Seçime sıkışanın morali bozulur!
Her şeye rağmen, ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi yeniden güne başladık. Çünkü çok iyi biliyoruz ki seçim sonucu ne olursa olsun, hiçbir şey bizim mücadele ve kararlılığımıza zarar veremeyecek.
Fotoğraf: Unsplash
İlayda
Erciyes Üniversitesi
Ülkenin kaderini belirleyen çok kritik bir seçim döneminden geçtik. 14 Mayıs günü sandık görevlisi olarak güne başladım. Gün içerisinde gerek sandık başkanı gerek diğer memurlar tarafından, kadın olduğum ve onlardan farklı görüşte olduğum için birçok defa sözlü saldırıya maruz bırakıldım. Büyük umutlar ile geç saatlere kadar sandıkların açılmasını bekledim.
Seçimler ikinci tura kaldı, 28 Mayıs sabahıysa güne müşahit olarak başladım. Tek adam artık olmayacaktı, kadınlar ve gençler artık rahat bir nefes almanın yolları açılacaktı. Yine geç saatlere kadar sandık başındaydım ama nihai sonuç değişmedi. Seçim sonuçları istediğimiz gibi olmadı. Kazananlar daha seçim sonuçlanmadan “Sokaklara çıkın kutlama var!” dediler. Seçim sonuçlanmadan psikolojik üstünlüğü ellerine alarak 1-0 öne geçtiler. Ben ve benim gibi birçok genç arkadaşımın moralinin bozulmasına sebep oldu. Her şeye rağmen, ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi yeniden güne başladık. Çünkü çok iyi biliyoruz ki seçim sonucu ne olursa olsun, hiçbir şey bizim mücadele ve kararlılığımıza zarar veremeyecek.
MÜCADELEYİ BIRAKMAYACAĞIZ
Meclise kadınların ve gençlerin kazanılan tüm haklarına göz diken insanlar girdi, bizler bu haklarımızı kolay kazanmadık. Onların kara propagandalarına aldanarak haklarımızdan vazgeçmeyiz. Mecliste birden çok kişi kadınların ve gençlerin haklarını gasp etmeye girmiş olmasına karşın kadın mücadelesinin, gençlik ve işçi mücadelesinin içinden gelen kişilerde artık mecliste. Bizlerin gasp edilmeye çalışılan haklarımızı sonuna kadar savunacak kişilerinde artık mecliste olmasını görmek tekrardan umut veriyor. Ancak biz gençler olarak sadece seçime ve meclise odaklı kalmamalıyız, hayatın her alanında bir araya gelmeliyiz. Haklarımızı gasp etmek isteyenlere karşı mücadelemizi hiç bırakmayacağız!
Ücretini ne belirler?
Devlet sermaye çatışması: Bir ilk mi?
Deprem(lerin) yıl dönümünde başka bir kentleşmeyi konuşmak
‘Siz de yazdıklarınıza dikkat edeceksiniz!’
Emperyalizm, oligarşi ve "Büyük Amerika"
Kelime eksikliği
Hakkâri’de Bir Mevsim
