Danıştayın Çeşme Projesi kararına tepki: Projeden vazgeçin
İzmir'de Belediye, TMMOB ve Baronun da aralarında olduğu çok sayıda kurum ve 105 kişinin Çeşme Kültür ve Turizm Projesi'ne karşı açtığı iptal davalarına dair basın toplantısı düzenlendi.
Fotoğraf: Dilek Omaklılar/Evrensel
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İzmir Tabip Odası, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), İzmir Barosu ve 105 kişinin Çeşme Kültür ve Turizm Projesi'ne karşı açtığı iptal davalarına dair basın toplantısı düzenlendi.
Mimarlık Merkezi’nde yapılan basın açıklamasına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, İzmir Barosu, TMMOB, İzmir Tabip Odası, EGEÇEP, Batı Urla Köyleri Çevre Koruma ve Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği, Gücücek Koyu Doğal Yaşamı Güzelleştirme ve Koruma Derneği, Doğa Derneği, Sualtı Araştırmaları Derneği katıldı.
Basın açıklamasını okuyan İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz, 12 Şubat 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan ve sınırlarının daha da genişletildiği İzmir, Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim bölgesinin bu yeni kararla birlikte, yasalarla koruma altındaki alanların, turizm yatırımına elverişli hale getirildiğini söyledi.
“UMARIZ HAK VE ADALET YERİNİ BULUR”
Projenin kamu yararına aykırı olduğuna yönelik iddiaların dava sürecinde yapılan bilirkişi raporunda da yer almasına rağmen Danıştay 6. Dairesi projenin yürütmesinin durdurulması talebini reddettiğini hatırlatan Yılmaz, “Danıştay 6. Dairesi, ‘hukuki belirlilik’, ‘hukuki istikrar’ ve ‘hukuki öngörülebilirlik’ ilkelerini de yok sayarak açıkça hukuka aykırı olan davanın reddi kararını vermiştir” dedi.
Kararı tüm müvekkiller adına temyiz ettiklerini ifade eden Yılmaz, “Temyiz talebimiz, daha önceki yürütmenin durdurulması kararını veren Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu tarafından incelenecektir. Kararın bozulması yönünde sağlam hukuki gerekçeler, yargılama aşamalarında elde edilmiştir. Umarız hukuka uygun karar verilir, hak ve adalet yerini bulur” diye ekledi.
“KAMU ZARARI OLUŞMAMASI İÇİN DURDURULMALI”
Çeşme Projesi kararı ile belirlenen alanda Çeşme ve Urla İlçelerinin bir kısmını kapsayan Karaköy-Zeytineli etabında, doğal sit alanında daha önce belirlenen alan için İzmir 2. İdare Mahkemesi’nde bakılan davadaki verilen kararın uygulanmadığını dile getiren Yılmaz, Çeşme Projesi kararına elverişli yeni bir karar alındığını ve iki ayrı sit bölümünde sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım doğal sit derecesine dönüştürüldüğünü de ekledi.
Yılmaz, “Söz konusu, ‘sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı’ doğal sit olarak tespit edilen alanların yapılaşmasına izin verilebileceği göz önüne alındığında, uygulanması halinde davacı nezdinde telafisi güç zararlara yol açabileceği ve dava konusu işlemin hukuka aykırılığının açık olması nedeniyle, yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir. Her iki karar birlikte değerlendirildiğinde, ülkemizde, bu kadar büyük bir alan için yürütülen işlemlerin, mahkeme kararları ve bilirkişi raporları doğrultusunda, sorumluluk içinde hareket ederek, büyük ölçüde kamu zararının oluşmasına neden olunmaması için durdurulması gerekmektedir” diye konuştu.
Çeşme Projesi ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun yürütmeyi durdurma kararının Danıştay 6. Dairesinin davanın reddi kararı ile ortadan kalktığını dile getiren Yılmaz, “Bunun fırsat olarak görülüp, Yarımada’da telafisi olanaksız zararlara yol açacak oldubittiler yaratılmamalı, temyiz başvurumuz hakkında karar verilene kadar yeni işlem ve eylem yapılmamalıdır” dedi.
SOYER: BU PROJEYİ İZMİRLİ İSTEMİYOR
Açıklamanın ardından konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a projeden vazgeçilmesi için çağrı yaptı. Soyer, “Projenin devamı ile ilgili bir de sit alanları ile ilgili alınan karar var. Bundan sonrası hukuk gereğini yapacaktır diye düşünüyoruz. Baromuza güveniyoruz. Sayın bakanımıza bir diyalog çağrısı yapmak istiyorum. Bu proje birçok çevreler tarafından farklı isimlerle tabir edildi. Sözün sonunda bu projeyi İzmirli istemiyor. İzmir'in kurumları istemiyor. Meslek odaları istemiyor, kimse istemiyor. Birçok gerekçesi var. Bir tane gerekçeyi söyleyelim. 15 turizm bölgesi var, kapasitesi yüzde 15'ler civarında. ‘Büyük bir ihtiyaç var da onun için yapıyoruz’ denilecek bir durum yok. 16 bin hektarlık dev bir alanın turizm bölgesi olarak ilan edilmesinin yaratacağı tahribatı hepimiz çok iyi biliyoruz” diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)