Sağlık örgütlerinden tütün tekellerinin “kaçak tütünle mücadele” kampanyasına tepki
Sağlık örgütleri, tütün tekellerinin, “kaçak ürünle mücadeleye katkı” izlenimli kampanyasının tütün kullanımını teşvik ettiğini belirterek , kampanyanın derhal durdurulması için çağrıda bulundu.
Fotoğraf: Pixabay
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Toraks Derneği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) ve Sağlığa Evet Derneği, tütün tekellerinin “kaçak tütünle mücadele” izlenimli kampanya ile tütün kullanımını teşvik ettiğini belirterek kampanyanın derhal durdurulması için çağrıda bulundu.
Geçen hafta “Yasa Dışı, Kapı Dışı” kampanyası ile Tütün Sanayicileri Derneği kurucu üyeleri JTI, PMI, BAT ve Imperial Tobacco tarafından basına servis edildiği ve medyada kampanyanın “Tütün sanayicileri, 150 bin esnafla birlikte kaçağa karşı mücadele edecek”, “Kaçak tütünde vergi kaybı 70 milyar TL”, “Kaçak tütün ürünlerine karşı yeni adım!” gibi başlıklarla yer aldığı hatırlatılan açıklamada; “Tütün kullanımı her yıl dünyada 8 milyon, Türkiye’de 100 binden fazla kişinin ölümüne neden olmaktadır. Tütün ürünleri, üreticinin önerdiği gibi kullanıldığında kullanıcının yarısını öldüren ve hala yasal satılan tek üründür. Tütün kullanıcısına ve çevresindekilere sadece zarar verir.
Tütün ürünleri satışından sadece satıcı kazanır, devletler ise elde ettikleri vergi gelirinin birkaç katını hastalıklardan kaynaklanan harcama olarak kullanır. Tütün ticaretinden yalnızca ulus ötesi firmalar kazanır. Bu firmalar birliğinin ülkemizde 150 bin esnafla yürütmek istediği kampanya bu bilgiler ışığında değerlendirilmelidir.
Endüstri, tütün ürünleri yerine elektronik sigara gibi elektronik nikotin salıveren ürünlerin Türkiye pazarına sokulması için uzun süredir uğraşmaktadır. Sözde “riski azaltılmış” bu zararlı ürünlerin “esnaf yakınlaşma” projesi ile dayatılacağı da anlaşılmaktadır” denildi
“YASA DIŞI KAPI DIŞI” KAMPANYASININ WEB SAYFASI TÜTÜN ENDÜSTRİSİ DESTEĞİ İLE HAZIRLANMIŞTIR"
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Toraks Derneği, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) ve Sağlığa Evet Derneği, Türkiye’nin de tarafı olduğu ve iç hukuk normuna çevrilen ‘Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’ ile mevcut mevzuat gereğince tütün endüstrisi tarafından başlatılan bu kampanyanın derhal durdurulması için çağrıda bulunulduğu ifade edilen açıklamada şöyle denildi; “Adı geçen kampanya, tütün endüstrisinin (Tütün Sanayicileri Derneği) kurumsal sosyal sorumluluk çalışmasıdır. Tütün endüstrisinin her türlü kurumsal sosyal sorumluluk faaliyeti Dünya Sağlık Örgütü’nün Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi Madde 13.4(c) ve MPOWER (Enforce) politikası kapsamında değerlendirilmekte olup, 4207 sayılı TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARININ ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ HAKKINDA KANUN Madde 3.(1) , Madde 3.(5) , Madde 3.(6) hükümlerince yasaktır.”
“YASA DIŞI TİCARETİN KONTROLÜNÜ ENDÜSTRİYE TESLİM ETMEK ‘KURDA KUZU TESLİM ETMEK’ ANLAMI TAŞIR”
Kampanyanın, tütün kullanımını özendirmeyi doğrudan veya dolaylı yoldan sağlamak amacıyla yapılan ticari bir iletişim eylemi olduğunun ve “yasal tütün ürünü” kullanılmasına dair tavsiye bildirdiğinin altı çizilen açıklamada, “Kaçak ürünle mücadeleye katkı izlenimi veren kampanya ile tütün endüstrisi tütün ürünü kullanımını teşvik etmektedir. Kampanya filminde tütün ürünlerinin görüntüsüne yer verilmiştir” denildi.
Kaçakçılık ile mücadelenin ve vergi belirlenmesinin kamu kurumlarının yetki ve sorumluluğunda olduğuna işaret edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Devlete tanınmış yetkilerin ulus ötesi tütün firmaları tarafından talep edilmesi kabul edilemez. Ayrıca bu firmaların yasa dışı ticaretle ilişkileri bilimsel makalelerde bildirilmiştir. Yasa dışı ticaretin kontrolünü endüstriye teslim etmek ‘kurda kuzu teslim etmek’ anlamı taşır.’
“KAMPANYANIN BEKLENEN TÜTÜN ÜRÜNLERİ OTOMATİK ÖTV ARTIŞINA RASTLAMASI MANİDARDIR”
Kampanyanın tütün ürünleri için uygulanan Özel Tüketim Vergisinin otomatik artış tarihi olan 30 Haziran 2023 öncesi lanse edilmesinin de anlamlı olduğu vurgulanan açıklamada; “Kampanyada, Türkiye pazarında yasa dışı tütün ürünlerinin varlığının yegane sebebi “tütün mamulleri üzerindeki vergi yükü ve buna bağlı olarak fiyatların komşu ülkelere oranla yüksek olması” gösterilmektedir. Devletin yüksek vergi ve fiyat politikaları yüzünden oluşan kaçak ürün nedeniyle adil rekabet ortamının zarar gördüğünden bahseden tütün endüstrisi, “Kaçak sigara ticaretinin 2014’te yüzde 20,7’ye çıkmasını takiben devletin kararlı mücadelesi, mevzuat düzenlemeleri ve etkili saha önlemleri sayesinde 2020 yılı sonunda bu oranın yüzde 1,5'e kadar düştüğünü, ancak 2022 yılı sonu itibariyle yüzde 6 seviyesine yükseldiğini” belirtmektedir. Tütün endüstrisi bu söylemiyle Ocak 2022’de sigara için uygulanan Asgari ÖTV’nin 0,7197 TL olarak belirlenmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirmektedir. Bir önceki yıl sonunda Asgari ÖTV 0,4883 TL’dir ve Temmuz 2020 ile 2021 sonu arası bu miktarda değişiklik yapılmamıştır. Tütün endüstrisi tarafından kampanya ile devletin tütün vergi ve fiyat politikalarına konulmak istenen ambargonun Temmuz – Aralık 2023 dönemi için beklenen tütün ürünleri otomatik ÖTV artışına rastlaması manidardır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı tarafından konunun toplum sağlığı yararına değerlendirilebilmesini umuyoruz ve bekliyoruz” denildi. (HABER MERKEZİ)