5 Haziran 2023 05:26
/
Güncelleme: 6 Haziran 2023 13:36

Kiraz üreticileri artan maliyetleri karşılayamıyor

İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde kiraz hasadı başladı. Artan gübre ve sulama maliyetinden şikayet eden üreticiler, emeklerinin karşılığını alamadıklarını söylüyor.

Kiraz üreticileri artan maliyetleri karşılayamıyor

Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel

Eda AKTAŞ
Pınar ÇETİNKAYA
İzmir

Yunan mitolojisinde karşılığı doğum ve yenilenme, Çin’de ise ölümsüzlük olan kiraz meyvesi, mayıs ayının ikinci haftasından itibaren yapılan hasatla birlikte tezgahlarda yerini almaya başladı.

İzmir’in Kemalpaşa ilçesi de kiraz üretiminde ülkede ilk sıralarda yer alıyor. Yıllık ortalama 50-60 ton kiraz üretiminin yapıldığı Kemalpaşa’da, iklim değişikliği ve sanayileşmeyle beraber eskisi kadar verim alınamıyor. Bu dönem tezgahlarda kilosu 70 ila 100 lira arasında değişen kiraz meyvesine tüketicinin ulaşması zorlaşırken, üreticiler ise artan gübre ve sulama maliyetlerinden şikayetçi.

"10 DOLARA SATTIĞIMIZ KİRAZ ŞİMDİ 4 DOLAR"

20 yıllık kiraz üreticisi olan Ahmet, “Bundan 3-4 yıl öncesine kadar gelirimiz iyiydi. Ama 2020 yılında 10 dolara sattığımız kirazı şimdi 4 dolara anca satıyoruz. Şu an kilosu 30 ila 80 arası değişiyor ama bizim maliyetlerimiz bu 4 yıl içinde ikiye üçe katlandı. 250 liraya aldığımız 15 kiloluk gübre şu anda 1750 lira. İlaçlar yine aynı şekilde. Yevmiyeler geçen yıl 200 lira iken bu sene 450 lira. Tabii ki emekçinin hakkını vereceğiz ama biz ürettiğimizi hem pazarlayamıyoruz hem de maliyetini karşılayamıyoruz” dedi.

Havalardan dolayı bu yıl erkenci kirazların hepsinin çatladığını ifade eden Ahmet, “Ağacın başında kalmaması için mecburen toplattık, bu da bize ayrıca külfet oldu. Para kazanmak mümkün değil, yevmiyeyi kurtarmadı. Ağacı kurtarmak için attık. Devletimizden böyle bir durumda hiçbir destek göremedik. Üreticiye destek bekliyoruz” diye konuştu.

"MALİYETLER YÜKSELDİ, ZARARDAYIZ"

Babadan dededen kalma 13 dönümlük araziye baktığını söyleyen Kiraz Üreticisi Tuncer Topcu, “Yetişmiş yerim olmasaydı kiraz dikmezdim, yapılacak iş değil. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Devletten de çiftçiye hiçbir destek yok. En azından mazota destek olsalar ama o da yok. Ben artık çiftçilik yapmayı düşünmüyorum benden sonra gelen çocuklarıma da bu işi yaptırmam” diyerek yaşadığı zorlukları anlattı.  

Doğduğundan beri kiraz bahçesinin içinde olduğunu söyleyen Üretici Kemal ise eski yıllara göre bu yıl kirazın iyi olmadığını söyledi. Kemal, “Girdi maliyetleri yükseldiği için zarardayız. Geçmiş yıllarda 2 kilo kirazla 1 çuval gübre alabiliyorduk. Şimdi 10 kilo veya 1 kasa kiraz satsak bir çuval gübre alamıyoruz. Eskiden elektrik parasını düşünmezdik, şu an her ay 1000 lira elektrik faturası ödüyoruz” dedi.

"EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALMAK İSTİYORUZ"

“İklim değişiyor, hava şartları değişiyor, endüstri ve sanayi çoğaldıkça da kiraz bozuluyor, eski tadı kalmadı” diyen Kemal, sanayileşmeden dolayı eski verimi alamadıklarını, sanayinin kirazı olumsuz etkilediğini ifade etti. Kooperatifleşmenin önemli olduğunu dile getiren Kemal, “Kooperatifleşmeyle emeğimizin karşılığını alabiliriz. Burada belediye ya da kaymakamlık bir kooperatif kursa ve kirazlarımız aracılar üzerinden değil doğrudan bizim adımıza satılsa kazancımız artar” diye ekledi.

Üretici Ayla Yıldırım da “Bu yıl üretim iyiydi ama masrafları çok olduğu için elimizde para kalmıyor. Maaliyetler geçen yıla göre en az yüzde 150 arttı. İhracat kirazı direkt alınıyor ama yurt içi kirazlar 15-20 liraya gidiyor. Günlük yevmiyeler geçen yıl 250 liraydı, bu sene 400 lira. İşçiye para veremediğimiz için kendimiz topluyoruz” dedi.

SULAMA SORUNU

Sinancılar Köyü Sulama Kooperatifi Başkanı Engin Kozak, “Küresel ısınmayla birlikte çok büyük bir su problemi yaşıyoruz. Özellikle kuzey yarım kürede kirazı ilk çıkaran bölge olarak suya daha çok ihtiyacımız var. Yani bununla ilgili Büyükşehir Belediyesine, DSİ’ye bazı taleplerde bulunduk. Baraj yapımıyla ilgili, köyümüzden geçen dereden haziran ayında akan fazlalık olan suyun hattımıza alınmasıyla ilgili gerekli başvurularda bulunduk. Biz çalışmalarımızı elimizden geldiği kadar sürdürmeye çalışıyoruz. Bölgemizde şu an suyla ilgili çok büyük problemler var” diye konuştu.

“Bir yılın emeğini bir ayda alıyoruz ve bu ayda kazandığımız parayla önümüzdeki yıla hazırlık yapıyoruz. Toprak altı gübresi, yerin işlenmesi, kış budağının yapılması, bakımlarla bir sonraki seneye hazırlıyoruz. Bunları yapabilmek için cebimizde para olmalı ama çiftçi artık geçimini sağlayamayacak durumda” diyen Kozak, artan maliyete dikkat çekti.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et