Tıp öğrencilerinin yurt dışı planı fakülteden başlıyor | Amfinin yarısı TUS’a, yarısı yabancı dile çalışıyor
Artan hekim göçü artık tıp fakültesi sıralarında planlanıyor. Eskiden TUS'a çalışan hekim adaylarının yarısı artık yurt dışında çalışmak için TUS yerine yabancı dil öğrenmek için uğraşıyor.
Fotoğraf: Ankara Tabip Odası
Kübra KIRIMLI
Ankara
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi ve TTB Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolundan Dr. Ahmet Karer Yurtdaş, artan hekim göçünün artık tıp fakültesi sıralarında planlanmaya başladığını söyledi. Sağlıkta şiddetin artması, ağır çalışma koşulları, hekimlerin ekonomik ve özlük haklarının geriye gittiğini gören hekim adaylarının üniversite sıralarında yurt dışına gitmeyi tasarlamaya başladığını dile getiren Yurtdaş “Tıp eğitimi alan herkes eskiden TUS’a çalışırdı. Ama bugün amfiler ikiye bölünmüş durumda adeta. Tıp öğrencilerinin yarısı TUS’a çalışırken, yarısı da yurt dışına gitmek için yabancı dile çalışıyor” dedi.
"TIP EĞİTİMİNDE NİTELİK DÜŞTÜ"
Asistan hekimlerin var olan sorunlarının depremle birlikte katlandığına dikkat çeken Dr. Ahmet Karer Yurtdaş, asistan hekimlerin de birer depremzede oldukları unutularak deprem bölgesinde acillerde çalıştırıldıklarını söyledi. Öte yandan depremde bölgede ciddi sayıda öğretim üyesinin hayatını kaybettiğini belirten Yurtdaş, “Hayatta kalanların bir kısmı da deprem bölgesinden gitti. Bu da gayet normal insani bir refleks. Ama bu durum deprem bölgesindeki kliniklerin çoğunda eğitim şartlarını düşürdü. Eğitim verilecek binaların fiziki ve teknik şartlarını bir yana bırakalım, öğretim üyeleri olmayan birimlerde asistan hekimler kalmaya başladı” ifadelerini kullanarak ne yazık ki tıp eğitiminde yaşanan bu sıkıntıların önümüzdeki yıllarda halk sağlığını olumsuz etkileyeceğini söyledi.
"ANGARYA ÇALIŞMA DAYATMASI ARTTI"
Asistan hekimlerin önündeki en büyük sorunun eğitim olduğuna vurgu yapan Yurtdaş, asistan hekimlerin literatürdeki adının “uzmanlık öğrencisi” olduğunu hatırlatarak “Sağlık alanında hekimlerin yaşadığı şiddet, emeğinin karşılığını alamama sorunlarıyla asistan hekimler de karşı karşıya kaldı. Bu sorunlara ek olarak tıp eğitimindeki nitelik de düştü. Uzmanlık öğrencileri kendilerini eğitmek zorunda kaldı. Angarya çalışma dayatmaları dayanılmaz hale geldi. Hekim meslektaşlarımız gibi asistanların da depremzede oldukları unutularak çalıştırıldı. Depremde gönüllü hekim listeleri oluşturduk ama bakanlık bu rotasyona uymadı. Ameliyat yapılamayan yere ortopedist gönderildi” dedi. Deprem olmasaydı da hak olan asistan hekimlerin eş durumundan tayinine ilişkin Tıpta Uzmanlık Kurulunun (TUK) 15 Mart 2023’te geçiş hakkını tanıyan karar aldığını ama hemen hiçbir rektörün buna izin vermediğini sadece sınırlı sayıda asistan hekime 3 ay süreyle geçiş hakkı tanındığını söyledi.
"ASİSTAN HEKİMLERLE YOLA DEVAM’ SÖZLERİ…
Pandemide olduğu gibi depremin başından itibaren de çok sayıda asistan hekimin acil servislerde görevlendirildiğini belirten Yurtdaş “Zaten iktidarın asistan hekimlere ilişkin niyetini cumhurbaşkanının, hekimlerin yurt dışına gitme süreciyle ilgili ‘Yola asistan hekimlerle devam ederiz’ sözlerinden biliyoruz. Depremde asistan hekimlerin gösterdiği fedakarlığı bakanlık süreklileştirmeye başladı. Ve haliyle arkadaşlarımız da haklı olarak buna isyan ediyorlar” diye konuştu.
"KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİ OLMADAN OLMAZ"
Türkiye’de iktidarın sağlık hizmetini “Şu kadar hastane açtım, şu kadar hekim gönderdim” ile sınırlandırılmak istediğini belirten Yurtdaş “Memleketin birçok yerinde şehir hastanesi açıldı. Ama o hastanelerde yeterli sağlık çalışanı yok, tıbbi malzeme sorunları var. Ayrıca toplumun sağlıklı olması hali de hastane sayısıyla ölçülemez. Bu yüzden toplumun sağlıklı ve iyi olma halini amaçladığımız için koruyucu sağlık hizmetinde ısrarcıyız. Ve bu ancak kamu hizmetiyle yapılabilir” dedi.
"TEMMUZDAN SONRA GÖÇ ARTABİLİR"
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk tur sonuçlarından hemen sonra TTB’den “iyi hal belgesi”ni (good standing) almak isteyen hekim sayısında yaşanan artışı hatırlattığımız Dr. Ahmet Karer Yurtdaş, başvuru yapanların yeni mezun hekimler olduğunu söyledi. Yaşanan artışın sadece 14 Mayıs’tan sonraki 15 günlük süreye dair olduğunu belirten Yurdaş “28 Mayıs seçimine dair sonuçlar henüz görmedik. Biz iyi hal belgesine yapılan başvuruda asıl artışı temmuz sonrası göreceğiz” dedi. Kendisinin uzmanlık eğitiminin devam ettiğini belirten Yurtdaş “Ben tıp eğitimi alırken herkes TUS’a çalışırdı. Şimdiyse amfiler ikiye bölünmüş durumda. Öğrencilerin yarısı TUS’a, yarısı Almanca’ya çalışıyor. TUS dershanesine yazılan öğrenciler yabancı dil kursuna da yazılmaya başladılar. Ve bu oran neredeyse yarı yarıya gelmiş durumda. Çünkü bir tıp öğrencisi asistan hekimlerin neler yaşadığını görüyor ve bunların kendi başına gelmesini istemiyor” ifadelerini kullandı.
"BAKANLIĞIN LİSTESİNDE SORUNLARIMIZA YER YOK"
Yeniden Sağlık Bakanlığı görevine atanan Fahrettin Koca’nın “yeni dönemde yapılacaklar listesi”ni sorduğumuz Dr. Yurtdaş, “Açıklananlar bizim için hiçbir şey ifade etmiyor. Randevu sistemindeki sıkıntıları çözeceğiz demişler. Aslında ‘Sorunların farkındayız’ demek istemişler. Ancak biz mevcut iktidarın bu sorunları çözebileceğini düşünmüyoruz. Çünkü sorunların farkındayız dedikleri yerde dahi sağlık emekçilerinin, asistanların sorunlarına dair bir somut adım yok. Sağlık emekçileri bu listede dahi kendilerine yer bulamamışlar! Yine ‘Hastane açacağız’ dediklerini görüyoruz. Dolayısıyla bunların bizim için bir karşılığı yok” diye konuştu.
HEKİM GÖÇÜ PATLADI
Türk Tabipleri Birliği (TTB) verilerine göre, 2022’de yurt dışına gitmek için “iyi hal belgesi” alan hekimlerin sayısı bin 344’ü uzman, bin 341’i pratisyen olmak üzere toplam 2 bin 685 oldu. Alınan belge sayılarının son üç yıldaki dağılımına göre 2020’de 931, 2021’de bin 405 hekim iyi hal belgesi için başvururken, 2022’de bu sayı yaklaşık iki katına çıktı. 2023’ün ilk 3 ayında ise en az 700 hekim yurt dışına gitmek için başvurdu. Son 10 yılda ise yurt dışına gitmek için belge alan hekim sayısı 8 bine yaklaştı.