15 gazeteci bir yıldır tutuklu
Diyarbakır merkezli operasyonlarda tutuklanan 15 gazetecinin cezaevine girmesinin üzerinden 1 yıl geçti, duruma tepki gösteren basın meslek örgütleri, “Yargılamalar cezalandırma aracına dönüştü” dedi.

Fotoğraf: MA
İLGİLİ HABERLER

Diyarbakır'da 16 gazeteci tutuklandı: Gerekçe, haber içeriği ve dili, yayın politikası

1 yıl tutuklu kalan gazeteci Alağaş için ilk duruşmada tahliye kararı
15 gazetecinin 16 Haziran 2022’de tutuklanmasının üzerinden tam bir yıl geçti. Bu bir yıl içinde gazeteciler özgürlüklerinden mahrum kaldıkları gibi gazetecilik faaliyetlerinden de uzak kaldı. Basın meslek örgütleri duruma tepki göstererek “Yargılamalar cezalandırma aracına dönüştü” dedi ve gazetecilerin 11 Temmuz’da görülecek duruşmasına çağrı yaptı.
16 Haziran 2022 tarihinde tutuklanan DFG Eş Başkanı Serdar Altan, Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Aziz Oruç, Xwebûn Gazeteci Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, Gazeteciler Zeynel Abidin Bulut, Ömer Çelik, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Suat Doğuhan, Remziye Temel, Ramazan Geciken, Lezgin Akdeniz ve Mehmet Şahin tam bir yıldır cezaevinde.
Dava kapsamında tutuklanan JINNEWS Yazı İşleri Müdürü Safiye Alağaş ise önceki gün Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmasında adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
‘BİZ TUTUKLAYALIM, MAHKEME BAKAR’ REFLEKSİ
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi ve Bianet Medya Özgürlüğü Raportörü Erol Önderoğlu, “Türkiye’nin darbe girişiminden sonra bir kez daha dünyada en çok gazeteci tutuklayanlar kategorisine geri dönmesi, politik özlü tutuklamaların kronik bir sorun oluşturmasından kaynaklanıyor” dedi. Temelsiz dava, eksik soruşturmadan hareketle veya “Biz tutuklayalım, mahkeme bakar” refleksiyle gidilen tutuklamaların, eğitim sorunundan çok öte Türkiye’de yargının bağımsız olmadığının en somut fotoğrafını oluşturduğunu söyledi.
Önderoğlu, “Kanaatimiz odur ki bu politik ortam, kişilerin mahpus kalmalarını hedefliyor, adil bir şekilde yargılanmasını değil. Bir gazeteciyi zaten dava öncesi bir yıl hapis tuttuysanız adil yargılama beklentisi ne kadar olabilir? Çağdaş normlar gereği, tutuklamanın gerçekten istisna olduğu günleri görmek istiyoruz” dedi.
"ORTADA SUÇ YOK"
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise tam bir yıldır 16 gazetecinin haksız ve hukuksuz bir biçimde hem özgürlüklerinden mahrum kaldığını hem de gazetecilik yapamadıklarını belirterek “Bu bir yılda sadece mesleklerini yaptıkları için cezaevinde bulunan gazeteciler aslında Türkiye’nin geldiği noktayı da gözler önüne seriyor. Ortada ne bir suç var ne de başka bir şey” dedi.
Yargının gazeteciler için bir cezalandırma sistemi olarak çalıştığına dikkat çeken Durmuş, “Önce gazetecileri düşüncesini ifade edenleri tutuklayıp özgürlüğünden mahrum bırakıyor, ceza çektiriyor. Sonra ilk duruşmada serbest bırakıyor. Önceki gün serbest bırakılan arkadaşımız Safiye Alağaş’tan da gördük bu durumu” ifadelerini kullandı.
"BAŞARAMAYACAKLAR"
Durmuş şöyle devam etti: “Bu yaşananlar basın özgürlüğü önündeki en büyük engellerin başında geliyor. Meslektaşlarımız bir yıldır haber yapamıyor, okuyucularına, seyircilerine haber ulaştıramıyorlar. Bu basın özgürlüğü açısından kabul edilebilir bir durum değil. Gazetecilere yönelik baskıların amacı ise hem gerçekleri saklamak hem de topluma gözdağı vermek. Ama başaramayacaklar. Gazeteciler gerçekleri yazmaya, olanı göstermeye devam edecek. Cezaevindeki tüm gazetecilerin bir an önce serbest bırakılması gerekiyor.”
"SON BİR YILDA ARTTI"
DİSK Basın İş Başkanı Faruk Eren, Türkiye’de şu anda gazetecilere baskının giderek arttığını belirterek “Türkiye’de birçok meslektaşımız tutuklu ve tutuklu gazeteci sayısı da son bir yılda hızla arttı” dedi. Bu artışın nedeninin özellikle Kürt gazetecilere yönelik baskılar olduğunun altını çizen Eren “Bir yıl önce yapılan operasyonda uzun yıllardır görmediğimiz; ‘90’lı yılları andıran görüntülerle tutuklandı arkadaşlarımız. Gazetecilerin kameraları bilgisayarları, fotoğraf makinaları suç aletiymiş gibi gösterildi ve sergilendi” ifadelerini kullandı.
"KABUL EDİLEBİLİR BİR DURUM DEĞİL"
Eren, Diyarbakır’da tutuklanan gazetecilerin sonrasında da operasyonların devam ettiğini Ankara’da ve sonrasında yine Diyarbakır’da operasyonlar yaşandığını hatırlatarak “Bu bizim açışımızdan kabul edilebilir bir durum değil tabii ki” dedi.
DİSK Basın İş Başkanı şöyle devam etti: “Basın ve ifade özgürlüğü alanını genişletmek için mücadeleye devam edeceğiz. Bu bir demokrasi mücadelesi. Önceliğimiz elbette tutuklu arkadaşlarımızın bir an önce derhal serbest bırakılması. Ve tabii ki haberin önünde, gazeteciliğin önünde, basın ve ifade özgürlüğünün önünde engel olan tüm uygulara derhal son verilmesini talep ediyoruz.”
"GERÇEKLERİ YAZMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), tutuklu gazetecilere ilişkin Diyarbakır Adliyesi önünde bir açıklama gerçekleştirdi. MA'nın aktardığına göre açıklamaya, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisinin (DBP) yöneticileri ile çok sayıda gazeteci katıldı.
"TUTUKLAMALAR HUKUKİ DEĞİL"
İktidarın hedefinde olan gazetecilere yönelik her gün yeni bir baskı ve engellemenin gerçekleştiğini belirten DFG Üyesi Selman Çiçek, gazetecilerin yargı tacizine de maruz kaldığını söyledi. Gazetecilerin susturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Çiçek, “İktidar ve yargı, Kürt ve Kürt basınına yönelik yaklaşımını 2022 yılının başından bu yana yoğun bir şekilde sürdürdü ve sürdürmeye de devam ediyor. Meslektaşlarımız, haklarında tek bir suç delili olmamasına rağmen cezaevinde tutulmaya devam edilirken, birçok hak ihlaline de maruz kalıyor. 16 Haziran günü, 16 özgür basın emekçisi tutuklanarak cezaevine gönderildi. ‘Örgüt üyeliği’ iddiasıyla haklarında yüzlerce sayfa iddianamenin hazırlandığı özgür basın emekçileri bir yıldır hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutuluyor” dedi.
GAZETECİLİK ENGELLENİYOR
14 Mayıs seçimleri sürecinde JINNEWS Muhabiri Beritan Canözer, DFG Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu ile Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Sedat Yılmaz’la birlikte toplam 7 gazetecinin tutuklandığını hatırlatan Çiçek, “İktidarın baskılarına karşı hakikatleri yazmaktan bir an olsun sakınmayan arkadaşlarımız, kadınların, çocukların, doğanın, toplumun sesi olmaya devam ediyor. Dolayısıyla iktidara yakın medya gibi algı yaratmaya değil, algıyı kırmayı amaç edinmiş, toplumsal haberciliği esas alan 16 özgür basın emekçisi, bir yıldır cezaevinde tutularak, mesleklerini yapmaları engelleniyor” diye belirtti.
11 TEMMUZ’DAKİ DAVAYA ÇAĞRI
Tüm baskı, engelleme ve tutuklamalara karşı özgür basın emekçileri olarak gerçekleri yazmayı sürdüreceklerini vurgulayan Çiçek, gazetecilerin 11 Temmuz’da görülecek duruşmasına katılım çağrısında bulundu. Açıklama, “Özgür basın susturulamaz” sloganlarıyla sona erdi. (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et