Boğaziçi, toplu mezuniyeti yine iptal etti: Bir araya gelmemizden ödleri kopuyor
Boğaziçi Üniversitesi kayyum yönetiminin toplu mezuniyet törenini iptal girişimine tepki gösteren öğrenciler, akademisyenlerle beraber gerçekleştirdikleri alternatif mezuniyet törenini hatırlatıyor.
Fotoğraf: Sude Şener/Evrensel
Nisa Sude DEMİREL
İstanbul
Boğaziçi Üniversitesi’nin kayyum yönetimi 2021 ve 2022 senelerinin ardından bu sene de toplu mezuniyet törenini iptal etti. Toplu mezuniyet töreni yerine bölümlere özel mezuniyetler farklı saatlerde yapılacak. Öğrencilerin iki senedir düzenlediği alternatif mezuniyet ve akademisyenlerin devam eden nöbetlerine karşın atanmış yönetim, 1 Haziran’da üniversite birimlerine 2911 sayılı yasanın hatırlatıldığı bir "tehdit" yazısı da göndermişti. Boğaziçili öğrenciler ise tüm bu yasak ve baskılara karşı tepkili ve mücadeleden vazgeçmeyecekleri mesajını veriyor.
"MEZUNİYETTE TEPKİMİZİ KOYACAĞIZ"
Felsefe son sınıf öğrencisi Mirza, bu sene mezun oluyor. Mezuniyeti ise 2021 senesi öncesindeki gibi tüm sıra arkadaşları ile değil, sadece kendi bölümü ile gerçekleşecek. Gittikçe artan baskının ve kayyum yönetiminin sertleşen tavrının kendisini şaşırtmadığını ifade eden Mirza, “Şaşırtması lazım aslında, yoksa alışıyoruz” diyor. Yönetimin bölümlere 2911 sayılı yasayı içeren bir yazı gönderdiğini hatırlatan Mirza, "Bir önceki sene de olduğu gibi toplu mezuniyeti yasakladılar. Toplu olarak bir arada olmamızı istemiyorlar. Boğaziçi Direnişi zamanı öğrenci hareketinden ne kadar çekindiklerini biliyoruz” diye ekliyor. Fakültelerden ve kulüplerden ortak bir bildiri yazmasının iyi olabileceği önerisinde bulunan Mirza, "Biz Felsefe departmanı olarak mezuniyette sırtımızı döneceğiz, eğer bunu beklemedikleri şekilde tüm departmanlar yaparsa ses getirebileceğini düşünüyorum” diyor.
"OTOSANSÜR ALIŞKANLIĞINI ÜSTÜMÜZDEN ATMALIYIZ"
Eylemsel bir harekette bulunmak gerektiğinin altını çizen Mirza eskiden okulda çok daha özgür hissettiğini ifade ediyor: "Her köşede kameralar var. Her hareketimizi izliyorlar. Bu belki de otosansüre de sebep oluyor. En üzerimizden atmamız gereken şey belki de otosansür.”
Neredeyse tüm felsefe departmanıyla tanıştığını, mezuniyetin iptali hakkında kendisinden farklı düşünen birisiyle karşılaşmadığını vurgulayan Mirza, geçtiğimiz iki senede yapılan alternatif mezuniyet hakkında duyduklarını şöyle anlatıyor: "Ben gitmemiştim ama herkes çok keyifli geçtiğini söylemişti, arkadaşım ne olursa olsun hala dayanışabilindiğini, okuldan giderken bile bu okul bizim demeyi gösterebildiklerini söylemişti. Bu sene de bir an önce bir aksiyon alınması gerektiğini düşünüyorum."
“BİR ARAYA GELMEMİZDEN ÇOK KORKUYORLAR”
Boğaziçi Üniversitesi Gastronomi ve Degüstasyon Kulübü’nden (BUGUSTO) Berkay da toplu mezuniyetin bu sene de iptal edilmesini “Bizim bir araya gelmemizden çok korkuyorlar. Geçtiğimiz günlerde bölümlere gönderilen tehdit yazısı bunun bir göstergesi” diyerek eleştiriyor. Kayyum rektör Naci İnci’nin toplu mezuniyette muhtemel bir demokratik protesto bile görmeye tahammülü olmadığını ifade eden Berkay, “Geçen sene yapılan alternatif mezuniyet öncesinde de bileşenlere yine bunun benzeri bir tehdit yazısı göndermişlerdi fakat kimse geri adım atmayınca sorunsuz geçen etkinlik sonrası tek yapabildikleri yeni mezunların hukuksuzca kartlarını iptal etmek ve katılan öğrencilerden bazılarına mukavemet suçlamasıyla soruşturma açmak olmuştu” diyerek öğrencilerin akademisyenlerle beraber gerçekleştirdiği alternatif mezuniyet törenini hatırlatıyor.
ÖĞRENCİLER YÖNETİMİN YASAKLARINA KARŞI KENDİ MEZUNİYETLERİNİ YAPIYOR
Boğaziçi Üniversitesi Sinema Kulübü’nden (BÜSK) Gizem, Boğaziçi Direnişi’nin ilk senesinde, 2021’de düzenlenen alternatif mezuniyetin düzenlenmesine ön ayak olan öğrencilerden biri. Aynı dönemde ODTÜ'de de toplu mezuniyetin iptal olduğuyla ilgili duyumlar olduğunu, maddi sebeplerle yapılamadığını öne sürdüklerini fakat öğrencilerin bir araya gelmesini istemediklerinin çok açık olduğunu söyleyen Gizem, fikrin ortaya çıkışını "Bunun bilincinde olarak aylardır kayyum atamasına ve üniversiteyi baskının ve şiddetin merkezi, iktidarın bir arka bahçesi ve de aynı zamanda bir şirkete çevirmeye çalışan kayyum yönetim icraatlarına karşı süren direnişimizde faaliyet gösteren arkadaşlarımızla toplanıp tüm mezun olacak arkadaşlarımıza ulaştık. 8 Eylül 2021'de Güney Meydan’da, kayyum atamalarına karşı haklı direnişimizi sürdürdüğümüz yerde görkemli bir alternatif mezuniyet töreni organize ettik” diye anlatıyor.
2021 senesindeki alternatif mezuniyette konuşma yapan akademisyenlerin ülkenin yıllardır nasıl bir karanlık içinde olduğundan ve mücadele etmenin öneminden bahsettiğini hatırlatan Gizem, "Bölümlere özel pankartlarıyla mezuniyet yürüyüşünü gerçekleştiren sıra arkadaşlarımızın yasadığımız baskılara karşı tepkileri sloganlarla yankılanıyordu. ilk alternatif mezuniyet töreni Güney Meydanın en kalabalık günüydü. Bir araya gelişlerimizi engellemeye çalışan baskıcı zihniyete, bir aradalığımızı ve öz gücümüzü göstermek için tüm sıra arkadaşlarımız, mezun olan arkadaşlarımızın aileleri, akademisyenlerimiz ve üniversite çalışanlarımız bir aradaydık” diyor.
Bunun üzerine ODTÜ'de de benzer bir alternatif mezuniyet töreninin düzenlenmesiyle ODTÜ’ye Boğaziçi’nden bir selam yolladıklarını ifade eden Gizem, alternatif mezuniyet töreninde Boğaziçi’nden ODTÜ’ye, belediyelerden tüm üniversitelere kayyumların direnişle gideceği mesajını verdiklerini vurguluyor.
"BİZ BİRLİKTE ÇOK GÜZELİZ"
Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Hizmet Kulübü'nden (BÜSOS) Erdinç, öğrencilerin pek çok imkanının her geçen gün elinden alındığını düşünüyor. Toplu mezuniyetin iptalinin ise öğrencilerin yıllarca emek verdiği bir kurumdan başarıyla ayrılmasını temsil eden ve birlik beraberliği simgeleyen bir buluşmanın pasifize edilmesi ve dağıtılması anlamına geldiğinin altını çizen Erdinç, “Boğaziçi Üniversitesi iki yıldır aktif bir şekilde kayyum rektöre karşı direnişini sürdürüyor. Biz beraberken çok güzeliz ve bunu elimizden almak için yıllardır uğraşıyorlar. Hayatımızın en önemli eşiklerinden olan mezuniyet bize daima hatırlanacak ve gurur duyulacak anılar vermiştir” diyor.
Erdinç de “Kayyum rektörün toplu mezuniyetin iptaline karşı son iki senedir alternatif mezuniyet gerçekleştiren direniş inisiyatifleri şu an daha sert önlemlerle engellenmeye çalışıyor” diyerek rektörlüğün üniversite birimlerine gönderdiği tehdit yazısına değiniyor ve öğrencilerin dayanışarak kurduğu bir kutlamayı atanmış yönetimin bir tehdit olarak algıladığını söylüyor.
Boğaziçi Üniversitesinde Çift Anadal Programı öğrencisi K. de kararın beklenmedik olmadığını söylüyor. Geçen sene de katıldığı, bölümler içinde yapılan mezuniyet töreninde okuldaki mezuniyet coşkusunun hiç hissedilmediğini belirten K., “Benim mezun olduğum bölüm her döneminde 100 öğrencinin bulunduğu bir bölüm. Her öğrenci üç kişi getirse toplamda 400 kişinin sığabileceği bir salon gerekirken bize 200-250 kişilik bir salon verildi. Birçok öğrenci salona sığamadı, sadece diplomalarını alabildi ve salondan çıktı” ifadeleriyle eksikleri dile getiriyor.
Öğrencinin yıllarca verdiği emeğin karşılığını alacağı somut bir kutlamadan mahrum etme çabasını hissettiğini belirten K., "Kayyum yönetim çoğunluk tarafından istenmediğinin farkında ve bunu da birtakım dışlama pratikleri ve herhangi bir talebi yerine getirmeme davranışlarıyla gösteriyorlar. Örneğin geçen sene mezuniyet törenin yapıldığı salonun yetersiz olduğu, bu sebeple daha büyük bir salon verilmesi gerektiğini mezuniyet komitesine ilettim ama hala bir cevap gelmiş değil” diye anlatıyor. Bu verilen karar ile deprem döneminde eğitimin uzaktan yapılması kararının arkasında aynı nedenlerin yattığını söyleyen K. “Bence mezuniyetin iptal edilmesi kararı da aslında o dönemde alınan karar gibi oluşacak kolektifliği ve bu topluluğun göstereceği tepkiyi engellemektir. Bu tepki deprem döneminde devletin müdahale eksikliğini dile getirmekti, bu dönemdeyse atanan kayyumu reddettiğimizi göstermek” diyor.