30 Mayıs 2023 17:25

ODTÜ Siyaset Bilimi’nden seçim manzaraları

“HÜDA-PAR ve Yeniden Refah Partisi gibi yapılar ve temsil ettikleri şeyler, yine Erdoğan’ın politikaları bağlamında anlam kazanacak.”

Fotoğraf: Wikimedia Commons

Paylaş

Ceren DAYIOĞLU

Jiyan BAHADIR

ODTÜ

 

14 Mayıs; 4 ittifakın yer aldığı milletvekilliği seçimi ise resmi olmayan sonuçlara göre Millet İttifakı’nın 212, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın 65, Cumhur İttifakı’nın ise 323 vekil çıkararak mecliste çoğunluğu elde etmesiyle sonuçlandı. Cumhurbaşkanlığı seçimleriyse, hepimizin bildiği üzere seçimleri ikinci tura kaldı. Seçimlerde ikinci tura giderken ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrencilerine seçim sonuçlarını ve ortaya çıkan parlamento dağılımını nasıl değerlendirdiklerini sorduk.

Seçim sonuçlarının gerçeği yansıtmadığını belirten ODTÜ SBKY öğrencisi Nazlı, “AKP gerçekten yüzde 49,5 alsaydı çeşitli hilelerle bir şekilde %51’e kolaylıkla tamamlayabilirdi. İlk turda kazanacak kadar oy alamayacaklarını bildikleri için yüzde 49,5 ile ilk turu tamamladılar. Böylece çoğu seçmenin aradaki yüzde 4’lük farkın rahatlıkla kapanmayacağını düşünmesini sağlayıp ikinci turda oy kullanmamaya ittiler. Kendi oda arkadaşımın düşüncesi de bu yönde” dedi. Nazlı, anketlerde yüzde 46-48 oy oranı ile CHP’nin önde olmasının gerçek sonuçlara daha yakın olduğunu düşündüğünü ve CHP’nin seçim güvenliği ve oyların tekrar sayımı konusunda neden ısrarcı olmadığını da anlamlandıramadığını da ifade ediyor.

Mecliste çoğunluğun Cumhur İttifakı’nda olmasına dair düşüncelerini dile getiren Nazlı, “Başkanlık sisteminde kaldığımız sürece parlamentonun fazla bir etkisi olacağını düşünmüyorum ve bence bu süreçte başkanlık sisteminde kalmaya devam etmeliyiz. Zaten bu tip düzenler bir anda yıkılmazlar. Yeniden Refah Partisi ve HÜDA-PAR’ın meclise girmesi oldukça korkutucu. Arzu ettiğimiz, o hızlı sekülerleşmenin önünde bir engel teşkil ediyor. Dolayısıyla bu sekülerleşme yavaş yavaş olacaktır. Ana muhalefet önce büyükşehir belediyelerini aldı, şimdiyse bakanlıklar ve genel yönetimin alınması büyük bir fark yaratacaktır. Kılıçdaroğlu kazanırsa büyük kararları parlamentoya bırakmamak için elinden geleni yapmalı. Bu yozlaşmanın tamamen silinmesi ise yıllar sürecek” dedi.

“KÜRT SEÇMEN DESTEĞİNİ ÇEKEBİLİR”

Röportajımıza yine SBKY öğrencisi olan Taylan’la devam ediyoruz bu sefer. Taylan, Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının kendisini çok şaşırtmadığını ancak mecliste karanlık bir tabloyla karşılaştığımızı söylüyor. “Kılıçdaroğlu’nun ilk turda kazanabileceğini düşünmüyordum ama Erdoğan’dan yüksek bir oy alacağını düşünüyordum. Kılıçdaroğlu’nun yürüttüğü politika rakiplerinden oy kazanma üzerine değil de diğer muhalif siyasi partilerin oylarını kendinde birleştirmekle sınırlı olduğu için muhalefetin toplam oyu hariç bir oy alabileceğini düşünmüyordum. Bir yanda Cumhurbaşkanlığı seçimi 2. tura kalsa da HÜDA-PAR mecliste, Yeniden Refah Partisi hem mecliste hem de yüzde iki buçuğa yakın bir oy oranı var. MHP de şaşırtıcı biçimde yüksek oy aldı. Bence meclis, cumhurbaşkanlığı seçimi kadar hatta daha bile önemli olacak bir konu. Hiç ihtimal vermemekle birlikte, Kılıçdaroğlu’nun ikinci turda seçildiği durumda bile meclis çoğunluğu Cumhur İttifakı’nda. Özellikle de siyasi tutukluların yeniden yargılanmalarına dair bir adım atılmasının önünde en büyük engel bu olacağından, yeni iktidarın koltukta kalmak için ulusalcı bir siyasete yöneleceğini düşünüyorum, ki şu anda bunu yapmaya başladı. Erdoğan’ın tekrar seçildiği bir senaryodaysa, her şey ilerleyecek kendi arzuladığı biçimde olacak, bu bağlamda HÜDA-PAR ve Yeniden Refah Partisi gibi yapılar ve temsil ettikleri şeyler, yine Erdoğan’ın politikaları bağlamında anlam kazanacak çünkü şu an açısından tek başlarına güçleri yok” dedi.

Taylan, sözlerine devam ederken, Kılıçdaroğlu’nun milliyetçi söylemlerini yoğunlaştırmasının tehlikeli olduğunu ve Kürt seçmenleri sandıktan uzaklaştırabileiceğini söylüyor: “Kılıçdaroğlu’nun söylemleri inanılmaz milliyetçi bir yöne doğru kaydı ve bu yüzden Kürt seçmen desteğini çekecek bir noktaya bile gidebilir. Mesela ben de Kılıçdaroğlu’nun ilerleyen açıklamalarına göre ikinci turda sandığa gitmemeyi ciddi ciddi düşünebilirim çünkü durum çok ürkütücü bir hal almaya başladı. Bunun önüne geçebilmek için Yeşil Sol Parti en başta cumhurbaşkanı adayı çıkarmalıydı, şu an Sinan Oğan’ın oynadığı kritik rolü YSP’nin adayı oynardı ve ana muhalefet Kürt seçmene hitap edebilmek için daha ılımlı söylemler ve politikalar üretirdi.”

“KILIÇDAROĞLU SAĞ TABANDAKİ SEÇMENE ULAŞAMIYOR”

Seçim sonuçlarını ve ortaya çıkan tabloyu değerlendiren ODTÜ SBKY öğrencilerinden Nevzat, “Ben gerçekte seçimin ikinci tura kaldığını düşünmüyorum. AKP ilk turda gerçekten yüzde 49,5 oy alsaydı kesinlikle itiraz eder ve bir şekilde seçimi ilk turda alırdı. AKP’nin oy çaldığını ve bu oyları yandaşlarına aktardığını düşünüyorum. AKP muhalif seçmenleri demoralize ederek ikinci turda daha yüksek oy almak istiyor. CHP’nin içindeki Tuncay Özkan ise muhalif kanalları yok ederek AKP’nin yüzde 49,5’unu hem meşru kıldı hem de Oğan ve ekibinin elini güçlendirdi.”

Nevzat, Kılıçdaroğlu’nun sağ seçmene ulaşamadığını ve CHP ile beraber seçime giren diğer partilerin seçim sonuçlarına yeterli katkıyı yapamadıklarını vurguluyor ve ikinci tura dair umutsuz olmadığını belirti: “Somut bir şekilde görülüyor ki Kılıçdaroğlu sağ tabanın kitlesine yeterince erişemiyor ve vaatleri sağ görüşlü seçmende bir karşılık bulmuyor. İYİP gibi partiler kendi seçmen kitlesini Kılıçdaroğlu’na yönlendiremedi. Cumhur İttifakı’ysa ise seçmenini konsolide etmiş gibi gözüküyor. Ben ise bu noktada seçim öncesi hem muhalifleri tekrardan umutlandırmak için çabalıyorum hem de ikinci turda sandığa gitmeyecek olanları ikna etmeye çalışıyorum. Seçim günüyse sabaha kadar elimden geleni yapacağım.”

ÖNCEKİ HABER

Seçimi kaderimizin belirleyicisi olarak görmemeliyiz

SONRAKİ HABER

TOBB öğrencileri için seçimden sonrası nasıl olacak?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa