08 Haziran 2023 17:08

Tutuklu gazeteci Serdar Altan'dan mektup var

Serdar Altan, gözaltına alınmasının yıl dönümünde bir mektup kaleme aldı. Altan, "Gazetecilik onurunu korumaya, yazmaya, çizmeye, anlatmaya, göstermeye devam edeceğiz" dedi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Diyarbakır'da 8 Haziran 2022’de gözaltına alındıktan sonra 16 Haziran’da tutuklanan 18 gazeteci arasındaki Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Serdar Altan, gözaltına alınmasının yıl dönümünde bir mektup yayımladı.

Altan “Dönüp bir yıllık sürece baktığımızda hukuksuzluklarla dolu tam anlamıyla bir ‘Gazetecileri susturma’ operasyonuyla karşı karşıya olduğumuzu daha net bir şekilde görebiliyoruz” derken adeta bir rehin gibi tutulan gazetecilerin salıverilmemesi için iktidar erki ve yargı organlarının ellerinden geleni yaptığını aktardı.

SUÇ ALETİ: KAMERA, CEP TELEFONU, FOTOĞRAF MAKİNESİ

Operasyonun nasıl başladığını, gözaltı sürecini ve yaşadıklarını anlatan Altan’ın mektubundan dikkat çeken başlıklar ise şöyle:

“Emniyet güçlerinin sızdırmasıyla yandaş basın yayın organları oluşturdukları sahte bir şema ile bizlerin örgüt üyesi olduğunu salık veriyordu. Emniyet bununla da yetinmeyip işi resmiyete dökme çabası içerisine girdi, basında çıkan bu iddiaları resmen açıkladı…

Diyarbakır emniyeti, tarihin en absürt işlerinden birine imza attı. Ve ciddi anlamda gülünç konuma düştü. Gözaltına alınan gazetecilerin kameralarını, fotoğraf makinelerini, bilgisayar ve cep telefonlarını operasyonda ele geçirilen suç aletleri olarak bir masanın üzerinde sergiledi. Hem de kocaman ‘terörle mücadele’ yazısının altında…"

"KRAL ÇIPLAK DİYEN, HAYKIRAN GAZETECİLERDİK"

"Daha önce de farklı vesilelerle belirtmiştik; bu bir gazetecileri susturma operasyonuydu. Sadece gazeteciler susturulmakla kalmayıp halkın haber alma hakkının önüne geçiliyordu. Çünkü bizler karabasan gibi toplumun üzerine çöken baskıcı, duyulmayanı duyuran, görülmeyeni gösteren, ‘kral çıplak’ diyen, haykıran gazetecilerdik. Hiçbir zaman iktidar odaklarının sokmak istedikleri kalıplar içerisine girmedik. Her zaman haklının, ezilenin yanına durma çabası içerisinde olduk ve halkın haber alma hakkını savunduk. Bunun için belki yıllar boyu çok bedeller ödedik. Ancak hakikati savunma kararlılığımızdan milim geri adım atmadık. Halen bu kararlılığımızın bedelini ödüyoruz. Ama olsun; haksızlıklar, hukuksuzluklar, hak ihlalleri, zorbalıklar karşısında susmaktan yeğdir…"

DURUŞMAYA ÇAĞRI

"Şimdi dönüp bir yıllık sürece baktığımızda hukuksuzluklarla dolu tam anlamıyla bir ‘Gazetecileri susturma’ operasyonuyla karşı karşıya olduğumuzu daha net bir şekilde görebiliyoruz. Şunu da biliyoruz ki nasıl geçmişte bunu başaramadılarsa bugün de bizi susturmayı başaramayacaklar. Dışarıda da olsak dört duvar arasında hapiste de olsak karşılarında dimdik ayakta, gazetecilik onurunu korumaya, yazmaya, çizmeye, anlatmaya, göstermeye devam edeceğiz. Bu vesileyle yaklaşık bir ay sonra görülecek olan duruşmamıza tüm onurlu meslektaşlarımızı ve demokratik çevreleri davet ediyor, sesimize ses katmaya çağırıyoruz. Bilinmeli ki gazetecilik suç değildir!” (MEDYA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Bu mu adalet? | Saatlerce darbedildi, saldırganlar serbest bırakıldı

SONRAKİ HABER

Tez-Koop-İş Samsun Şubesinden “İşçi Dayanışma Tiyatro Günleri”

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa