16 Haziran 2023 15:27

TTB’den kızamık uyarısı: Bakanlık toplumu kızamık hakkında bilgilendirmeli

TTB tarafından hızla yayılan kızamık hastalığına dair yapılan açıklamada; Toplum aşı konusunda bilgilendirilmeli, bakanlık yanlış/ yanlı haberlerin üzerine gitmelidir” denildi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Merkezi’nde TTB MK Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ile Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Şenol’un katılımıyla hızla yayılan kızamık hastalığına dair açıklama yapıldı.

Kızamık hakkında bilgilendirme yapan, kısa sürede yapılması gerekenleri açıklayan Dr. Şenol, “Sağlık Bakanlığı’nın reddiyeci ve şeffaflıktan uzak tutumu ülkemizde Kızamık salgınının başladığı 2010 Aralık yılından itibaren değişmemiştir.Toplum aşı konusunda bilgilendirilmeli, yanlış/ yanlı haberlerin sağlık bakanlığı yetkileri tarafından da üzerine gidilmelidir” diye konuştu.

Açıklamayı okulyan Dr. Esin Şenol. kızamıkın ölümcül, körlük gibi sakatlıklara neden olabilen, salgınlardan sonra geç dönemde ortaya çıkan Subakut sklerozan panensefalit (SSPE) gibi kalıcı sağlık sorunlarına yol açan iki doz aşı ile önlenebilen bir hastalık olduğunu belirterek , “Kızamık olan bir kişi, aşılanmamış yakın temasta bulunduğu 10 kişiden 9'una bu hastalığı bulaştırabilir. Deyim yerindeyse anahtar deliğinden bakana dahi bulaşabilecek kadar bulaşıcıdır. Virüs, havada veya enfekte yüzeylerde iki saate kadar aktif ve bulaşıcı kalır. Eksik aşılı ve aşısız, hatta aşılı kişilere dahi bulaşabilecek güçtedir” dedi.

“OLGULAR 1-9 YAŞ ARASI ÇOCUKLARDA YÜKSEK”

Türkiye’nin, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün Avrupa Bölgesi Kızamık ve Kızamıkçık Raporuna göre, son bir yılda 457 Kızamık vakası ile Rusya ve Tacikistan’ın ardından üçüncü ülke olduğunu sözlerine ekleyen Şenol, “Ülkemizde 2023 yılı ilk dört ayında Kızamık ön tanısıyla 2005 kişi incelenmiş ve bunların 1440’ında Kızamık laboratuvar tanısı ile doğrulanmıştır. Kızamık vakalarının büyük çoğunluğu 1-9 yaş grubundadır” dedi.

Kızamık nedeniyle 242 kişinin hastaneye yattığını belirten Şenol, “Bu olgular içerisinde 1-9 yaş çocuklar en yüksektir. İleri yaş kızamık olguların varlığı uzun dönem aşı ile ilgili sorun ile yüz yüze olduğumuzu göstermektedir” diye konuştu.

Kızamık ön tanısıyla incelenen olgularda aşısız ve eksik aşılıların çoğunlukta olduğunu ifade eden Dr. Şenol, “Özellikle Kızamık komplikasyonları ve ölüm açısından en riskli 5 yaş altında aşılanma durumu açısından vakalar değerlendirildiğinde: 1 yaş altında vakaların neredeyse tümü, 1-4 yaşta ise yarısından fazlası aşısızdır” dedi.

“BAKANLIĞIN REDDEDİCİ VE ŞEFFAFLIKTAN UZAK TUTUMU DEĞİŞMİYOR”

“Sağlık otoritesi Kızamık salgınının duyulmasını engelleyecek girişimlerde bulunurken, önlemek için etkin bir rol oynama konusunda alabildiğine isteksiz davranmaktadır” diye açıklamasına devam eden Dr. Esin Şenol şu ifadeleri kullandı; “Sağlık Bakanlığı’nın reddiyeci ve şeffaflıktan uzak tutumu ülkemizde Kızamık salgınının başladığı 2010 Aralık yılından itibaren değişmemiştir. Öte yandan Kızamık nedeniyle ölümler olduğuna dair sahadan bilgiler alınmaktadır. Oysa kızamık aşı ile önlenebilir bir bulaşıcı hastalık olup on yıllardır milyonlarca çocuğun ölümünün aşı ile engellendiği bilinmektedir. Bugün içinde bulunduğumuz durum ise son kızamık ölümünü yaşamamızdan 13 yıl sonra yeniden ölümlerin başladığı kaygısıdır. Ülkemizde de sağlık emekçileri başarılı bir bağışıklama programı ile kızamık hastalığını eliminasyon aşamasına kadar getirmeyi başarmıştı. 2007-2010 yılları arasında Kızamık olgu sayısı 10’u geçmiyordu. Ne oldu da yeniden kızamık salgını ve kızamığa bağlı ölümlere tanık olmaya başladık? TTB olarak, halk sağlığına gönül verenler olarak bunun nedenini çok iyi biliyoruz: Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) ile koruyucu hizmetlerden tedavi edici hizmetlere evrilen birinci basamak ve aşı karşıtlarının yarattığı aşı kararsızlığının/tereddüdünün büyümesi ve ülkenin sağlık otoritesinin bu tereddüdü giderecek hiçbir etkili girişimde bulunmaması, sorumluluğu bireylere yüklemesidir.”

“YALAN/YANLI BİLGİLER AŞI TEREDDÜTÜNÜ ARTIRIYOR”

Aşının milyonlarca sakatlık ve ölümü önleyen en başarılı koruyucu halk sağlığı uygulaması olduğunu hatırlatan Dr. Şenol, “Ülkemizde bağışıklama programının uygulanması ile yaklaşık 3 milyon çocuk aşı ile önlenebilir hastalığa yakalanmaktan; 30.000 çocuk da bu hastalıklar nedeniyle ölümden kurtarılmıştır. Buna rağmen özellikle pandemi ile birlikte aşı retçileri, sistemin müsamahası hatta koruması nedeniyle organize olmuş, çok sayıda kişiyi tedirgin eden yanlı/yalan bilgileri yayan hesaplar ile “aşı tereddüdü” olanların artmasına yol açmıştır. 2019 yılında ulaşılabilen veriler, çocukluk çağı aşılaması yaptırmayanların 40.000’e ulaştığını göstermektedir” diye konuştu. Ayrıca deprem nedeniyle artan nüfus hareketliliği, birinci basamak hizmetlerde ciddi aksamaların aşısız ve eksik aşılı çocukların sayısını daha da artırdığını söyleyen Dr. Şenol, “Tüm bunlara aşılamaları düzenli olarak yapılmayan sistem dışı bırakılan mülteci nüfusu ve mevsimlik tarım işçileri de eklenmelidir. Sağlık Bakanlığı’nın pandemi döneminde daha da görünür hale gelen aşı konusundaki ilgisizliği ve aşı karşıtlarına karşı suskunluğu ve aşı kararsızlığını önlemeye yönelik ciddi bir çalışma yürütmemesi dikkate alındığında aşısız çocukların bu kadar yüksek olması sürpriz olmaktan çıkmaktadır. Dahası ailelerin aşı reddi ile ilgili karar sürecini kolaylaştırma, aile hekimlerini de aşı yaptırmayan çocuklarla ilgili yorucu bir süreç yerine ret butonunu işaretleme kolaycılığı sorunun boyutunu büyütmektedir” dedi.

“ÇOCUKLARIN KIZAMIK AŞILARI TAMAMLANMALIDIR”

“Her çocuğun aşı ile önlenebilir hastalık riskinden arındırılmış bir ortamda doğma ve büyüme hakkı vardır, ödevlisi devlettir” diyen Dr. Esin Şenol, aşağıdaki  önlemlerin kısa sürede alınması gerektiğini kamuoyuna duyurdu:

  • Vaka görülen bölgelerde 6/9 ay - 15 yaş arası tüm çocuklara aşılı olup olmadığına bakılmaksızın mutlaka bir doz aşı yapılmalıdır
  • Henüz vaka görülmeyen bölgelerde 9 aydan itibaren eksik aşılı çocukların kızamık aşıları tamamlanmalıdır.
  • Özellikle ikinci doz kızamık aşı kapsamının yükseltilmesine yönelik özgün bir program geliştirilmelidir.
  • İkinci dozun ilkokul birinci sınıftan 48. aya çekilmesi ve sorumluluğunun aile hekimlerine devredilmesi ile performans dışı tutulmasının ortaya çıkardığı 2,5 milyonu bulan aşısız okul çağı çocuk bir an önce aşılanmalıdır.
  • Aile sağlığı birimlerinde hemşire-ebe açığı bir an önce giderilmelidir. Hizmet gereksinimi yüksek olan bölgelerde mevcut bir aile hekimi bir aile sağlığı çalışanı yaklaşımından vazgeçilmeli, bu bölgelerde aile hekimi ve hemşire/ebe sayısı artırılmalıdır.
  • Tüm döküntülü hastalık yakınmaları kızamık yönünden değerlendirilmelidir.
  • Hastanelerde kızamık hastalığının yayılmasının önüne geçilmelidir. Bu bağlamda  Sağlık çalışanlarının kızamığa karşı bağışıklanması, döküntülü hastalık yakınmasıyla gelenlerin hızlıca, bekleyenlerle temas süresini en aza indirecek bir akış- mekan düzenlemesiyle hizmet alması, hizmet aldıkları ortamın havalandırılması önemlidir
  • Salgın gerçekliğinde yürütülecek aşı kampanyasının bölge tabanlı yapılması zorunludur. Vatandaşın başvurusu ile sınırlı kalınmamalı, sahaya çıkılmalıdır. Mobil aşı istasyonları ile kısa sürede aşı oranı yükseltilmelidir.
  • Toplum aşı konusunda bilgilendirilmeli, yanlış/ yanlı haberlerin sağlık bakanlığı yetkileri tarafından da üzerine gidilmelidir.
  • Mülteci-göçmen nüfusa yönelik koruyucu hizmetlere yoğunlaşılmalı, aşısız çocuk bırakılmamalıdır.
  • Deprem bölgesinde depremzede sağlık çalışanlarını rahatlatan uzun süreli sağlık çalışanı görevlendirmeleri yapılmalıdır. Bu bölgede yaşam ve çalışma koşullarının zorluğu dikkate alınarak teşvik uygulamasına gidilmelidir. Bu bölgede aşının sağlanması ve korunmasına yönelik teknik destek mutlaka verilmeli, tüm aile sağlığı merkezleri ve geçici yerleşim alanlarında aşılar yapılabilir hale getirilmelidir. (Ankara/EVRENSEL)
ÖNCEKİ HABER

Göç, mülteciler ve çözüm | Mehmet Türkmen ve Merve Karataş'la konuştuk

SONRAKİ HABER

Düşük ücretlere razı olmamalıyız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa