Hukukçulardan Çağlayan'da eylem: Can Atalay serbest bırakılsın

Hukukçular, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde düzenledikleri eylemle Can Atalay'ın derhal serbest bırakılmasını talep etti.

08 Haziran 2023 15:26
Paylaş

Hukukçular, 14 Mayıs'ta gerçekleşen seçimlerde Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili seçilen fakat halen tahliye edilmeyen Gezi davası tutuklusu Can Atalay’ın serbest bırakılması için saat 12.30’da İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması düzenledi.

“Can Atalay’a özgürlük” pankartıyla yapılan açıklamaya Adalet İçin Hukukçular, Avukatlar Sendikası, Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Kartal Hukukçular Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Sol Hukuk, Sosyal Hukuk ve Yurtsever Hukukçular’ın yanı sıra TİP İstanbul Milletvekili Avukat Sera Kadıgil de katıldı.

“DURUMA İLİŞKİN SAYISIZ EMSAL KARAR VARDIR”

Basın açıklaması sırasında sık sık “Faşizme karşı omuz omuza”, “Halkın vekili tutsak edilemez”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.

Can Atalay’ın avukatlarından Akçay Taşçı, açıklama öncesinde söz aldı. Cumhuriyet Davası başta olmak üzere sayısız emsal karar olduğunu gösteren Taşçı, “Bunlar bizim kendi mahkemelerimizin kararlarıdır. Bunlar Anayasa Mahkemesinin, Yargıtayın yerleşik içtihatlarıdır. Adalet Bakanı’nın yaptığı açıklama hukuken esas maddi kurallar açısından da yanlıştır. Şerafettin Can Atalay, Hatay milletvekilidir, Hatay deprem bölgesidir. On binlerce insan, Can Atalay’ı kendi hakkını hukukunu koruması için vekil olarak tayin etmek için gecelerce yolda vakit geçirmiştir, yıkılmış bir kentin ortasında oy vermiştir. Bu gasba artık son verilmelidir, Şerafettin Can Atalay derhal tahliye edilmelidir” dedi.

“BU SUÇUN HESABI BUGÜN DEĞİLSE YARIN SORULUR”

Ardından TİP Parti Meclisi ve Adalet İçin Hukukçular Derneği üyesi Özgür Urfa konuştu. iktidara seslenen Urfa, "Herkes ve tarih şahidimizdir: 2013 yılında Gezi Parkı’na o inşaatı nasıl yaptırmadıysak Can Atalay’ın da Silivri Cezaevi'nde esir olarak tutulmasına izin vermeyeceğiz. Neye mal olursa olsun Hatay halkının temsilcisini Meclise göndereceğiz” ifadelerini kullandı.

Can Atalay’ın milletvekilliğinin dün beşinci kere resmi olarak tescillendiğini vurgulayan Urfa, “Yılmayacağız, gerekirse 50, 500 defa daha her yerde Can Atalay olup onların karşısına dikileceğiz. Sadece mahkeme yoluyla, dilekçelerle değil; işte böyle sokakta, Türkiye’nin her ilinde, her ilçesinde, her adliyesinde bu mücadele Can Atalay dışarı çıkana kadar sürecek. Bir uyarı da Yargıtaya yapıyoruz: Siyasi iradenin telkiniyle karar vermek suçtur. Bu suçun hesabı bugün değilse de yarın sorulur, o imzaları atanlar bir daha düşünsün” dedi.

“ESİR TUTULAN HATAY HALKININ İRADESİDİR”

Daha sonra söz alan Sera Kadıgil, Can Atalay’a özgürlük istemek için adliyelerde toplanan tüm meslektaşlarına TİP adına teşekkür ederek açıklamasına başladı. Kadıgil, “Herkes şunu çok iyi bilsin ki bu sadece TİP meselesi değildir, sadece Can Atalay meselesi de değildir. Şu anda Silivri zindanlarında hukuksuzca esir tutulan Can Atalay’ı oylarıyla depremdeki yıkımın hesabını sormak üzere Meclise yollayan Hatay halkıdır” dedi.

Can Atalay’ın aday olabildiğini, mazbatasını aldıklarını, Meclis Başkan adayı gösterilebildiğini ve Devlet Bahçeli’nin yönettiği Mecliste tek bir itiraz gelmediğini vurgulayan Kadıgil, “Adalet Bakanı hariç kimsenin Can Atalay’ın milletvekili olduğu konusunda şüphesi yok. Çıkıp ‘Evet bir 83. madde var ama Can’a uygulanamaz’ dedi. 'Can hükümlü olduğu için' diyor. Yalan bir: Can hükümlü değil. Can hukuksuz bir dosyadan esir olarak tutuklu bulunuyor şu anda” ifadelerini kullandı.

Gezi davasının 83. maddeye dahil olmadığını iddia edenin yalnızca Adalet Bakanı olduğunu ve böyle bir mahkeme kararı bulunmadığının altını çizen Kadıgil, “Seçilmiş bir milletvekilini siyasi idareyle tutsak etmek suçtur. Can sadece Gezi davası sebebiyle değil; Soma’da, Hendek’te, Aladağ’da ve Türkiye’nin dört bir yanında sizin işlediğiniz suçlara karşı durduğu için hapiste. Ama Can çıkacak, Hatay’ın ve tüm suçlarınızın hesabını soracak” diyerek sözlerine son verdi.

“KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN BIRAKMA SUÇU İŞLENMEKTEDİR”

Basın açıklamasını Adalet İçin Hukukçular Derneğinden Melike Öztürk okudu.

Öztürk, "Anayasa Mahkemesinin daha önce Mustafa Balbay, Sebahat Tuncel, Enis Berberoğlu. Leyla Güven, Ömer Faruk Gergerlioğlu başvurularına dair verdiği kararlar ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun tüm bu kararlara atıfla verilen Cumhuriyet Davası'na ilişkin bozma kararı, seçilmiş bir milletvekilinin cezaevinden tahliyesinin hâkimin takdir yetkisi içerisinde değerlendirilebilecek bir husus değil, bir anayasal zorunluluk olduğunu ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.

"Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçunun işlendiğini vurgulayan Öztürk, Can Atalay’ın serbest bırakılması çağrısıyla basın açıklamasını bitirdi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İHD'nin zırhlı araç raporu: 15 yılda 44 kişi yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

Şule Akdeniz’i öldüren sanığa ağırlaştırılmış müebbet talebi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa