11 Haziran 2023 12:03

Orman yangınları biyoçeşitliliği nasıl etkiliyor?

Dr. Fulya Aydın Kandemir’in 2021 Manavgat orman yangının biyoçeşitlilik üzerindeki etkisini ortaya koyan araştırması, yangınların orman yaşamına verdiği büyük zararı ortaya koyuyor.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Özer AKDEMİR

Akademisyen Dr. Fulya Aydın Kandemir’in 2021 Manavgat orman yangının biyoçeşitlilik üzerindeki etkisini ortaya koyan araştırması, yangınların orman yaşamına verdiği büyük zararı ortaya koyuyor. Nisan 2023 tarihinde yayımlanan makalede Manavgat’ta çıkan yangınlarda 56 memeli türün yaşam alanının zarar gördüğü belirtilerek bu türler için korumanın şart olduğu dile getiriliyor.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MEGA YANGINLAR ARTACAK

Mega yangınlar olarak adlandırılan bu yangınların küresel ısınma ve iklim krizi ile arttığına dikkat çekilen makalede “İklim değişikliğiyle birlikte yaşanan uzun süreli kuraklıklar, sıklaşan sıcak hava dalgaları, artan sıcaklıklar ve şiddetlenen yaz kuraklıkları, yangınların daha da şiddetli olmasına ve geniş alanları etkilemesine, yani ‘mega’ orman yangınlarına dönüşmesine neden oluyor. Bu konuda Türkiye, özellikle risk altında” denildi.

Makalede "Hükümetler arası iklim değişikliği panelinin (IPCC) 2014 yılında yayımlanan 5. değerlendirme raporuna göre Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası, iklim değişikliğinin olumsuzluklarından en fazla etkilenecek bölgeler arasında yer alıyor” tespitine yer verildi.

2021 YANGININDA ANTALYA ORMANLARININ YÜZDE 5’İ YANDI

Makaleye göre 2021 yılındaki yangında Manavgat ilçesinde çıkan ve 10 gün süren orman yangınlarında, Antalya’nın toplam orman alanının yüzde 5’inden fazlasına denk gelen yaklaşık 750 kilometrekare alan farklı şiddet seviyelerinde yandı. Yanan alanların yüzde 15’i en yüksek derecede, yarısı ise orta derecede zarar gördü. Dr. Fulya Aydın Kandemir’in, bu yangınlarda zarar gören ormanlık alanları ve yanan alanlardaki biyoçeşitlilik zararını analiz eden çalışmasına göre birçok yaban hayatı türünün yaşam alanı zarar gördü. Zarar gören türler arasında, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından kırmızı liste kategorisinde sınıflandırılan ‘tehdide yakın’ ve ‘hassas’ türler de bulunuyor.

AĞAÇ YARASASININ YAŞAM ALANININ YARISI YANDI

Kandemir’in araştırmasına göre;

  • Tür çeşitliliğinin, yükseltisi fazla olan alanlarda yüksek olduğu tespit edildi. Tür çeşitliliği fazla olan bu alanlar, aynı zamanda en yüksek şiddette yanmaya maruz kaldılar. Araştırmaya göre, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşayan ağaç yarasası (Nyctalusleisleri) türünün yaşam alanının neredeyse yarısı, yanan alanların içerisinde kaldı.
  • Benzer şekilde, yalnızca Türkiye’de ve genellikle Akdeniz Bölgesi’nde bulunan küçük memeli türlerinden biri olan kaya yediuyurunun (Dryomislaniger) yaşam alanı da önemli ölçüde zarar gördü.
  • Yangınlar nedeniyle coğrafi alanların değişmesi ve tür çeşitliliği sayısının azalması, kırmızı liste kategorilerinin de olumsuz yönde değişebileceğinin sinyallerini veriyor. Tabii ki tür nüfuslarının azalmasında göçler, türler arası rekabet, av-avcı dengesinin bozulması, hava kirliliği gibi birçok faktör etkili olabiliyor. Ancak gelecekte yaşanacak büyük orman yangınları, durumun daha da kötüleşmesine, daha çok sayıda türün durumunun endişe verici olarak sınıflandırılmasına neden olabilir.

ÖNERİLER

Orman yangınlarının ivmelenen iklim değişikliği etkileri nedeni ile daha da büyük çaplı ve şiddetli olmasının ve yanan alan miktarının giderek büyümesinin geleceğimizi nasıl kurtaracağımız sorusunu da gündeme getirdiğine vurgu yapılan makalede, bununla ilgili çeşitli öneriler de sıralanıyor. Bunlardan bazıları şöyle:

  • Öncelikle orman yangınları konusunda hassas alanların tespit edilmesi ve yangın sezonu öncesinde bu alanlara giriş-çıkışların yasaklanması.
  • Bölgedeki yabancı canlıları, yani insanları tespit edecek kameralı sistemlerin ve alarm sistemlerinin kurulması, yangın havası erken uyarı sistemlerinin devreye alınması.
  • Uçak, helikopter, akıllı yangın söndürme mühimmatları gibi tüm geliştirmelerin artırılması.
  • Yeni yangınlarla karşı karşıya kalmadan, biyoçeşitlilik modelleri ile ormanlarımızın zenginliklerinin ortaya çıkarılması ve yangınlardan sonra kayıp analizlerinin yapılması.
  • Yanan orman alanlarının başka arazi kullanımlarına açılmasını engelleyecek kanunların geliştirilmesi ve kati bir şekilde uygulanması, ayrıca orman köylülerinin kayıplarının tazmin edilmesi.
ÖNCEKİ HABER

MKE’de hayatını kaybeden işçilerden ikisi hâlâ bulunamadı

SONRAKİ HABER

Kocaeli'de sanayileşmenin çevreye zararını fotoğraflarla anlattılar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa