“Les âmes perdues” film gösteri İzmir’de gerçekleştirildi

Institut Français Türkiye, Goethe Institut iş birliğiyle “Les âmes perdues” (Kayıp Ruhlar) film gösterimi dün İzmir’de gerçekleştirildi.

İzmir Fransız Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen gösterime filmin yönetmeni Garance Le Caisne katılırken, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) da katkılarını sundu. Film sonrası yönetmen Garance Le Caisne söyleşi düzenlendi.

Söyleşinin kolaylaştırıcılığı yapan TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, insanlığa karşı işlenen suçların belgelenmesinin insan hakları açısından değerli olduğunu söyledi. Üsterci, “Film ana teması işkence. İşkenceyle ilgili BM’nin 1984’te kabul ettiği, Türkiye’nin de altına imza attığı önemli belge. Belge işkenceyi mutlak olarak yasaklıyor ve insanlığa karşı suç olarak ele alıyor. Film bu mutlak yasağın nasıl ihlal edildiğini anlatıyor bize. Aynı zamanda filmden şu dersi de çıkarıyoruz; uluslararası toplum bu ihlallerin, Suriye trajedisinin sorumlusudur. Dolayısıyla her boyutuyla bu konuya el atmak gerekiyor. İşkence başta olmak üzere tüm insan hakları ihalelerine karşı duracağız” dedi.

Söz alan bir Suriyeli kadın, filme anlatılanları yaşadıklarını söyledi. Film için teşekkürler eden Suriyeli kadın, aynı şeyleri tekrar yaşamak istemediklerini dile getirdi.

"CESARETLİ OLUP YAZMANIZ, ANLATMANIZ GEREKİYOR"

Yönetmen Garance Le Caisne ise yıllardır Suriye’de yaşanan hak ihlalleri üzerine çalışmaları olduğunu anlattı. Suriyelilerin kendi hikayelerini, yaşadıklarını anlatmasının önemli olduğunu ifade eden Caisne, “Cesaretli olup yazmanız, anlatmanız gerekiyor. Bu çocuklarınız, torunlarınız için çok önemli” diye ekledi.

Söyleşi filme ilişkin yorum ve sorularla son buldu.

FİLMİN KONUSU

2014 yılında Sezar kod adlı gizemli bir asker kaçağı, işkence altında ölen Suriye rejimi kurbanlarının on binlerce fotoğrafını sızdırdı. İşkence kurbanları unutulmaya başlanırken ve binlerce sivil kaybolurken, aileleri, avukatları ve küçük bir aktivist grubu Avrupa mahkemelerinde şikayette bulunmaya çalışıyor. Bu film, Beşar Esad yönetiminin en üst düzey yetkililerine yönelik insanlığa karşı suç işlemekten tutuklama emri çıkarılmasına yol açacağını ve soruşturmaların ve prosedürlerin dönemeçlerini anlatıyor. (İzmir/EVRENSEL)