06 Haziran 2023 11:34

ODTÜ öğrencileri seçimleri değerlendirdi: “Daha örgütlü ses çıkarmalıyız”

ODTÜ öğrencileri "Yeniden Refah Partisi, HÜDA PAR gibi gerici unsurlar Meclise girmişken, daha örgütlü ve hep bir arada ses çıkarmalıyız. Mücadelemiz daha yeni başlıyor" diyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Zeynep ŞENOL
Zeynep ALGEDİK
Ankara

Seçimler geride kaldı, tartışmalar devam ediyor. Özellikle Mecliste Yeniden Refah ve HÜDA PAR gibi partilerin olması endişeleri tırmandırıyor. ODTÜ hazırlık öğrencileri, mücadelenin sadece sandıktan ibaret olmadığını vurgulayarak “Yeniden Refah Partisi, HÜDA PAR gibi gerici unsurlar Meclise girmişken, daha örgütlü ve hep bir arada ses çıkarmalıyız. Mücadelemiz daha yeni başlıyor” diyor.

"HAYAT DAHA ZOR HALE GELECEK"

Hazırlık öğrencisi Betül Kaplan, seçimlerin öncesinde büyük bir umut kaynağı olduğunu ancak ardından hayal kırıklığı yarattığını ifade ediyor. Kaplan, "İlk tur ve öncesinde uzun zamandır Emek ve Özgürlük İttifakı dışında diğerlerinden duymadığımız, çok özlediğimiz kapsayıcı ve barışçıl söylemler duyduk. Tek taraflı da olsa o zehirli dilden kurtulduk. Umduğumuz sonuçları alamadık ama çok uzun süre sonra nefes aldık" diyor.

Betül Kaplan’a göre Cumhur İttifakının "terörist" suçlamaları muhalefetin seçim kampanyasını çok dar bir alana sıkıştırdı: “14 Mayıs ile 28 Mayıs arasındaki süreçte ne yapacağını bilemeyen ve ‘milliyetçi oyu’ çalmak için bir anda dilini çok daha sert ve ırkçı bir hale getiren, tüm seçim süreci boyunca en çok takdir ettiğimiz kucaklayıcı ve barışçıl politikadan bir anda uzaklaşan ve kendisine en büyük desteklerden birini veren Kürt halkını zor durumda bırakan bir muhalefet gördük. Bu seçim sonucunda gelmiş geçmiş en sağcı Meclisi kurmuş oldular. Bence bu konudaki kaygılar son derece gerçekçi ve haklı. İttifak liderleri küçük küçük adımlarla, gerici söylemlerle ve AKP-MHP’nin de zaten onlarla aynı çizgede olmasıyla biz kadınlar ve azınlıklar için hayatın daha zor hale geleceğine eminim.”

"ÖRGÜTLENMEK TEK ÇÖZÜM"

Betül Kaplan ayrıca mücadelenin sadece sandıktan ibaret olmadığını söylüyor ve bir sonraki seçimi beklemenin verilebilecek en yanlış karar olduğunu belirterek şöyle devam ediyor:

“Hayatın, mücadelenin hiçbir zaman sandıktan ibaret olmadığını ve bu halkın yarısının da hâlâ muhalif olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Maalesef ki yas tutmak ya da umutsuzluğa kapılmak gibi bir lüksümüz yok. Önemli olan, her zaman mücadelenin kendisi ve mücadelemiz her an büyümeye devam edecek. Seçim sonuçları yüzünden halka kin beslemek ve yurt dışına kaçış planları yapmak yerine yanımızdaki insanlara daha da kenetlenmek ve örgütlenmek tek çözüm. Örgütlenmek, insana yalnız ve çaresiz hissettirmeye çalışan iktidara rağmen her zaman üçüncü bir yol olduğunu bilmek ve bence artık bir mecburiyet, aydınlığa çıkmak için tek çıkış yolu.”

"EKONOMİK SORUNLAR ARTACAK"

Hazırlık sınıfı öğrencilerinden Selim ise ekonomik sorunların, kadınlar ve azınlık gruplarının sıkıntılarının artarak devam edeceğini söylüyor ve muhalefetin en büyük hatalarından birinin de yüzde 1 oy potansiyeli olan partilere 40 kişilik milletvekili sayısı verilmesi olduğunu dile getiriyor: “Bundan dolayı Mecliste ses getirebilecek muhaliflerin sayısı azaldı.”

Hazırlık sınıfı öğrencisi Onur ise muhalefetin iktidarın çizdiği sınırlar içerisinde siyaset yaptığını belirterek, “Yani iktidar tarafından HDP’ye, Yeşil Sol Partiye karşı oluşturulan ön yargı, LGBTİ bireylere yönelik nefret söylemleri, yapılan şovenist siyaset ve seçmenin oy verme motivasyonunun buraya doğru itilmesi, iktidarın oluşturduğu siyaset ikliminin temel yapı taşlarıydı” dedi.

"TALEPLERİMİZİ HAYKIRIRSAK BİZİ YOK SAYAMAZLAR"

HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisinin Meclise girmesinin özellikle gençlerin ve toplumun ezilmiş kesimlerinin hayatını daha da zorlaştıracağını ifade eden Onur, “Baskılar ve yasaklarla daha kuvvetli bir gericilik örgütlenmek, kültürel hegemonya kurulmak ve sağlamlaştırılmak isteniyor. AKP seçimi yeniden kazandı ancak bize düşen umutsuzluğa kapılmadan örgütlü bir mücadele ile daha da direnmek sesimizi daha çok çıkarmak. Taleplerimizi güçlü bir şekilde haykırırsak bizleri yok sayamazlar. Halk ve ODTÜ öğrencileri olarak tam da Yeniden Refah Partisi, HÜDA PAR gibi gerici unsurlar Meclise girmişken, daha örgütlü ve hep bir arada ses çıkarmalıyız. Mücadelemiz yeni başlıyor” dedi.

"ÖĞRENCİLERİN BÜYÜK BİR YAŞAM KALİTESİ SIKINTISI VAR"

ODTÜ’de öğrencilerin büyük bir yaşam kalitesi sıkıntısı olduğunu vurgulayan Selim, gençlerin yaşadığı sorunları da şu sözlere dile getiriyor: “Gençler hayatını doya doya yaşayamıyor çoğunlukla ekonomik sıkıntılardan dolayı ve bu, gün geçtikçe katlanarak devam ediyor. Bir genç kolay bir biçimde bir festivale gidemiyor, arkadaşlarıyla vakit geçiremiyor. Bu ekonomik sorunlar ve Türkiye’de insanlara gençlere duyulan saygının azalmasıyla beraber daha da güçleşecektir. Gezi gibi bir direniş toplumda büyük bir uyanışa, mücadele örneğine neden olmuştur. ODTÜ devrimci bir okul ve biz de tam bağımsızlığı, insanların diktesi altında kalmamayı savunuyoruz. Bu içinde yaşadığımız durum gelecekte de devam ederse böyle bir direnişin olabileceğini düşünüyorum. Biz mücadelemizi her zaman sürdürmeye devam edeceğiz.”