Metal işçisi bisikletle dünya yolculuğuna başladı: Mesele her koşulda yolda olmak
40 yaşındaki metal işçisi Ersin Vural bisikletle dünya turuna başladı, gittiği ülkelerde varsa işçi grevlerini, direnişlerini, halk festivallerini ziyaret edeceği bir yolculuk hedefliyor.
Ekran görüntüsü Youtube’da ‘Geziniyoo’ isimli kanalda yayınlanan videodan alınmıştır.
Gözde MEYDAN
Kocaeli
23 yıldır bilfiil işçilik yaparak yaşamını sürdüren 40 yaşındaki Ersin Vural, kısa bir süre önce çalıştığı metal fabrikasından istifa ederek, yeni bir yolculuk için hazırlıklara başladı. Tarihi İpekyolu olarak geçen uzun güzergahı bisikletiyle gidecek olan Ersin, gittiği ülkelerde varsa işçi grevlerini, direnişlerini, halk festivallerini ziyaret edeceği bir yolculuk hedefliyor. Bisikletiyle Kadıköy’den başlayacağı yolculuğu, bir yılın sonunda Çin’de bitirmeyi hedefliyor. Onu bu yolculuğa çıkmaya ikna eden pek çok sebep sayılabilir ama en önemlisi doğaya ve yolculuk yapmaya duyduğu tutku diyebiliriz.
"MARATONLARA KATILDIM"
Bir metal fabrikasında beden gücünüzle günde 10-12 saate varan bir sürede çalışıyorsanız, işten kalan zamanınızda yapabileceğiniz tek şey tüm yapılması zorunlu işlerinizi halledip, ertesi gün işe gidebilecek kadar ‘dinlenebilmek’ olur. Ersin’in bu yoğun tempolu işte çalıştığı sıralarda annesine konan kanser teşhisi tüm ailesinin hayatını değiştiriyor. Doktorlar, annesinin kanserin nadir bir türüne yakalandığını ve uzun süre yaşamasının çok mümkün olmadığını söylediklerinde, işten kalan her fırsatta annesini doğayla buluşturmaya çalıştığını anlatıyor: “Annemin hastalığı nedeniyle kanındaki oksijen miktarının artırılması gerekiyordu ama biliyorsun Kocaeli hava kirliliğinin en yoğun olduğu şehirlerden, bir yandan da gezilebilecek çokça yeri de var. Kardeşlerimle birlikte her fırsatta annemi doğaya çıkardık. Doktorların tahmin ettiği süreden kat kat fazla yaşadı annem, sonra tabii kaybettik. Onun hastalığıyla birlikte doğanın, yeşilin gücünü de keşfettim diyebilirim. Vefatından sonra da yürümeye, koşmaya, bisiklet sürmeye devam ettim. Pek çok dernek adına maratonlara, yarışlara katıldım.”
"HER KOŞULDA MÜCADELE"
Yolculuğa çıkma fikrinin uzun zamandır aklının bir köşesinde olduğunu belirten Ersin, “Etrafımdaki herkes iş arkadaşlarım, ailem ‘Deli misin, nasıl gideceksin onca yolu’ dedi. Cesaret isteyen bir karar olduğunun farkındayım. Ben biraz da bizim önümüze konulan o standart yaşam biçimimi kabul etmiyorum esasında. İşe girdin, evlen, çocuk yap, borç öde. İş yerinde pek çok arkadaşım bu bahsettiğim hayatı sürdürüyor, yanlış anlaşılmak istemem, bu biraz koşulların, sistemin dayattığı bir şey. Evden işe, işten eve süren bir yaşamın değişmesi için, mücadele etmek, bedel ödemek gerekmez mi? Eğer işçiler yaşam koşullarının iyileştirilmesi, çalışma sürelerinin kısaltılması, ücretlerin artırılması için mücadele etmezse kendiliğinden değişmesi, düzelmesi mümkün mü? Bence yaşamın kendisi her koşulda mücadele, her koşulda yolda olmak. Ben şimdi insanların gözünde işimden ayrıldım, kurulu düzenimi bozuyorum, eldeki bütün birikimimi yolculuğa harcıyorum. Bu onların gözünde ‘delilik’ ama benim için hayat yolculuğu içerisinde çok istediğim bir hedefe ulaşmak” diyor.
ÇADIRDA KALACAK
Yolculuğu boyunca gittiği her yerde çadırda kalmayı ve bu şekilde masraflarını en aza indirmeyi hedefliyor. Yolda karşılaşabileceği olumsuzluklara karşı ise “Konfor alanımızdan çıktığımızda her türlü tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz. Konfor alanımızdan çıkmadıkça hayal ettiklerimizi gerçekleştirmemizin çok zor olduğunu düşünüyorum. Gittiğim yerlerde doğada beni koruyan tek şey çadırımın fermuarı olacak. Risk mi evet ama burada çalıştığım fabrikada başıma bir şey gelme ihtimali kadar ya da gündelik olarak hepimizin yaşayabileceği tehlikeler kadar” diyor.