Birbirimizden başka kimsemiz bir araya gelmekten başka çaremiz yok
Her ne kadar karamsar ve umutsuz bir hava oluşturulmak istense de bu karanlığı birlikte aşacağız.

Görsel: Pixabay
Hacettepe Üniversitesi öğrencisi
Seçimlerin en büyük gündem olduğu bu günlerde Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğrencisi arkadaşlarımızla seçim sonuçlarını nasıl değerlendirdiklerini, ikinci tur ve sonrası için düşüncelerini konuştuk.
SEÇİM GÜVENLİĞİ İKİNCİ TUR İÇİN DE KAYGI VERİYOR
İlk olarak Anadolu Ajansı ve YSK’ya olan güvensizlik öne çıkıyor. Anadolu Ajansı’nın iktidarın yüksek oy aldığı sandıklardaki verileri ilk olarak sisteme işleme manipülasyonu yıllardır süregeliyor. Bu durumda yapılmaması gereken iki şeyse iktidar destekçilerinin galeyana gelerek zafer ilan etmeleri ve muhalefet destekçilerinin umutsuzluğa düşüp yenilgi ilan etmeleri oluyor. Çeşitli nedenlerle YSK’nin seçim verilerini yanlış girdiği göz önünde bulundurularak itirazlar sonuçlanana kadar kesin bir kazanan ya da kaybeden olmadığını unutmamamız gerektiğini vurguladı birçok arkadaşımız.
Konuştuğumuz arkadaşlarımız deprem bölgelerinde -özellikle Hatay gibi çok fazla yıkımın olduğu, ölüm sayısının bile net olarak bilinemediği bölgelerde- yeterince güvenli ve demokratik bir seçim atmosferi olmamasının sorunları büyüttüğünden, oy kullanma işleminden önce, oy kullanma sırasında ve sonrasında yüksek düzeyde güvenlik sağlanmadıkça milletin gerçek iradesini göremeyeceğimizi dile getirdiler. Bundan ötürü sadece parti temsilcilerinin değil, biz gençlerin de sandıklarda olduğu, aynı şekilde tüm ıslak imzalı tutanakların YSK sistemine doğru girildiğini kontrol etme noktasında da genç kuşaklar olarak en ön saflarda mücadele etmemiz gerektiğinden bahsettiler. Ancak bu şekilde, yapılan herhangi bir hata çok daha hızlı bir şekilde düzeltilebilir, halkın tercihi halka en hızlı şekilde ulaştırılabilir.,
BİRBİRİMİZİN ÇARESİYİZ
Gençler olarak sesimizin gerçek gücünü kullanmamız büyük önem taşıyor. Bu tarz zorluklarla bir daha karşılaşmamak, demokratik, güvenli ve adil bir seçim atmosferini bölge ve şehir fark etmeksizin her yerde sağlamak için mücadelemizi sürdürmeliyiz. Birlik olup demokratik ve özgür yarınlarımız için beraber olmalıyız. Ancak bu şekilde milletin iradesinin doğru yansımasını süreklilikle görebiliriz, diye eklediler.
Gelen bir diğer görüş ise şu şekilde: “İlk oyumu kullandığım, büyük bir heyecan ve coşkuyla aynı zamanda da korkunç bir endişeyle takip ettiğim bir süreç oldu. İlk başta büyük bir ümitsizliğe kapıldım fakat sonra bu mücadelenin kolay olmayacağını hatırladım ve sosyal medyada Atatürk’ün “umutsuzluğa kapılan evlatlarıma” yazısını görüp tekrar bu süreç için motive oldum. Ve son olarak ilk turda sandık görevlisi olmamıştım fakat bu tur için müşahit olarak da gönüllü olmaya karar verdim çünkü çabalamadan, cesur olmadan geleceğimizin aydınlanması pek mümkün değil. Beklenmeyen partilerin beklenmeyen oylar almasına karşın daima iktidarın millet iradesi vurgusu yapması ironik bir durum oluşturdu. İkinci turda gerek ana muhalefet gerekse diğer partilerin sandık güvenliğine dikkat etmesi ve gerekli önlemleri alması gerek. Biz de genç kuşaklar olarak hem kendimizi hem de geleceğimizi düşünerek oy kullanmalı ve kullandığımız oyun takibi için gerekli eforu harcamalıyız. Bu seçim kadınları değersizleştiren ve ileride kıyafetimizden saçımıza, sokağa çıkmamızdan insan haklarımıza kadar bizi ekonomik çöküşe götüren bir iktidarla kurtuluş savaşı veren ideolojisi ne olursa olsun bu ülkeyi düşünen ve geleceğini güvence altına almak isteyen insanlar arasında olacaktır” dedi.
Bu noktada gençler olarak bize düşen her daim sorgulamak ve mücadelenin bir parçası olmak. Artık daha net bir şekilde görüyoruz ki birbirimizden başka kimsemiz yok. Bir araya gelmekten başka çaremiz de. Her ne kadar karamsar ve umutsuz bir hava oluşturulmak istense de bu karanlığı birlikte aşacağız.
Evrensel'i Takip Et