07 Haziran 2023 15:05

Umutsuzluktan mücadeleye: “Artık Yeter!”

Umutsuzluk zincirlerini kırmak için, hak ve özgürlüklerimizi almak için, yarın değil şimdi, yalnız değil hep beraber mücadele bizi kurtaracak yegâne yoldur.

Fotoğraf: @OdtuSavunulmali/Twitter

Paylaş

Kürşat AKINCI

Mehmet KAYA

ODTÜ Matematik Bölümü

 

ODTÜ öğrencileri, tek adamın üniversitemizdeki uzantısı olan atanmış rektörün ODTÜ bileşenlerini dahil etmeden anti-demokratik bir şekilde bahar şenliklerini iptal etmesiyle* daha seçimler gelmeden tek adam yönetiminin halihazırda süren baskılarını artırdığını görebiliyordu. Her ne kadar bazı zihinlerde geleceğe dair karamsarlık olsa da tek adam yönetiminin baskılarından ve yasaklarından bıkmış olan öğrenciler, bu yönetimin artık vadesini doldurduğu noktasında buluşuyordu.

ODTÜ öğrencileri, forumlar ve bileşen temsilcilerinden oluşan toplantılarla gün be gün artan baskılara karşı artan öfkelerini alanlarda haykırmak için bir eylemlilik kararı aldı. Öğrenciler, insan hayatını hiçe sayan tek adama karşı birlik olmanın önemini vurgulayan materyallerle mücadelelerini genişletmeye çalışacaktı. Bu doğrultuda tek adamı devirmek için, “Artık yeter!” dediğimiz bir eylem düzenlenecekti.

MATEMATİK BÖLÜMÜ DE “ARTIK YETER!” DİYOR

Matematik bölümünde de kantin masalarının sohbet konusu ekseriyetle seçim olarak karşımıza çıkıyordu. “Kazanamazsak ne olacak?​” sorularının yanında “Muhalefet de kesin çözüm değil ama en azından biraz rahatlarız, onu daha kolay değiştiririz” düşünceleri de akıllarda dolanıyordu. Yaşadığımız depremden sonra iktidarın rant ve talan politikalarını daha belirgin görmeye başlayan arkadaşlarımızın bir kısmı, yer yer burjuva muhalefetin halk yararına değil ama kendi çıkarlarına, kendi sermayedarlarına hizmet edeceğini belirtseler de baskın gelen Millet İttifakı’nın bir rahatlık sunabileceğine yönelikti. Dolayısıyla bu burjuva muhalefetten başka seçenek göremediklerini söylüyorlardı. Cumhur İttifakı’nın sandalye sayısını azaltmak için stratejik oy kullanmak istediğini söyleyen arkadaşlarımız da vardı tabii. Seçimlerin ikinci tura kalmasının ve Cumhur İttifakı’nın en gerici unsurlarıyla meclis çoğunluğunu almasının bu süreçte hayatlarını birçok açıdan seçime bağlayan arkadaşlarımızda geleceğe dair bir umutsuzluğu öne çıktığını söylemek mümkündü. Bu keskin umutsuzluk yurt dışına çıkma hayallerini beslerken, ülkeyi terk ettiklerinde bireysel bir kurtuluşa erebileceklerini düşünenlerin sayısı da azımsanamayacak düzeydeydi.

BASKILARA, EMEK DÜŞMANLIĞINA, TEK ADAMA KARŞI

Tek adama ve onun temsil ettiği sisteme karşı mücadeleyi, bölümümüzde geçtiğimiz dönemlerde aldığımız forumlar ve sınıf toplantılarındaki tartışmalarla birlikte kurduğumuz Matematik Bölümü Öğrenci Temsilciliği ve Matematik öğrencilerinin mücadele birikimiyle genişletebilmek için bir forum alıp ne yapabileceğimizi konuşmanın gerekli olduğu konusunda hemfikirdik. Bu mücadele birikimini anlatan bir yazı geçtiğimiz genç hayat sayfalarında da bulunuyor.**

Aldığımız forumda seçim sürecinde ODTÜ öğrencilerinin tek adama karşı bu tepkisini nasıl geliştirebiliriz, seçim güvenliğini nasıl daha örgütlü sağlayabiliriz tartışmaları sonucunda mücadelemizi büyütmek için kantinde döviz atölyesi yapmayı, pankart hazırlayıp Matematik korteji olarak eyleme katılmanın önemli olduğunu konuştuk. ODTÜ öğrencileri tarafından hazırlanan afişler ve bildirilerle birlikte, Matematik Bölümü özelinde hazırladığımız materyalleri kullanarak kitleselleşmeyi hedefledik. Arkadaşlarımızın bir kısmı ilk turda şaibeli olduğunu belirttiği seçimlerin güvenliğini ikinci turda sağlamak adına müşahitlik yapmak için kendiliğinden çeşitli yerlere başvurduğunu söylerken, müşahit olmayacağını söyleyen arkadaşlarımızı da ikna etmeye çalışıyorduk. Bu süreçte Sinan Oğan’ın da Erdoğan’ı destekleyeceği açıklamasıyla birlikte seçimin zaten kaybedildiğini düşünenlerin sayısı artmıştı. Tam da bu noktada değişim isteğimizi yansıtacak bir eylemlilik ihtiyacının karşımıza çıktığını söyleyebiliriz. Matematik öğrencileri, ODTÜ bileşenleriyle örülen “Tek Adama Artık Yeter!” eylemine “Ne Felaket Ne Kader, Tek Adama Artık Yeter!” sloganıyla güçlü bir katılım sağlayarak öğrencilerin tarihi mücadelelerle dolu Devrim Stadyumuna “Artık Yeter!” yazısına ünlemi eklemesiyle birlikte Cumhur İttifakı’nın milliyetçi söylemlerini besleyen İHA’larıyla havadan görebileceği bir tabloya imza attı.

İKİNCİ TUR SONRASI MATEMATİK BÖLÜMÜNDEN İZLENİMLER

İkinci tur sonrası da bölümümüzde umutsuzluğun ve karamsarlığın hâkim olduğunu söylemek yanlış olmaz. “Belli ki seçimle de gitmiyorlar, nasıl gidecekler?​” soruları, “Ne yapacağız?​” belirsizlikleri… Öne çıkan bu söylemlerin sebebini arkadaşlarımızın önümüzdeki süreçte baskılarla, cinsiyetçi ve ayrıştırıcı politikalarla, zorlaşan yaşam şartlarıyla ve artan ekonomik krizle yüz yüze kalacaklarını bilmelerine rağmen bunun karşısında nasıl bir duruş sergileyeceklerini bilmiyor olmaları ile ilişkilendirebiliriz. Önceki deneyimlerimizden yola çıkarak bir öngörü edinebileceğimizi, bunun pratik ve politik olarak önümüzü açacağını da söyleyebiliriz. Hayatımız boyunca başka bir iktidar görmemiş olan biz gençler için tek adam yönetiminin son raddesinde faşist bir rejimin inşasının, halkın çıkarına değil kendi kârında, kendi ideolojisini besleyen, halkı kin ve nefretle doldurmaya çalışan politikalarının umutsuzluğa ve gelecek endişelerine yol açtığı bir gerçek. Senelerdir bir değişim isteğini bu kadar belirgin görememiş, bu değişimi nasıl yaratacaklarına dair tereddütleri sandıkla sınırlı kalmış ve “Oy kullandım, müşahitlik yaptım, daha ne yapayım?​” diyen arkadaşlarımızda, seçimlerin kaybedilmesiyle birlikte bu yılgınlığın oluşması anormal değil. Bütün bunların karşısındaysa bu çıkmazlara girmeden, beş sene daha seçimi bekleyecek zamanımızın olmadığını ve halkın elini, bizim elimizi taşın altına koyarak bir mücadele vermemiz gerektiğini vurgulayan arkadaşlarımızın sayısının da arttığını belirtmek gerekir.

MÜCADELEMİZİ BÜYÜTMEMİZ GEREKLİ

Bu noktada örgütlü mücadelenin en acil ihtiyacımız olduğu, sadece tek adamın değil, faşist bir rejimin inşasında kullanılan politikaların da karşısında birlikte durabilmenin önemi açığa çıkıyor. Umutsuzluk zincirlerini kırmak için, hak ve özgürlüklerimizi almak için, yarın değil şimdi, yalnız değil hep beraber mücadele bizi kurtaracak yegâne yoldur.

 

*https://www.evrensel.net/haber/489576/ bahar-senligimiz-onlarin-sonbaharsenligi-olacak

**https://www.evrensel.net/haber/476646/ bolumunde-bir-ogrenci-temsilciligihayalet

ÖNCEKİ HABER

Akbelen’de ağaç kesmesine izin vermeyenler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi

SONRAKİ HABER

Gelecek kaçıp kurtulmakta değil kalıp kazanmakta

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa