Dünya Gıda Güvenliği Günü paneli: Gıda güvencesi yoksa, gıda güvenliği de yoktur

Dünya Gıda Güvenliği Günü dolayısıyla İzmir’de meslek odaları “Doğal afetlerde gıda güvencesi” konulu paneli düzenledi.

TMMOB’a bağlı Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi, Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Türk Veteriner Hekimleri Birliği tarafından düzenlenen panel Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi eğitim salonunda geçekleştirilirken, panel öncesi bir basın açıklaması yapıldı. Panele ayrıca 27. Dönem CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır da katıldı.

Açıklamayı okuyan Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, “Gıda güvencesi yoksa, gıda güvenliği de yoktur. 11 ilimizi etkileyen 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden 4 ay geçerken, Dünya Gıda Güvenliği Gününü bugün 5. kez kutluyoruz. Ülkenin tarım ihracatının yaklaşık yüzde 20’sine katkıda bulunan bölgede yaşadığımız art arda depremler aslında bize insanların sağlıklı yaşayabilmesi için yeterli, dengeli ve güvenli gıda ile temiz suya hakça erişiminin ne kadar hayati bir önem taşıdığını pandemiden sonra bir kez daha gösterdi” dedi.

“DEPREM, HÜKÜMETİN GIDA KONUSUNDA PLANSIZLIĞINI GÖSTERDİ”

Depremden sonra afet bölgesine ulaşan gıdaların doğru ve güzdün saklanamadığını, yetersiz ve bilinçsiz personelle halka hizmet edilmeye çalışıldığını aktaran Toprak, “AFAD başta olmak üzere hükümet organlarının ve yerel yönetimlerin afet anı ve sonrası için canlı yaşamının temel ihtiyacı olan güvenli gıda konusunda son derece özensiz, hazırlıksız ve plansız olduğunu çok net göstermiştir” diye ifade etti.

Deprem bölgesi özelinde yaşanan eksikliklerin bir daha yaşanmaması gerektiğinin altını çizen Toprak, “Biyolojik çeşitliliğin arttırıldığı, yerel tohumların kullanıldığı, aile çiftçiliği ve kooperatifçiliğin desteklendiği, gıda güvenliğinin tek sağlık yaklaşımı içerisinde olduğu üretim politikalarının ve gıda egemenliği ilkelerine dayalı kamucu tarım ve gıda politikalarının hâkim kılındığı, Dünya Gıda Güvenliği Gününe erişebilmek umuduyla” diye konuştu.

“KOOPERATİFLEŞMEYE ÖNEM VERİLMELİ”

Açıklamanın ardından paneli düzenleyen Odaların Yönetim Kurulu başkanları birer konuşma yaptı. Daha sonra kolaylaştırıcılığını Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak’ın yaptığı panelde ilk sözü Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Prof. Dr. Harun Raşit Uysal aldı. Uysal, “Deprem ve Tarımsal Üretim” konusunda konuşarak, resmi kurumlarını raporları üzerinden sunum yaptı.

“Tarım toprakları üzerine yapılan binalar ile depremin yıkımı arasında doğrusal bir ilişki var. Kayalık araziye bina yapmak farklı Küçük Menderes ovasına yapmak arasında fark var. Neden tercih ediliyor; çünkü yerleşim yerine yakın, büyük alanlar bulunabiliyor, hafriyat masrafı az, taşıma masrafı da az” diyen Uysal, özellikle deprem bölgesindeki tarımsal sorunlara ilişkin çözümde de kooperatifleşmeye önem verilmesi gerektiğini söyledi.

“SAĞLIKLI ÇEVRE, SAĞLIKLI İNSAN...”

“Deprem ve Hayvansal üretim” konusunda konuşan TVHB İzmir Veteriner Hekimleri Odası Haysiyet Divanı Üyesi Uzman Veteriner Hekim Dr. Ali Ocak, Türkiye'deki hayvansal üretim konusunda TÜİK’in sayısal verilere değinerek sunumuna başladı. Hayvansal gıdanın yüzde 15’nin bu bölgede üretildiğini söyleyen Ocak, enkaz altında telef olan hayvan kaybına da dikkat çekti. Ocak, “Sağlıklı çevre, sağlıklı hayvan, sağlıklı gıda ve sağlıklı insan sloganımızı deklare ediyoruz yeniden. Bunu tüm Türkiye sathına yayılmasının istiyoruz” dedi.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR POLİTİKALAR”

Ardından konuşan Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şube Yönetim Kurulu Başkanı Meliha Koç da “Gıda Güvenliğinde Su Kalitesi” konusunda sunum yaptı. Koç, suyun gıdadaki önemine ve su ile gıdaya taşınan kirliliklere değindi. Afetlerde güvenli içme ve kullanma suyu konusunda da konuşan Koç, “Su yönetiminin 3 bileşeni bulunmaktadır. İhtiyaç, su potansiyeli ve sürdürülebilir politikalardır” diye ekledi.

“YOKSULLUK, EŞİTSİZLİKLER VE SİYASAL SİSTEM ARASINDAKİ BAĞ”

Son olarak ise “Doğal Afetlerde Gıda Güvenliği” konusunda Gıda Mühendisi Dr. Bülent Şık konuştu. Şık, gıdaya erişim hakkı, gıda güvencesi ve gıda güvenliği kavramlarının tanımlarıyla başladı.

“Çocukları koruyan bir perspektiften bakmak zorundayız” diyen Şık, Samandağ’da yürüttüğü çalışmalardan örnekler verdi. En kritik meselenin ise enkazın kaldırılması olduğunu belirten Şık, “Diğer kritik meselenin iletişim olduğunu gördük. Son olarak Siyasal sistem doğrudan afeti şiddetlendiren bir rol. Asla unutturmamak gerekiyor. Afet meselesini daha geniş bağlamda konuşmamız gerekiyor” dedi. (İzmir/EVRENSEL)