Mektup: "Bu düzeni kabul etmiyoruz"
Antep’ten bir inşaat mühendisi yazdı: "Mimarlar ve mühendisler olarak dayanışma içerisinde çalışırken, devletin mekanizmalarının bunu bir sömürü düzenine çevirmesine izin vermeyeceğiz."
Fotoğraf: Uğur Yıldız/Evrensel
Antep’ten bir inşaat mühendisi
Deprem zamanı hasar tespit çalışmlarında yer alan bir inşaat mühendisi olarak sizinle süreci paylaşmak isterim. Deprem sonrası birçok mühendis arkadaşımız gönüllülük esaslı çalıştı ancak bu sürecin devlet tarafından yine nasıl bir sistem içerisine itildiğini anlatmak lazım.
DEPREMZEDE İKEN ÇALIŞAN MÜHENDİSLER
Bildiğiniz üzere depremin hemen ardından hasar tespit çalışmaları başlatıldı. Tahminimce deprem sonrası 4. gün, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) gönüllülük çağrısı yaptı. 800 civarında gönüllü mimar, mühendis hasar tespit çalışmalarına katıldı. Bu sayı Antep’ten katılanların sayısı. Bunun haricinde diğer şehirlerden gelen gönüllüler ve kamu görevlisi mühendisler de var. Antep’teki yüzlerce gönüllü zaten halihazırda depremzede durumunda iken gündüzleri de hasar tespit çalışmaları yapıyordu o rezilliğin ortasında.
AFAD binasında kurulmuş olan organizasyon merkezinde UHTE (Ulusal Hasar Tespit Ekibi) personeli tarafından konuyla ilgili eğitim verilip tabletler dağıtıldı. Gönüllülerimize ne bir ayakkabı ne bir baret ne de tespitte kullanılmak için çekiç bile verilmedi. Hatta bazılarına tablet bile verilmeyip uygulamayı telefonunuza yüklemeleri istendi.Eksiklik çok fazlaydı. Tüm bunlara rağmen gönüllü depremzedeler herkesin bir an önce korkusunu yenmesi ve hasar durumu yoksa evine geçmesi için bu şartlarda hiçbir ücret almadan çalıştı. Hatta ilçelere, köylere kendi araçlarıyla ve kendi mazotlarıyla gidip geldiler.
Hal böyle olunca gönüllüler bu şartlar altında 2-3 hafta kadar dayanabildi. Çoğunluğu devam edemedi o süre sonunda. Devletin bizzat kendisinin yapması gereken görevi gönüllüler yaptı hem de kendileri depremzede durumunda iken.
HAFTALIK TATİL OLMADAN, FAZLA MESAİ ÜCRETİ ALMADAN …
Tespit çalışması yapacak gönüllü bulamayınca akıllarına “çok pratik” bir yöntem geldi. Başkanlığını Valinin yaptığı ve üyeleri arasında belediye başkanı, sanayi odası başkanı gibi isimlerin olduğu Gaziantepi Geliştirme Vakfı (GAGEV) isimli kuruluş bünyesinde inşaat mühendisi ve mimarlar 13.350 TL net ücret karşılığında işe alındı ve hasar tespit görevi verildi. Görev sırasında arkadaşlarımız mobbinge maruz kaldılar. Hafta tatilleri olmadan ve fazla mesai ücreti almadan çalıştırılmak istendiler. Yine gönüllü zamanlarında olduğu gibi kendi araçlarıyla ve kendi mazotlarıyla göreve gitmeleri istendi. Biraz olsun itirazlar gelince sonradan servis ayarlanmaya başlandı. Hasar tespit işi insan hayatını etkileyen dikkatli yapılması gereken bir iş olmasında rağmen hızlı hızlı çalışmaları istendi.
Yaklaşık 100 mimar ve mühendis 3 aylığına işe alınmıştı. Ancak süreç boyunca sürekli işlerin uzayacağından ve hatta bu yüz kişinin bir kısmının da daimi kadroya alınacağından bahsedildi. Sanırım hepsi “gaz vermek” içinmiş. Son haftaya kadar herkes işlerin uzayacağını bekliyordu. Hatta kimi arkadaşlar kendilerine gelen iş tekliflerini bile geri çevirdiler bu uğurda.
Sonuç olarak tam manasıyla kendilerinden yararlanılıp sonra da kapıya konuldular. Mobbinge uğrayıp her şeye rağmen gayretle çalışan arkadaşlarımız işten çıkarıldı. Bu sektörde mimarlar ve mühendisler olarak böylesi bir dönemde dayanışma içerisinde çalışırken, devletin mekanizmalarının bunu bir sömürü düzenine çevirmesine izin vermeyeceğiz. Yaşadıklarımıza karşı ne olursa olsun dayanışmaya ve bu sistemle mücadeleye karşı çağrım şudur ki ; bu düzeni kabul etmiyoruz.