30 Mayıs 2023 17:51

Hayal kırıklıklarıyla, umutsuzlukla çevremizdeki ağları yırtıp atamayız

Tek adamı yollamak isteyen bizler demokratik bir ülkenin kapılarını aralamak için yan yana gelmeliyiz.

Fotoğraf: Pexels

Paylaş

Selin KURŞUN

İzmir

 

İzmir’de seçim sonrasına dair gençlerin beklentilerini, geleceğe dair düşüncelerini, yaşadıkları süreci nasıl değerlendirdiklerini ve neler hissettiklerini sormak üzere Fahrettin Altay Meydanı’nda video röportaj yapmak için işe koyulduk. Video röportaj talebimiz karşılık bulmadı çünkü çoğunluk herhangi bir videoda fikirlerini belirtmekten imtina eder pozisyonda kaldı. Bir yandan da sorularımızın cevapları bize çeşitli açılardan fikirler verdi.

“CEBİMDE BİR KURUŞUM OLMASA DA…’’

Umduğumuzdan fazlaca AKP’li gençle sohbet etme imkânı bulduk. İlk konuştuğumuz 2 gençten birisi “Biz milliyetçiyiz’’ diyerek açıkladı kendini. 17 yaşındalar ve okulu bırakmışlar, ailelerini geçindirmek için çalışmak zorunda olduklarını, hayatlarının kendilerini buna mecbur bıraktığını dile getirdiler. Bir yandan “Ben bencilim, sigaramı alabiliyorsam, yemeğimi yiyebiliyorsam sıkıntı yok” derken 20 yaşında evlenip ailesini güzelce yaşatmak istediğini dile getirdiler. Ne kadar ekonomik açıdan zorlansalar da şu kelimelerle ifade ettiler kendilerini “Cebimde bir kuruşum olmasa, aç kalsam da vatanım için, ülkenin bölünmemesi için AKP’ye veririm. Bir sürü savaş uçağı, füzesi yaptılar. Kim için yaptılar bunları? Bizim için yaptılar.” AKP’nin milliyetçi propagandasının karşılık bulduğu gençler ülkenin bekasının tehlikede olduğunu düşünüyorlardı.

FARKLI KESİMLERLE SEÇİM YANSIMALARI

Millet İttifakı’nın, dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun HDP ile ittifak olduğu çok yaygın bir görüştü. Kendisini milliyetçi olarak tarifleyen gençler “yedili masa” olarak tarifledikleri masanın bir üyesi gibi davranıyorlar. Liselisinden üniversitelisine kadar pek çok gencin, Millet İttifakı’nın HDP ile yollarını ayırması gerektiğine dair sözlerine tanık olduk bu süreçte. Bir grup genç Kılıçdaroğlu’nu destekleyen terör örgütü mensubu tanıdıkları olduğunu ve Kılıçdaroğlu kazanırsa bölgeye özerklik vereceğini söyledi. Masada Yeşil Sol’un olmadığını, Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararını Yeşil Sol’un aldığını söyleyen bir arkadaşımıza “Olsun” yanıtını verdiler.

HÜDA-PAR’lı ancak genç olmayan birisiyle karşılaştık. Nasıl örgütlendiklerini sorduğumuzda “Kapı kapı dolaşıyoruz, birebir görüşüyoruz” dedi. Hizbullah’ın zamanında birilerini öldürdüğünü ancak artık kendilerinin Hizbullah’la bir ilgilerinin olmadığını söyledi. Ülkeleri için en vatansever şekilde çalışanın kendileri olduğunu savundu ve 2. turda sandığa gitmeyeceğini, Erdoğan’a razı olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu’nun da terör örgütleri tarafından rahatlıkla kullanılacak iyi niyetli birisi olduğunu düşünüyor.

Kılıçdaroğlu’na oy çağrısı yaparken CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na tepkisini dile getiren gençler oldu. Oylara sahip çıkamadıklarını düşündükleri için sinirliler ve oy vermek, istemek mevzusunda kararsızlar. Tek adam rejimini göndermek deyince “Artık sokağa dökülme vakti” diyen bir grupla karşılaştık.

Hayata dair taleplerini anlatırken gençlerin verdiği cevaplar “Düşünmeden kahve içmek istiyorum”, “Arkadaşlarımla gezebilmek istiyorum”, “Yaşıtlarım gibi giyinebilmek istiyorum”, “İyi bir eğitim almak istiyorum” şeklinde oluyor. Konuştuğumuz pek çok genç hayal kırıklıklarını tarif ettiler. Kimisi umutsuz olduğunu, kimisi hâlâ umutlu olduğunu kendince sebepleriyle açıklıyor. Deprem bölgesindeki oylara şaşırmaları sürekli dile getiriliyor, yardımı kimlerin getirdiğinin görülmemesine sitem ediliyor. Açık olan bir konu var ki o da hayal kırıklığıyla, umutsuzlukla çevremizdeki ağları yırtıp atamayacak oluşumuz. Tek adamı gönderelim çağrımız güler yüzle, dualarla karşılanıyor çoğunlukla. Tek adamı yollamak isteyen bizler demokratik bir ülkenin kapılarını aralamak için yan yana gelmeliyiz. İkinci turda yeniden oy vererek sözümüzü seçimde ifade etmeli, sandık başında oylarımıza sahip çıkmalı ve ardından hayatın her alanını yeniden inşa etmek için yan yana gelmeliyiz. Umutsuzluğu, ekonominin bizim hayatlarımıza getirdiği daralmayı ve tek adam rejiminin inşa ettiği antidemokratik duvarı hep birlikte yıkacağız.

ÖNCEKİ HABER

Signs of dissolution that appeared on the first day after the election in Turkey!

SONRAKİ HABER

Bir hile aparatı olarak Anadolu Ajansı ve YSK

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa