15 Haziran 2023 09:07
Son Güncellenme Tarihi: 15 Haziran 2023 16:25

İmamoğlu'nun davası 30 Kasım'a ertelendi | "Bu bir siyasi suikast davası!"

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında "ihaleye fesat karıştırma" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşma sonrası yapılan açıklamada "Bu bir siyasi suikast davası" denildi.

Fotoğraf: İBB

Paylaş

Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde “ihaleye fesat karıştırdığı” iddiasıyla hakkında iddianame hazırlanan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun davasının ilk duruşması Büyükçekmece Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Saat 14.30'da başlayan duruşmaya Ekrem İmamoğlu katılmazken diğer diğer sanıklar Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Mahkeme, savunmasını yapan 6 kişinin "vareste" (uzak) tutulmalarına İmamoğlu’nun ise gelecek duruşmada hazır bulunmasına karar verdi. Mahkeme heyeti ayrıca Beylikdüzü Belediye Başkanlığına kamu zararı olup olmadığı konusunda yazı yazılmasına hükmetti.

İçişleri Bakanlığı da davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, İçişleri Bakanlığının katılma talebini de kabul etti.

Bir sonraki duruşma 30 Kasım'da saat 15.00’te görülecek.

"BAKANLIĞIN TALEBİ HER ŞEYİ GÖSTERİYOR"

İlk duruşmanın ardından açıklamalarda bulunan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, davanın siyasi yürüdüğünü ifade etti. İçişleri Bakanlığı avukatının davaya müdahil olma talebinde bulunduğunu ve bu talebin mahkeme tarafından kabul edildiğini belirten Günaydın, "Bu bir siyasi suikast davasıdır" dedi. Günaydın, şöyle devam etti:

“Duruşmada İçişleri Bakanlığının avukatı davaya müdahil olma talebinde bulundu. Bu talep mahkeme tarafından kabul edildi. İçişleri Bakanlığı bu davaya sanıklar aleyhine olmak üzere davadan zarar gördüğü iddiasıyla müdahil oldu. İçişleri Bakanlığının ne gibi bir zarar görme durumu ve hakkı vardır? Bunlar davanın siyasi yürüdüğünün işaretidir."

"HİÇ YAPILMAMASI GEREKEN BİR DURUŞMA"

"Olmaması gereken bir iddianame ve yapılmaması gereken bir duruşmadan çıktık" diyen Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığının ilk yıllarında ihaleye fesat karıştırdığı iddiasıyla bir soruşturma yürütülmüştü. Danıştay soruşturma iznini iptal etmişti. 2020'den itibaren Soylu yönetimindeki İçişleri Bakanlığı tarafından belediyeye gönderilen mülkiye müfettişleri bu davayı yeni bir forma dönüştürdüler. Hazırladıkları müzekkereyi savcılığa yollayarak savcılığın incelemesini sağladılar ve bir iddianame düzenlendi. İlk duruşmasıydı. İlk duruşmada Ekrem İmamoğlu'yla beraber belediyede çalışan arkadaşlar da yargılandılar. İddia edilen gibi ihale dosyasında belgelerin yokluğu söz konusu değildir. Zarf açma tutanağında net olarak görebilirsiniz. 250 bin TL'lik kamu zararına uğratma iddiasına yönelik arkadaşlarımız dediler ki, o yıllarda asgari ücrette önemli bir artış olmuştu, o yansıtıldı. Herhangi bir zarar söz konusu değildir. Ortada bir suç yoktur. Olmaması gereken bir iddianame ve yapılmaması gereken bir duruşmadan çıktık. İmamoğlu ita amiri değildir. İmzası yoktur. Bu duruşmanın içerisine İmamoğlu'nun dahil edilmeye çalışılması da hukuki garabettir. Yeni bir siyasi yasak getirme çabası içerisindeler. İtibar suikastı yapılarak ihale bazlı davaların gelebileceğini değerlendiriyoruz.”

OLAYIN GEÇMİŞİ

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İçişleri Bakanlığı ihbar eden; Ekrem İmamoğlu, Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam ise şüpheli olarak yer alıyor.

İddianamede, 29 Aralık 2015 tarihinde "Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi" ihalesi sırasında, İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu, diğer sanıkların ise belediyede müdür ve personel olarak görev yaptıkları belirtiliyor.

İddianamede, Beylikdüzü Belediye Başkanlığının 250 bin 86 lira fazladan para ödediği ve kamu zararına neden olduğu öne sürülüyor.

İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 7 kişinin "ihaleye fesat karıştırma" suçundan 3'er yıldan 7'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Ayrıca 7 kişi hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi gereğince siyasi yasak uygulanması da isteniyor. 

Ekrem İmamoğlu'na, geçen yıl Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği suçlamasıyla açılan davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilmişti. Siyasi yasak da öngören ceza, İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay tarafından da onanırsa kesinleşecek ve uygulamaya konacak. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Rusya: Türkiye-Suriye müzakereleri bölgedeki istikrarın önemli bir unsurudur

SONRAKİ HABER

Adana'da iş cinayeti | Market çalışanı, elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa