TÜPRAŞ işçisi yoksulluk sınırının altını istemiyor

Eren SARAN
İzmir

Koç Holdinge ait TÜPRAŞ rafinerisinde çalışan işçilerin “Geçinemiyoruz” diyerek geçtiğimiz ocak ayında başlattığı eylemler, örgütlü oldukları Petrol-İş Genel Merkezi tarafından “Temmuz ayını bekleyeceğiz, işverenden söz aldık” denilerek sona erdirilmişti. İşçilerin “Geçinemiyoruz” tepkileri devam ederken, 2022 yılı üretimden satış performansına göre, Ege’nin en büyük 100 firması sıralamasında STAR Rafineri, TÜPRAŞ ve PETKİM ilk üçte yer alıyor. Koç Holdinge ait TÜPRAŞ, Ege Bölgesi Sanayi Odasının yayımladığı 2022 üretimden satış rakamlarının yer aldığı listede, 429 milyon 85 bin 999 TL net satış ile Türkiye’de birinci, 124 milyon 418 bin 369 TL net satış ile Ege bölgesinde ikinci sırada yer alıyor. Temmuz ayına yaklaştığımız şu günlerde işçilerin ise ek zam beklentisi de devam ediyor. TÜPRAŞ işçileri insanca yaşayabilecekleri, aynı iş kollarında çalışan diğer işçilerin aldıkları ücretlerle eşit ve yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret istiyor.

ENFLASYON BAHANESİ

Geçtiğimiz mayıs ayı içerisinde TÜPRAŞ Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, Batman, Kırıkkale, İzmit ve Aliağa rafinerilerine ziyaretlerde bulundu. Ünitelerde dolaşarak işçilerin zam beklentilerine dair konuşan Yelmenoğlu’nun, “Ülkenin durumu belli, enflasyona karşı iş yerimizi de düşünmemiz lazım. Temmuzda ne olacağına dair beklentilerinizi yükseltmeyin” şeklinde ifadelerde bulunduğunu belirten TÜPRAŞ işçileri, Koç Holdingin ve TÜPRAŞ yönetiminin işçileri düşük bir zam beklentisine ikna etmeye çalıştığını bu sebeple de sık sık “Sendikanız almayacak biz zam vereceğiz, ne verirsek ona razı olun” dediklerini belirtiyor.

Yelmenoğlunu’nun enflasyon ve “Ülkenin durumu ortada” gibi söylemlerine yanıt veren TÜPRAŞ işçileri, “TÜPRAŞ’ın son üç ayda yaptığı kâr 6.4 milyar TL. Bu kârı yaparken, aylardır eleman eksikliğinden dolayı fazla mesai ile çalıştırılan bizlerin emeği var. Ancak bizlerin aldığı ücretler de ortada. Kâr ederken varız ama zam isterken, enflasyonu da düşünmek lazım bahaneleri alttan alta bizlere söyleniyor” diyor.

"ARTIK HERKES TÜPRAŞ’TAKİ KOŞULLARI BİLİYOR"

İşçiler şu dönem fazla mesainin arttığını belirterek, “Eskiden mazeret izinlerimizde ya da yıllık izinlerimizde zorluk çıkarırlardı ya da son işten çıkarmalardan bu yana giderek artan mobbing ve tehditler vardı. Ancak şimdi eleman eksikliği olduğu için bizlerin üzerine çok gitmiyorlar” diyor.

Yeni eleman alım süreçlerinde yaşanan sorunlardan da bahseden işçiler, “TÜPRAŞ eskiden herkesin girmek için can attığı, kendini garantide gördüğü bir şirketti. Şimdi iş başvuruları düşmüş, artık herkes TÜPRAŞ işçisinin düşük maaşa çalıştığını, işten çıkarılma gibi durumlarının olduğunu biliyor. Şu an burada çalışanlar bile başka iş bulsa düşünmeden ayrılacak konuma gelmişken, yeni başvuruların düşük olması çok normal” diyor.

Koç Holdingin kendi kârından düşürmemek için işçilere düşük zam vereceğini düşündüklerini söyleyen TÜPRAŞ işçileri, “Bizim ihtiyacımız olan şey özellikle de yüksek enflasyon karşısında üç ay sonra erimeyecek bir maaşı garantileyebilmek. Ek zam oranı için bir tutar söylemek güç ancak hepimizin genel beklentisi ücretlerimizin yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması” şeklinde konuşuyor.

"SENDİKANIN BİZİ YALNIZ BIRAKMASINI İSTEMİYORUZ"

Patronun “Ne verirsek biz vereceğiz, sendikanız almayacak” tutumunu da eleştiren işçiler, “Böyle olmasının sebebi sendikanın her talebimizde bizleri yalnız bırakması. Aylardır üye toplantısı taleplerimiz bile karşılık bulmuyor. Gelmişler bize ikramiyelerin ve maaşın bir kısmının bayramdan önce alınmasını övüyorlar. Temmuz geldi çattı, nasıl bir mücadele örgütleyeceğiz, işverenden ne isteyeceğiz, nasıl alacağız? Hâlâ tek kelime konuşulmuş değil” diyerek sendikaya olan güvenin her geçen gün daha da kırıldığını belirtiyor.

İşçiler, sendikalarının atıl kalmaktaki ısrarını eleştirerek, “Hem işverene hem de sendikaya tepkimiz var. TÜPRAŞ işçilerini yıllardır gözden çıkarmış bir sendika var ortada. Bırakın eylem yapmayı işçinin başlattığı eylemi bastıran sendika yetkililerine ve genel merkeze eğer temmuz ayında da aynı tavırla devam ederlerse tepkimiz büyüyecek. ‘Ölmüş eşek kurttan korkmaz’ parolamız ve kırmızı çizgimiz yoksulluk sınırı, artı refah payı. Bu dönem çok farklı olacak. Beklediğimiz mücadele hattına girmezlerse sendikayı da değiştirmek bu eylemlerin sonucu olacaktır. İşverenin neredeyse asgari ücrete çalıştırma politikasıyla maalesef hiçbirimizin ne huzuru ne motivasyonu ne de emeklilik hayali kaldı” diyor.

İşçiler sendika genel merkezine yönelik eleştirilerini “Temmuz ayında yüzünü TÜPRAŞ işçisine dönmeyen ve işçilerin taleplerini, sıkıntılarını görmezden gelen tüm sendikacıları TÜPRAŞ işçisi tarihe Petrol-İş’in en kara lekesi olarak yazacak. Göreve geldiklerinden beri TÜPRAŞ’a adımını atmayan genel merkez ve tüm destekçileri ya gidecek ya da tüm TÜPRAŞ işçisi gidecek” diyerek ifade ediyor.

Şu an geçimlerini fazla mesailerle sağladıklarını belirten işçiler, temmuz ayında iyi bir ek zam alabilmek için dört rafinerinin de kaynadığını, sendikalarının da bu huzursuzluğu ve beklentileri birleştirerek mücadeleye çevirmesi gerektiğini söylüyor.

Aliağa’da asgari ücreti konuştuğumuz işçiler: Devletin eline kaldık