01 Haziran 2023 04:48

Bekaert işçisi: Alma mazlumun ahını...

"Bizleri Belçika’ya “kötü çocuklar” olarak lanse ettiğinizi de çok iyi biliyoruz. Sizinle defalarca sözleşme imzaladık ve bu sözleşmelerle fakirleştik."

Fotoğraf:Gözde Meydan/Evrensel

Paylaş

Bekaert işçisi
Kocaeli

Bekaert’te neler oluyor? Geçtiğimiz hafta perşembe günü Bekaert İzmit ve Bekaert Kartepe fabrikalarının müdür düzeyinde iki yöneticisinin görevlerine son verildi. Tabii ki hayatın akışında ve şirketlerin işleyişinde görevden almalar, yeni atamalar olağan durumlardır. Normal olmayan ise bu iki üst düzey yöneticinin görevden alınma şeklidir.

Görevden almaların yaşandığı gün sabah saat 07.30’da, avukatlar ve tercüman eşliğinde Belçika’dan üst düzey yöneticilerin baskın yapar gibi İzmit’e gelip bu müdürlere görevden el çektirtmeleri normal midir? Kullanmış oldukları araçlara el konulması, ticari taksiyle iş yerinden ayrılmaları, odalarındaki eşyaları güvenlik nezaretinde toplamaları normal midir? Bir işçi olarak çok iyi biliyorum ki; güvenlik görevlisi nezaretinde eşyalarınızı toplamanız iş akdinizin olağan bir şekilde feshedilmediğini gösterir. Öte yandan yine hepimiz biliriz ki, normal bir görevden alma ya da emeklilik durumunda ne bileyim, kendilerine bugüne kadar şirkete vermiş oldukları katkılarından dolayı teşekkür edilir, plaket takdim edilir. Ama böyle olmadı.

Açıkçası ayyuka çıkmış olan söylentilerden dolayı bu kişiler adına biz utandık. İşçinin alın terini, burs veya maaş adı altında yurt dışındaki çocuğuna göndermek, arkadaşının oğlunu Bekaert çalışanı olarak gösterip maaş bağlamak, at çiftliğini depo olarak gösterip şirkete kiralamak ve çiftliğin masraflarını şirkete fatura etmek... Bir Bekaert çalışanı olarak bizler emeğimizin karşılığını alamazken, grevimiz bu yöneticilerin özel talebiyle yasaklanırken, alın terimizin karşılığı olan paranın şirketten bu şekilde kaçırılması hırsızlıktan başka bir şey değildir.

YEREL BASIN AKLAMA ÇABASI

Yöneticilerimizin yerel medya üzerinde etkili bir gücü vardı. Aralık ayında greve çıktığımızda yerel basın grevimizi ya görmezden geldi ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesini tanımayıp greve çıktığımız için biz işçileri suçlar nitelikte haberler yaptı. O gün suspus olan aynı medya, nedense bugün bu kişileri aklama gayreti ile birbiriyle yarışır halde. Yahu kardeşim, siz bırakın birilerini aklamaya çalışmayı da yaptığınız haberlerde o iddialara yer verin. Zaten ortada bir yolsuzluk yok ise yargı önünde aklanacaklardır. Siz gazetecilik yapın, bırakın yargının işine soyunmayı. Özellikle bir tane gazetede görevden almalara ilişkin haberde şöyle bir cümle kullanılıyor: “Son grev döneminde yapıcı çabaları ile çözüm yolları açan isim görevden alındı...” Tabii haberi okuduğumuzda hepimizin aklına aynı soru geldi. Yapıcı çaba dediğiniz, üç kuruş zam vermemek için bizi greve çıkarması mıdır? Yoksa greve çıktığımız için tazminatsız olarak iş akdimizi feshetmekle tehdit ederken kendisinin deveyi havuduyla yutması mıdır? “İki yıl önce kendisine dünya ‘CEO’luğu önerildi ama İzmit’ten ayrılmamak için reddetmişti” dediğiniz kişi, baskın yapar gibi görevden alınır mı? Bunu kendinize sorun ve aklımızla alay etmeye kalkmayın.

İŞÇİLERE BİR AÇIKLAMA YAPILMALI

Bir denetleme sürecinden geçen ve denetleme sonucunda ortaya saçılanlar nedeniyle bu şekilde görevden alınan yöneticilerden biri yerel gazeteye demeç vermiş. “Yargı önünde hesaplaşacağız” diyerek bu iddiaları haberleştiren Evrensel gazetesini iftira atmakla suçlamış. Kendilerine buradan bir kez daha seslenmek isterim; dilerim hakkınızdaki bu iddialar doğru değildir. Biz Bekaert işçileri olarak yönetim tarafından bir açıklama yapılmasını, iddialarla ilgili gerekli tüm araştırmanın yapılmasını ve sonuçlarının bizlerle paylaşılmasını istiyoruz.

Bekaert çalışanları olarak bizler sadece üvey evlat muamelesi gördük. Bizleri Belçika’ya “kötü çocuklar” olarak lanse ettiğinizi de çok iyi biliyoruz. Sizinle defalarca sözleşme imzaladık ve bu sözleşmelerle fakirleştik. Hepsi bizden kırpıp kendi servetinizi daha da arttırmak içinmiş.

Bir söz vardır, “Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz” diye. Grevimizin, sözleşmemizin, haklarımızın gasbedilmesinin üzerinden daha birkaç ay geçmişken yöneticilerin bu şekilde görevden alınması tüm işçiler tarafından sevinçle karşılandı. En azından yaptıkları yanlarına kâr kalmamıştı.

Gelen gideni aratır mı bilemem ama ben o kadar umutsuz değilim. Umuyorum ki yeni yöneticiler, işçinin hakkını gözetme, emeğinin karşılığını verme, işçiyi kendi içinde bölmeme yönünde bir çaba içinde olur. Bir sözüm de sosyal medyada “babalarını” savunmaya geçenlere olacak. Hakkında çıkan bu kadar ciddi iddialar varken son yılların moda sözü “Çalıyor, ama çalışıyor” mu diyeceğiz? Bırakalım yargı süreci işlesin, ak koyun kara koyun çıksın ortaya. Son olarak sevgili yöneticilerimiz, o kadar işçinin ahını aldınız. Size ithafen yazdığım iki kıtalık şiirin ilk iki mısrasıyla sözlerimi noktalıyorum ve hak ettiğinizi bulursunuz inşallah diyorum:

Mazlumun ahı kalır mı sanırsın,

Zalimin yaptığı kâr mı sanırsın...

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Milletvekili seçilen Can Atalay hâlâ hapiste: Halkın iradesi gasbediliyor

SONRAKİ HABER

Annesini öldüreceğini söyleyen babasını öldürdü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa