylarımızı korumak ve irademize sahip çıkmak için de çok daha örgütlü olmaya ihtiyacımız var. Biz gençler olarak tek adam rejiminin er ya da geç yenileceğini; halkların, kadınların, gençlerin kazanacağını biliyoruz. Birleşiyoruz, örgütleniyoruz ve değiştiriyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Hasret Çakır adlı kadın ayrıldığı erkek tarafından öldürüldü

SONRAKİ HABER

Güvenli bir yaşam için mücadeleyi büyütme vakti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa